ŞA’BAN AY’I Dinimizin kıymet verdiği mübarek aylardan ikincisi, Şa'ban ayıdır. Allahü teala, kullarına çok acıdığı, bir annenin yavrusuna olan merhametinden daha fazla merhametli olduğu için, ba'zı ay ve günlere kıymet vermiştir. Bu gün ve aylarda yapılan ibadetlere, hayırlara daha çok sevap vereceğini bildirmiştir. Bunun için tevbe, istigfar etmeli, yalvarıp af ve afiyeti istemeli, bu ayları günleri fırsat bilmelidir. Bizim için büyük bir fırsat olan aylardan biri de Şaban ayıdır. Allahü teala, Şa'ban ayını, Resûlullah efendimize mahsûs kılmıştır. Hadis-i şeriflerde bu ayın önemi şöyle bildirildi: “Şa'ban-ı şerif, benim kendime mahsûs bir aydır. Hak teala hazretleri arş-ı a'lanın meleklerine azamet-i şaniyle buyurur ki: "Ey benim meleklerim, gördünüz mü, benim kullarım Habibimin ayına nasıl ta'zim ve hürmet ediyorlar. İzzim, celalim hakkı için ben de kullarımı afv-ü mafiretime nail eyledim." “Şa'ban benim ayım, Recep Allahü tealanın ayı, Ramazan da benim ümmetimin ayıdır. Şa'ban günahlara keffaret ayı, Ramazan ise günahları temizleyici aydır. Şa'ban-ı şerifte imkanı olup, gücü yetenlerin oruç tutmasının çok sevap olduğu bildirilmiştir. Yalnız bu oruçları tutarken, haramlardan, günah işlemekten de çok sakınmalıdır. Kazancına dikkat etmeli, helalden kazanmalıdır. Bu aylarda oruç tutmaya gücü yetmiyenlerin veya iş sahiplerinin, Ramazan-ı şerife kuvvetli girmek için oruç tutmamaları daha iyidir. Çünkü, Ramazan orucu farzdır. Nafile için, farzı elden kaçırmamalıdır. Kaza borcu olanlar, bu ayda tutacakları oruçlara, kaza olarak niyyet etmelidir. Böylece, hem kaza borcu ödenmiş olur, hem de bu ayda tutulmasının sevabına kavuşulmuş olur. Şa'ban-ı şerifte oruç tutmanın fazileti hadis-i şeriflerde şöyle bildirildi: “Her kim, Şa'ban-ı şerifte üç gün oruç tutarsa, Hak teala, Cennet-i a'lada ona bir yer hazırlar.” “Her kim Şa'ban-ı şerifte bir gün oruç tutsa, o kul Cehennem azabında kurtulup, dünya ve ahıret için istediği mertebe ve dereceye vasıl olur. Eğer iki gün tutarsa, kabirde bir melek ona arkadaş olur. Şayet üç gün tutarsa Hak teala hazretleri, o kulu kıyamet gününde veliler kısmına ilhak edip, Cennet-i a'lada cemalini o kula müyesser kılar.” “Şa'ban, Recep ile Ramazan ayları arasında bir aydır. İnsanlar bundan gafildir. Halbuki Şa'ban ayında kulların ameli Allahü tealanın dergahına çıkarılır. Ben, Şa'banda oruçlu olduğum halde amelimin çıkarılmasını arzû ederim.” Resulullah en çok Şaban ayında oruç tutardı Şa'ban ayının ekserisini, hatta tamamını oruçlu geçirmek çok iyi olur. Peygamber efendimiz, diğer aylara göre Şa'ban ayında daha çok oruç tutardı. Hazret-i Aişe validemiz buyurdu ki: “Resûlullahın, hiçbir ayda Şa'ban ayından daha fazla oruç tuttuğunu görmedim. Hemen hemen Şa'ban ayının tamamını oruçla geçirirdi.” Ramazandan sonra en faziletli orucun hangisi olduğu sual edilince Peygamber efendimiz, “Şa'ban ayında tutulan oruçtur.” buyurdu. Allahü teala günahları affetmek için böyle mübarek ayları, günleri, geceleri sebep yaratmıştır. Allahü tealanın bu ni'metinden istifade etmeye çalışmalıdır! Fırsatı kaçırmamalıdır. Şa'ban-ı şerif, hayırların çoğaldığı, bereketlerin indiği, hataların terk edildiği, günahların örtüldüğü bir aydır. Ba'zı alimler de şöyle buyurdu: "Yıl ağaç gibidir. Receb ayı, ağacın yapraklı olduğu, Şa'ban meyveli, Ramazan ise, meyvesinin toplanacağı zaman gibidir. Receb Allahü tealadan magfiret, Şa'ban şefa'at, Ramazan sevabların kat kat olduğu aydır." Aişe Validemiz, “Ya