Sabah Namazına Kalkamıyorsan Oku!

Konusu 'Namaz kılmak' forumundadır ve Adile tarafından 15 Ocak 2014 başlatılmıştır.

  1. Adile

    Adile Admin

    Beş vakit namazını düzenli kılsa bile pek çok mümin, gece uykusundan uyanamama veya sabah havanın soğuk olması gibi bahanelerle sabah namazını kazaya bırakıyor.

    Kur’an’ı Kerim’de en çok emredilen (70 kez) ibadet olan namaz, imandan sonra gelen en önemli ameldir. Miraç Gecesi Cenab-ı Hak tarafından Peygamber Efendimiz’e perdesiz ve doğrudan emredilen namaz, Rabb’imizin bize ihsan ettiği sonsuz nimetlere karşı en güzel şükür ve mü’minlerin ilk hesaba çekileceği meseledir. Bu kadar değerli ve önemli olduğu halde kıymeti bilinmediği için çeşitli bahanelerle terk edilen namazların içinde, Peygamberimiz’in “Dünya ve içindekilerden hayırlıdır.” dediği sabah namazı ise en çok kazaya kalan namazdır.


    Beş vakit namazını düzenli kılsa bile pek çok mümin, gece uykusundan uyanamama veya sabahın erken saatlerinde havanın soğuk olması gibi çeşitli bahanelerle sabah namazlarını kazaya bırakabiliyor. Oysa sabah namazı günün ilk imtihanı, ilk ibadetidir. Sabah namazını kılarak güne Allah’ın garantisinde başlayan bir mümin, ertesi güne kadar karşılaşacağı mücadele ve tehlikelerde büyük bir güven ve güç sahibi olur. Hiç namaz kılmayanların kendilerine göre bahaneleri olduğu gibi, namaz kıldığı halde sabah namazlarını arada bir kaçıranlar da çeşitli bahaneler bulurlar.


    İlahiyatçı yazar Cemil Tokpınar “Sabah Namazına Nasıl Kalkılır?” adlı kitabında, bütün bu bahanelere çözümler sunuyor ve namaza kalkabilmenin yöntemlerini anlatıyor. Tokpınar, bütün namazları vaktinde kılma esasına dayanan bu hal çarelerini tavsiye ederken, her durumda namazın nasıl kılınabileceğini kendi tecrübelerinden de örnekler vererek ortaya koyuyor.

    Uyanır uyanmaz kalkın

    Sünneti bile dünyadan hayırlı olan sabah namazını mutlaka güneş doğmadan önce kılmak gerekir. Sabah namazının vakti imsak vaktinde başlar, güneş doğunca biter. Güneş doğduktan sonra sabah namazının ancak kazası kılınır. Bazı kimseler “Güneş doğduktan sonra kılarsak borcumuzu öderiz; ama sevabı olmaz” diye düşünüyorlar; ama bunun gerçekle ilgisi yoktur. Bazen her türlü tedbiri aldığınız halde, gözünüzü açtığınızda ortalığın aydınlandığını görür ve güneşin doğduğunu düşünürsünüz. Bu tür durumlarda karar vermeden önce hemen kalkıp saate ve takvime bakın. Belki birkaç dakika vardır ve bu arada tuvalet ihtiyacınızı gidermeden, abdestin sadece farzlarını yapıp namaz için vakit kazanabilirsiniz.

    Soğuk ve serin sabahlarda uyandığınız halde yataktan kalkmak, uyku mahmurluğunu bırakıp sıcacık yatağı terk ederek suyla abdest alıp namaza koşmak kolay gelmez; ama dünyada üç kuruş kazanma yolunda sıcak soğuk, zor kolay demeyip çalışan bir insanın, küçük zahmetlere katlanmak istemeyip sonsuz mutluluk yurdu olan cenneti kaybetmesi kadar kötü bir şey olabilir mi?


    Bu düşünceye rağmen motive olup kalkmak zor geliyorsa, elektrikli bir soba kullanmak gibi namaz kıldığınız ortamı ısıtacak formüller bulabilirsiniz; ancak farklı şartlarda bu kolaylığı yapamadığınız zaman hiçbir olumsuzluğa aldırmadan zor şartlarda daha çok sevap alacağınızı düşünerek coşkuyla Allah’ın huzuruna çıkın.

