Çalışmak ve Tevekkül Allah Azze ve Celle her canlının rızkını vereceğini taahhüt etmiş ve bu rızkın elde edilmesi için bir takım nedenler yaratmıştır. Bu sebeplere müracaat etmek ve YüceAllah'ın takdir etiği rızkı arayıp bulmak insanın vazifesidir. Allah nasılsa rızkımı takdir etmiştir, kaderde ne varsa o olur deyip oturmak, sonrada ben tevekkül ettin nasılsa Allahü Teala rızkımı verecektir demek yanlıştır. Kader ve kazaya güvenip çalışma ve gerekli tedbirleri almamak yanlış olduğu gibi nedenlere sarılmayı ve çalışmayı tevekküle engel saymak da caiz değildir. Aynı şekilde Allahü Teala'dan gafil bir biçimde sebeplere sarılmak son derece doğru değildir. Zira mümin sebeplere hakiki tesir vermez. Çalışır fakat Allahü Teala’dan bilir. Bu nedenle “Çalışmak bizden vermek Allah'tan” sözü doğru kader anlayışını ifade eden bir cümledr. Risalelerde tevekkül özlü olarak şu şekilde tarif ediliyor: “Tevekkül, esbabı bütün bütün reddetmek değildir. Belki esbabı dest-i kudretin perdesi bilip riayet ederek ve esbaba teşebbüs ise bir nevi duayı fiili telakki ederek, müsebbebatı yalnız Cenab-ıAllah’dan bilmek, neticeleri O’ndan istemek ve O’na minnettar olmaktan ibarettir.” [Sözler]
