Sadettin Köpek kimdir kısaca O, Anadolu Selçuklularının en kudretli vezirlerinden biriydi. Alaeddin Keykubat zamanında yaşamış, bir ara sultanın on yedi yaşındaki zavallı oğlu Gıyaseddin ile anlaşarak sultanı zehirleyip öldürmüş ve devletin tek yetkilisi gibi hareket etmeye başlamıştır. Asıl Meramı şimdi tahta çıkan geç sultanı da ortadan kaldırıp Selçuklu mülküne hakim olmaktır. Bütün saltanat meraklıları gibi gözünü hırs bürümüş, Bu uğurda olmadık Yalanlar uydurmaya başlamıştı. Artık hiçbir Mukaddese değer vermiyor, İblisin elinden tutmuş, çılgınca koşuyordu. Etrafına topladığı adamlar vasıtasıyla kendisini alaeddin Keykubat’ın gayrimeşru çocuğu olduğunu fısıldıyor, hanedanına mensup olduğu fikrini yaymaya çalışıyordu. Dönemi içinde akılalmaz cinayetlere imza atmış, davasına engel gördüğü herkesi, acımasızca katletmişti. Nice vezir ve kumandan onu karanlık zindanlarında can verdiler. Bir bozkır yılanı gibi bir Sadettin Köpek. Adına hanlar ve hamamlar inşa etmesine ve yüksek saraylar kurmasına rağmen gerçekten değeri düşük kalp bir akçe gibiydi. Eğer bir kez iktidar koltuğuna oturabilirse zehrini dilediği gibi kusacak, alemi yangın yerine çevirmekten kaçınmayacaktı. Tıpkı son çağların, masum insanlar üzerinde amansız silahlarla saldırıp seller gibi kan akıtan batılı ve doğru müstekbirleri gibi. Vahşi hayvanlarla eğlenmeyi düşkünlük haline getiren genç sultan Gıyaseddin, vezirinin asıl niyetini sezdiği zaman kıvranmaya başlamıştı. Devletin bütün iplerini eline geçiren ve derin bir yapı kurduğu anlaşılan bu diktatörü nasıl alaşağı edecekti? Ya kendisi de tıpkı babasının zehirlendiği gibi zehirlenerek öldürülürse?… Ya, koltuk ayaklarının altından kayar ve boynuna yay kirişi dolanırsa… Sadettin Köpek nasıl ölmüştür? Planlar kurdu, hesaplar yaptı ve nihayet ince bir tuzakla Sadettin’i Beyşehir Gölü kenarındaki Keykubadiye sarayında ansızın bastırıp öldürmeyi başardı. Köpek’in cansız bedeni ibreti alem için bir kafese konulup Sarayın burcuna asılmış, halka teşhir edilmişti. Bir çok meraklı geliyor, yukarda asılı duran kafesin kenarında bir zamanların sözü ferman kabul edilen vezirin kanlar içindeki cansız bedenini seyrediyordu. Tam bu sırada kafesin ipi kopmuş ve aşağıdaki kalabalığın üstüne düşerek bir meraklının ölümüne sebep olmuştu. İbn-i Bibi’nin rivayetine göre hadiseyi sarayın penceresinden seyreden genç sultan: “Vay uğursuz alçak! Ölümünden sonra bile kan döküyor!” Demekten kendimi alamadı. İş bununla bitmedi elbette. Saltanat uğruna babasının zehirlenmesine göz yumarak iktidar koltuğuna oturan zavallı Gıyaseddin de ibretamiz şekilde ve henüz 25 yaşında iken Alaiye (Alanya) sarayının bahçesinde ölü bulundu. Onu, besleyip büyüttüğü bir maymunun isirarak öldürdü söylendi. İktidar koltuğuna yeni çocuk Sultanlar geçtiler ama devlet tefessüh etmeye başlamış, yıkılış süreci hızlanmıştı. Nitekim az zaman sonra acımasız Moğollar Anadolu’ya girip bütün mülkü viran ettiler. Sadettin Köpek kimdir Diriliş ‘Ertuğrul’ dizisinde sıkça adı geçen Sadeddin Köpek Hayatının ilk yılları ve sultanlarının hizmetine nasıl girdiği hakkında detaylı bilgi bulunmuyor. Ancak yaptırmış olduğu kervansarayın yazıtlarından tam adının Köpek b. Muhammed ve lakabının da Sadeddin olduğu anlaşılmaktadır. Tarih böyle binlerce olayla doludur ama ibret alan var mıdır? Bu soruyu daha çok ülke yönetimlerinde söz sahibi olanlar kendilerine sık sık sormalı değil midir? Özellikle Müslüman kanı dökmeyi vazifelerin en kutsalı kabul eden zalimler, yarın nereye kaçacaklarını hesap ediyorlar mı? Kaçıp saklanacak bir delik var mıdır onlar için? Saddam, enver sedat, Kaddafi nerededirler ve sonları nasıl olmuştur?
