Ramazan orucunun hikmetleri nelerdir?

Konusu 'Oruç tutmak' forumundadır ve Lasey tarafından 19 Haziran 2016 başlatılmıştır.

  1. Lasey

    Lasey Admin

    Orucun hikmetleri

    İbadetlerin bir illeti, yani ayet, hadis, icma gibi bir delili, bir de hikmeti vardır. Bir ibadeti yaparken illetini bilmek lazım; fakat, hikmetini bilmek lazım değildir. Çünkü ibadetlerin hikmetleri açık olarak bildirilmemiştir. Daha tespit edilemeyen

    pek çok hikmet vardır. Fakat tespit edilen hikmetlerini de bilmekte zarar değil fayda var. Hayranlık duyup o ibadeti seve seve yapmaya, yakîne sebep olur. İslamiyeti bilmeyenlere, hikmetini, faydasını anlatmak, dini sevdirmeğe vesile olur. Ancak hikmetler ile çok uğraşmak ta zararlıdır. Çok uğraşılırsa, Allahın emri için değil hikmeti, faydası için yapmaya kayar insan. Bunun için, Mü'min, ibadetlerini cenab-ı Hak emrettiği için yerine getirmelidir. İbadetlerde esas olan budur.

    Bu açıklamadan sonra şimdi kısaca Ramazan orucun hikmeti üzerinde duralım: Oruç, senede bir ay, yalnız gündüzleri orucu bozan şeylerden uzaklaşmak demektir. Orucun, dünyadaki faydalarından biri insanlara açlığın ve susuzluğun ne demek olduğunu öğretmektir. Tok, hiç bir zaman açın halinden anlamaz ve ona merhamet etmez. Oruç, bundan başka, nefse hakim olmayı sağlar. Oruç tutma zamanı arabi aya göre tayin edildiğinden, her sene önceki seneye göre on gün evvel başlar. Bu sebebden bazan yaza, bazan kışa isabet eder. Böylece en kısa ve en uzun günlerda de oruç tutmuş olur.

    Allahü teala, oruç tutulması emrini sebepsiz vermemiştir. Oruç, insanlara hem maddi, hem de manevi faydalar sağlar. Bütün bir sene, çeşidli yemekleri eritmek için, yorulan insan midesi ve bağırsakları, senede bir ay dinlenerek sağlığını korumuş olur .Bu maddi faydasıdır. Manevi faydası de şudur: Oruç tutan bir insan, bizzat his ederek fakir insanlara yardım etmek ihtiyacını duyar. Bu da, insanların birbirlerine yardım etmelerine sebep olur. Birbirlerine yardım eden insan topluluğu arasında ise çekişmeler olmaz.

    Bundan başka, Allahü tealanın emrini yerine getirmek için gündüzleri bir ay oruç tutan bir müslüman, Allahü tealanın emirlerini yapmak itiyadını da kazanır. Böylelikle, Allahü tealanın başka emirlerini yapmaya da alışkanlık peyda eder.

    “Oruç tutunuz, sıhhat bulunuz”

    Orucun bedenimize o kadar faydası vardır ki, birçok batılı ilim adamı, ileride doktorlar reçetelerine ilaç yazdıkları gibi, şu kadar gün oruç tutacaksın diye yazacaklarını bildiriyorlar.

    Zaten Peygamber efendimiz de , “Oruç tutunuz, sıhhat bulunuz” buyurulmuştur.

    Oruç, bir sene boyunca durmadan çalışan sindirim sisteminin istirahate sevk edilmesi ve insan vücudünün bir tasfiyeye tabi tutulmasıdır. Böylece, sindiril sistemi dinlendirilmiş olur. İnsanlarda en çok görülen rahatsızlık, sindirim bozukluğudur. Şişmanlık, kalb ve damar hastalıklarına, şeker hastalığına ve tansiyon yüksekliğine sebep olmaktadır. Oruç, bütün bu hastalıklara karşı koruyuculuk vazifesi yaptığı gibi, bir de tedavi vasıtasıdır. Bugün bir çok hastalıktan kurtulmak için, perhiz lazım olduğunu herkes biliyor.

    Oruç ile, insanın güçlü bir irade kuvveti kazanacağı şüphesizdir. Bu sebep ile alkol, uyuşturucu gibi, kötü alışkanlıklardan oruç vesilesi ile kurtulanlar çok görülmektedir.