    Nefsinizi namazı kaçırmaya alıştırmayın

    Yazın yatsı namazı geç, sabah namazı da çok erken saatlerde kılındığı için, yorucu işlerde çalışanlar yatsıyı bekleyince sabah namazına kalkamadıklarını söylerler. En kısa günde bile yatsı ile sabah namazı arasında altı saat vardır ve bu süre uyanmak için yeterlidir.

    Teheccüd namazı kıldıktan sonra uyuyunca sabah namazını kaçırıyorsanız, ya uyumayın ya da teheccüde kalkıp uykunuzu bölmeyin. Çünkü sünnet olan bir namazı kılmak için farz namazın kaçırılması kabul edilemez.

    Bazen, sabah namazı vaktinde uyandığınız halde “birkaç dakika daha yatakta kalayım, nasıl olsa vakit var” derken uyuyakalır ve gözünüzü açtığınızda vaktin çoktan geçtiğini fark edersiniz. Bu durumu bir kez yaşadıktan sonra çok büyük ızdırap duymalı ve ders alıp, bir daha nefsinize kesinlikle açık kapı bırakmadan yatağınızdan ok gibi fırlamanız gerekiyor. Yoksa bu durumlar tekrarlandıkça sabah namazı konusunda duyarlılığınızı kaybedebilirsiniz.

    Rabb’imizin emrettiği en büyük ve en vazgeçilmez namaz ibadetini hakkıyla ve eksiksiz yerine getirebilmek için ilk şart namazın önemini çok iyi kavramaktır. Maddi hayatımızın devamını yemek içmek ve nefes almakla sağlıyorsak, manevi hayatımızın canlılığının devamı da başta namaz olmak üzere tüm ibadetlerimizi hakkıyla yerine getirmemize bağlı. Namaz konusunda nefsimizi konuşturmak yerine Allah’ın kitabına, O’nun yüce Rasulü’ne ve bu iki kaynaktan beslenen İslam alimlerine yönelmek gerekiyor. Onların namazı nasıl gördükleri, nasıl bir önem ve değer verdikleri, nasıl anlatıp kıldıklarını bilmek namaz konusunda duyarlılığımızı artıracaktır. Namazı hayatının en vazgeçilmez bir parçası yapmak isteyen Müslüman’ın ilk kazanması gereken sağlam ve güçlü bir imandır.

    Sabah namazını kılmamak için bahanelere kulak asmayın

    Sabah namazına kalkmamak için en çok kullanılan bahane yorgunluk ve uykusuzluktur. Gerçekten yoğun ve zaruri işleriniz sizi çok yıpratmış ve uykusuz bırakmışsa, eğer zamanınız yok ve ertesi gün dinlenmeniz gerekiyorsa namazınızı kısa tutabilir; uzun uzun sûre okumadan, dua ve tesbihleri uzatmadan, sadece namazın sünneti ve farzını kılarak ibadetinizi yapabilirsiniz.

    Çünkü Rabb’imizin istediği farz olan kısmıdır. En zorlu ve sıkıntılı zamanlarınızda vazgeçmek yerine zaruri kısmıyla yetinmeniz, belki birkaç dakika kaybettirir; ama cennetleri kazandırır.

    Bazen küçük çocuklar uykusuz bırakır ve gecenin bir yarısı uyuyup kalınca namaza kalkmak zor olur. Bu durumda namaza bahane ettiğiniz için çocuklarınızın elinizden alındığını düşünün. Onlar yokken daha çok mu ibadet edeceksiniz; yoksa bu sadece kendimizi kandırmak mı?

    Sabah namazını kılmamanın bir bahanesi de gusül yapma ihtiyacıdır. Genç, bekar, askerlik, yolculuk, misafirlik gibi özel durumları olan kimseler için bu önemli bir problemdir. Ama hiçbir zaman namaza engel değildir. Gusül için mutlaka sıcak suyla yıkanılması, her şeyin en güzel ve en mükemmel olması, köklü bir temizlik yapılması gerekmez. Eğer güneş doğmak üzereyse hemen farzlarla yetinerek bir an önce temizlenmeniz ve namaza koşmanız gerekir.