Resûllah, seni Şa’ban ayında oruçlu görüyorum, hikmeti nedir? diye sorduğunda, Peygamberimiz, “Ey aişe, Şa’ban öyle bir aydır ki, o senenin içinde ölecek kimselerin isimleri deftere yazılıp Melek-ül mevte, can alıcı meleğe teslim olunur. Ben ancak oruçlu bulunduğum halde ismimin deftere geçirilmesini arzû ederim” buyurdu. Yine Peygamberimiz, “Şa’ban ayının son Pazartesi günü oruç tutanın günahları mağfiret olunur” buyurdu. Enes bin Malik hazretlerinin bildirdiği hadis-i şerifte: “Şaban ayına, Şa’ban denmesi, ondan Ramazan için büyük hayırların geçmesi, Ramazan ayına Ramazan denmesi, bu ayda günahların yanması sebebiyledir” buyuruldu Şaban ayı seçilmiş ay Allahü teala Kur’an-ı kerimde Kasas sûresi altmışsekizinci ayetinde: “Senin rabbin dilediğini yaratır ve seçer” buyurmuş ve her şeyden dört şeyi, sonra onlardan da birini seçmiştir: Günlerden, Ramazan bayramı, Kurban bayramı, Arife günü ve Aşûre günü’nü seçmiş, olanlardan da “Arife gününü” seçmiştir. Gecelerden, Berat gecesi, Kadir gecesi, Cum’a gecesi ve bayram gecesini seçmiş, onlardan da “Kadir gecesini” seçmiştir. Aylardan Receb, Şaban, Ramazan ve Muharremi seçmiş, onlardan da “Şabanı” seçmiştir. Onu Resûlullaha mahsûs ay kılmıştır. Resûlullah peygamberlerin en üstünü olduğu gibi, onun ayı olan Şa’ban ayı da, ayların en üstünü olmuştur. Hadis-i şerifte: “Şa’ban benim ayım, Recep Allahü tealanın ayı, Ramazan da benim ümmetimin ayıdır. Şaban günahların kefaret ayı, Ramazan ise, günahların temizleyici ayıdır” buyuruldu. Yine hadis-i şerifte: “Receb ayının diğer aylara olan üstünlüğü, Kur’an-ı kerimin diğer kitaplar üzerine olan üstünlüğü gibidir. Şa’banın diğer aylardan üstünlüğü, benim diğer peygamberlerden üstünlüğüm gibidir. Ramazanın diğer aylardan üstünlüğü, Allahü tealanın diğer insanlar üzerine üstünlüğü gibidir.” buyuruldu. Enes bin Malik hazretleri anlatır: Resûlullahın eshab-ı kiramı, Şa’ban ayının hilalini görünce, Mushaf-ı şerif üzerine kapanıp, Kur’an-ı kerim okumağa devam ederlerdi. Müslümanlar bu ayda, mallarının zekatını çıkarıp, Ramazan-ı Şerifte oruç tutacaklara kuvvet ve kudret bahşetmek için, fakir, miskin ve zaiflere verirlerdi. Hakim ve valiler, zindan ve hapishanede olanları huzûrlarına getirip cezalarını hafifletir veya serbest bırakırlardı. Tüccarlar, borçlarını öder, alacaklarını alırlardı. Ramazan ayını görünce de gusül edip, itikafa çekilirlerdi. Şaban salavat-ı şerife ay’ı Şa’ban öyle bir aydır ki, ondan hayırlar açılır, bereketler iner, hatalar terkolunur, günahlar örtülür. Bu ayda Peygamber efendimize çok salavat-ı şerife getirilir. Şaban ayı, Peygamber efendimize salavat ayıdır. Nitekim Allahü teala Ahzab sûresi elli altıncı ayetinde: “Elbette ki, Allahü teala ve melekleri peygamberi üzerine salat ederler. Ey iman edenler! Siz de ona salat ve selam okuyun” buyuruyor. Resûlüllah efendimiz, “Bir kimse bana bir kere salat okusa, allahü teala ona on salat eder, ya’ni ona on rahmet bahşeder” buyurdu. Gafletten uyanıp, tevbe istigfar etmeli ve bu şekilde Ramazan ayı için hazırlanmalıdır.Bunun için aklı olan her mü’minin Şa’ban ayında gafil bulunmayıp, günahlardan temizlenme ve geçmişte işlemiş olduğu günahlara tevbe ve istiğfar ederek, Ramazan ayını karşılamak için, müsaid ve hazır olmağı ve Şaban ayında Allahü tealaya sığınıp yalvarmağı, bu ayın sahibi Muhammed (Sallallahü aleyhi ve sellem) vasıtası ile Allahü tealaya kevuşmağa çalışması lazımdır. Bunun için de bu ayda Peygmaber efendimize çok salevat-ı şerife getirmelidir.