    Oruç, vücuddaki karbonhidrat, protein ve bilhassa yağ depolarının harekete geçirilmesini sağlar. Oruç sayesinde madde süzmekten kurtulan böbrekler, tamire girerek, dinlenme ve yenilenme imkanı bulurlar.

    Oruç normal sıhhatli olan insanlar için çok faydalı bir perhiz teşkil eder. Az yemek ve itidal ile yaşamak sonucu oruç tutanlar genellikle Ramazanda bir kaç kilo zayıflarlar. Bu suretle 11 ay zarfında vücutta depo edilen zararlı yağlar erimiş olur. Bu ise asrımızda herkese tavsiye edilen en mühim sağlık kuralıdır. Çünkü şişmanlık şeker hastalığına pek yakındır. Ayrıca damar sertliği, kalb hastalığı, tansiyon yüksekliği ve buna bağlı pek çok hastalığa müsait bir zemin hazırlar. Demek oluyor ki oruç, bütün bu dertlerden insanı koruyucu bir etki yapar.

    Bu gerçeği, sadece Müslüman bilim adamlarımız değil, konuyu inceleyen yabancı bilim adamları da dile getirmektedir:

    1940 Nobel Tıp ödülünü kazanan ünlü bilim adamı, Dr. Alexis Carrel "L'Hamme, Cet İnconnu" adlı eserinde: "Oruç sırasında organizmalarda depo edilmiş besin maddelerinin harcandığını, sonradan bunların yerine yenilerinin geldiğini, böylece bütün vücutta bir yenilenme olduğunu ve orucun sağlık bakımından çok yararlı olduğunu." bildirmektedir.

    Oruç Cenab-ı Hakkın emri olduğu için tutulur

    Cenab-ı Hak faydasız hiçbir şeyi emretmemeştir. Bunun için bütün ibadetlerin bilinen veya bilinemeyen pek çok faydaları olduğu muhakkaktır.. Hak tealanın elçileri olan peygamberler, insanlara iyi, güzel ve faydalı olan işleri emretmiş, çirkin ve zararlı olan iş ve davranışları yasaklamışlardır. Peygamberler temiz ve faydalı olan şeylerin helal ve meşru olduğunu anlatırken, pis ve zararlı olan işlerin haram ve yasak olduğunu haber vermişlerdir.

    İbadet, Allahü tealanın kullarından yapılmasını istediği işleri sırf Allah emri olduğu için yapmağa denilir. İbadet sadece ve yalnız Allah için yapılır. Başka amaçların öncelik kazandığı işler, ibadet olma niteliğini yitirir. Fakat burada gözden kaçırılmaması gereken önemli bir nokta, istisnasız bütün ibadetlerin insanlarca bilinen veya bilinemeyen pek çok faydaları olduğu gerçeğidir.

    Dinimizin temelini teşkil eden namaz, oruç, hac ve zekat gibi dini emirler, bunları eda ve ifa gücüne sahip olanlarca sırf Allah buyruğu olduğu için yerine getirilir. Fakat bu meyanda insan maddi ve manevi sayısız yarar ve kazanç elde eder. Bedenen ve ruhen gerçekleştirdiği olumlu gelişmeler yanında kendisinin ve etrafının rahat ve huzuruna çok önemli katkılar sağlamış olur.

    İbadetle meşgul olan insanların ibadetlerinin uhrevi karşılığını alabilmeleri için dikkat etmeleri ve üzerinde önem ve hassasiyetle durmaları gereken en ciddi işleri, niyetlerini ilahi rızanın dışına taşırmamaktır.

    Mesela, Ramazan-ı Şerifte farz olan orucu tutarken kişinin maksat ve niyeti mutlaka Allah emrini yerine getirmek olmaktır. Orucu beslenme rejiminin bir uygulama aracı görerek dengeli beslenmeye niyetinde öncelikli bir yer vermeğe yeltenenler her ne kadar oruç tutuyor görüntüsü verseler de, gerçekte ibadet değil düzenli beslenme egzersizleri yapmış olurlar.

    Ama niyetlerini Hak rızası yönünden saptırmayanlar hem uhrevi feyiz ve bereketlere, hem de sayısız dünya menfaatlerine birlikte sahip olmanın mutluluğuna ererler.