Sabır hakkında ansiklopedik bilgi

Konusu 'Dini Sorular Ve Cevapları' forumundadır ve Adile tarafından 28 Mayıs 2013 başlatılmıştır.

  1. Adile

    Adile Admin

    Sabır hakkında bilgi

    Sözlükte “dayanma, dayanıklılık” gibi anlamlara gelen sabır, ahlaki bir kavram olarak, başa gelen musibetlerden dolayı Allah’tan başka kimseye şikayetçi olmamak, yakınmamak, sızlanmamak; nefse ağır gelen ve hoşa gitmeyen şeyler karşısında dünya ve ahiret yararını düşünerek, ruhi dengeyi bozmamak için insanın kalbinde bulunmakta olan sükunet ve dayanma gücü demektir.

    Sabır kavramı Kur’an’da yetmişten fazla ayette geçmektedir. Diğer ahlaki faziletlere de kaynaklık etmesi sebebiyledir ki Kur’an’da müminlere ısrarla sabırlı olmaları emrolunmuştur (Kehf, 18/28). Mümin bela ve musibetlere karşı sabırlı olduğu kadar dinin emirlerini yerine getirme ve yasaklarından kaçınma konusunda da sabırlı olmalıdır (Bakara, 2/249; Meryem, 19/65). Peygamberler çevresindekilere daima sabrı tavsiye etmişlerdir. Mesela, Hz. Musa İsrailoğullarına, “Allah’tan yardım dileyin ve sabredin.” (A’raf, 7/128) tavsiyesinde bulunmuş, Hz. Lokman da oğluna; “Yavrucuğum! Namazı kıl, doğru ve yararlı olanı emret, kötü ve eğriden vazgeçir, başına gelebilecek her belaya sabırla katlan; bu azim ve kararlılık göstermeye değer bir şeydir.” (Lokman, 31/17) diye öğütte bulunmuştur. Ayrıca Cenab-ı Hak, başına gelen belalara sabırla katlandığı için Hz. Eyyub’u, “O ne güzel kul.” (Sad, 28/44) buyurarak övmüştür.

    Hz. Peygamber (s.a.s.) de müminlere başlarına gelen bela ve musibetlere karşı sabırlı olmaları tavsiyesinde bulunmuş, kendisi de “Sabret ve senin sabrın ancak Allah’ın yardımıyladır.” (Nahl, 16/127) ilahi buyruğuna uyarak hayatı boyunca sabır konusunda ümmetine örneklik etmiştir.
     
    Son düzenleme: 17 Şubat 2014