Ramazan'ın son 10 günü ihya edilmeli Ramazan ayından en güzel şekilde istifade edebilmek için; gündüzleri oruç tutmanın yanında, geceleri de ibadetlerle ihya etmek, her türlü malayaniden sakınarak dua ve zikir ile dilimizi, istiğfar ve gözyaşı ile de kalbimizi yıkamak gerekmektedir. Son 10 günde itikafa girmek ise mühim bir sünnet-i seniyyedir. İtikaf nedir? Bir yerde bekleme, durma ve kendini orada hapsetme ve akıl baliğ yahut temyiz kudretine sahip bir Müslümanın 5 vakit namaz kılınan bir mescitte ibadet niyetiyle bir süre durması anlamında bir fıkıh terimi. İtikaf, Kur’an ve sünnetle sabittir. Kur’an’da Ramazan ayının gecelerinden söz edilirken; “… Camilerde itikafta iken de hanımlarınıza yaklaşmayın…”(el-Bakara, 2/ 187) buyurulur. Başka bir ayette itikaf ibadetinin daha önceki ümmetlerde de yapıldığına işaret edilir.(el-Bakara, 2/125) Resul-i Ekrem Efendimiz'in özellikle Ramazan içinde ve Ramazan’ın son 10 gününde itikaf yaptığını bildiren çeşitli hadis-i şerifler vardır. Hz. Aişe’nin şöyle dediği nakledilmiştir: “Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem Ramazan’ın son on gününde itikaf yaparlardı. Bu durum vefat zamanına kadar bu şekilde devam etmiştir. Daha sonra Hz. Peygamber’in zevceleri itikafı sürdürmüşlerdir.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 67, 129; bk. Buhari, İ’tikaf, 1-18; Ezan, 12, 135; Hayz 10; Müslim, İ’tikaf, 1-6; Ebu Davud, Ramazan, 3; Savm, 77) Ebu Hanife’ye göre içinde beş vakit namaz kılınan her mescidde itikafta bulunmak caizdir. Ebu Hanife ve İmam Malik’e göre itikafın nafile olarak en azı bir gündür. Ebu Yusuf en az süreyi, bir günün yarıdan çoğu olarak belirlerken İmam Muhammed itikaf için bir saati de yeterli bulur. Mescitteki itikaf erkeklere mahsustur. Kadınlar evde mescit edindikleri bir yerde itikafta bulunabilir. İtikafın Çeşitleri 1- Vacip olan itikaf: Adak olan itikaf vaciptir. Bu, en az bir gün olur ve gündüz oruçla geçirilir. Hz. Ömer, Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem’e, “Cahiliyye devrinde Mescid-i Haram’da bir gece itikafta bulunmayı adamıştım; ne yapayım” diye sormuş Allah Resulü (s.a.v) ; “Adağını yerine getir” buyurmuştur. (Buharı, i’tikaf, 16; Ahmed b. Hanbel, ll, 10) 2- Sünnet olan itikaf: Ramazan’ın son 10 gününde itikafa girmek sünnettir. Hz. Aişe’nin rivayet ettiğine göre Resul-i Ekrem Efendimiz (s.a.v) orucun farz kılınmasından ömrünün sonuna kadar Ramazan aylarının son on gününde itikafa girmiştir. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 67, 129) Bir yerleşim merkezinde bulunan Müslümanlardan birisi bu sünneti yerine getirirse, diğerleri üzerinden bu görev düşer. Bu duruma göre, her yerleşim birimi için itikaf sünnet-i kifaye hükmündedir. Bir kişinin bunu yapması o beldedeki diğer müslümanları sorumluluktan kurtardığı gibi Allah Azze ve celle'nin, itikaf yapanın ecrini diğer belde müslümanlarına da vereceği umulur. 3- Müstehab (mendub) olan itikaf: Vacip ve sünnet olan itikafların dışında itikafa girmek müstehabdır. Bunun belirli bir vakti yoktur. Hatta mescide giren kimse çıkıncaya kadar itikafa niyet ederse orada kaldığı sürece itikafta sayılır. Bu itikafda oruç şart değildir. Bazı müctehidlerin, itikaf süresinin bir saat bile olabileceği görüsünde bulunduklarını yukarıda zikretmiştik. İtikafı Bozan Haller 1- Cinsi ilişkide bulunmak. Kur’an-ı Kerim’de; “Mescidlerde itikafa çekildiğinizde kadınlarınıza yaklaşmayın ”(el-Bakara, 2/187) buyurulur. 2- Herhangi bir ihtiyaç yokken mescitten dışarı çıkmak. 3- Bayılmak. İtikafa giren kimse mescitten ancak şer’i, zaruri ve tabii ihtiyaçları için çıkabilir. İtikafa giren kimsenin bulunduğu mescitte cuma namazı kılınmıyorsa, cuma namazını kılmak üzere başka bir mescide gitmesi, küçük ve büyük abdest bozmak için mescitten dışarı çıkması tabii bir ihtiyaçtır. İçerisinde bulunduğu mescitten zorla çıkarılması ya da şahsı ve eşyası hakkında korkusu sebebiyle başka bir mescide taşınmak için çıkması ise zaruri ihtiyaç sebebiyle çıkıştır. Bunların dışında mescitten çıkmak itikafı bozar. İtikafta olan kimsenin yemesi, içmesi, uyuması ve ihtiyacı olan şeyleri satın alması mescitte olur.