Resul-i Ekrem Efendimizden (s.a.v) şefaatini istemek peygamberlerin ve selef-i salihinin sünnetidir. Resul-i Ekrem Efendimiz'in (s.a.v.) dünyayı şereflendirmesinden önce, dünyayı şereflendirmesinden sonra, berzah hayatında (ahirete irtihalinden kıyamete kadar) ve ahirette ondan şefaat talep edilmiştir, edilmektedir ve edilecektir. Resul-i Ekrem Efendimiz'in (s.a.s) dünyayı şereflendirmesinden önce şefaati: Hazreti Adem (Aa.s), Cennet’te yasaklanan şeyi unutarak yedikten sonra yeryüzüne indirildiğinde: “Ya Rabbi, senden Muhammed (s.a.s) hakkı için beni bağışlamanı istiyorum” diye dua etti Allah Azze ve celle: “Ya Adem, (henüz yaratmadığım halde) Muhammed’i sen nasıl bildin” buyurdu. Hazreti Adem aleyhisselam : “Ya Rabbi! sen beni kudretinle yaratıp bana ruh verdiğinde başımı kaldırdım ve Arş-ı a‘la’nın ayaklarında “La ilahe illallah, Muhammedün Resülullah” yazılı olduğunu gördüm ve bildim ki sen isminin yanına ancak mahlükatından sana en sevgili olanın ismini koyarsın.” Allah Azze ve celle buyurdu: “Doğru söyledin ya Adem, muhakkak o mahlükatımdan; melekler insanlar ve cinlerden bana en sevimlisidir ve sen onun hakkı için benden bağışlanmanı istedin. Seni mağfiret eyledim ve eğer Muhammed olmasaydı seni yaratmazdım. Muhammed zürriyetinden gelen peygamberlerin sonuncusudur.” Resul-i Ekrem Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Cebrail aleyhisselam bana geldi ve dedi ki: ‘Allah Azze ve celle buyurdu ki: Ya Muhammed, eğer sen olmasaydın cenneti yaratmazdım. Eğer sen olmasaydın cehennemi yaratmazdım.”(ed-Dürrü’l-Munazzam, M. Mazhar en-Nakşibendî k.s.)