Peygamberlerin özelliklerinden hangilerini hayatımıza uygulayabiliriz?

Konusu 'Dini bilgiler' forumundadır ve Adile tarafından 18 Nisan 2017 başlatılmıştır.

  1. Adile

    Adile Admin

    Peygamberlerin özelliklerinden hangilerini hayatımıza uygulayabiliriz?

    Peygamberlerin doğru dürüst olmaları, yalan söylememeleri, emanete hıyanet etmemeleri, çokça ibadet etmeleri konularındaki özelliklerini hayatımıza uygulayabiliriz.


    1-DOĞRULUK: ‘‘Emrolunduğun gibi dosdoğru ol ’’ (Hud /112); ‘‘Rabbimiz Allah’tır deyip sonra da dosdoğru olanlara korku yoktur ve onlar üzülmeyecektir. ’’ (Ahkaf / 13 ) gibi ayetler, Hz.peygamber’in (a.s) hayatının her alanında uyguladığı ilahi öğütlerdir.Doğru insanlardan oluşan bir toplum oluşturmak ,Hz.Peygamber’in hedefi idi.Kendisine nasihat edilmesini isteyen bir şahsa , ‘‘Allah’a inandım de ,sonra da dosdoğru ol’’ (Müslim ,Kitabul’İman ) şeklinde olması, O’nun doğruluğa verdiği önemi göstermesi için yeterlidir.Şüphesiz ,doğruluğun sözünü etmek başka ,doğru olmak başka bir şeydir.Doğruluk, insan olmanın gerektirdiği bir yaşantı halidir.Bu gün de Hz.Peygamber’in sünnetine uyma gayretinde olan müslümanın ,hayatını doğruluk üzerine tanzim etmesi,yapması gereken bir davranıştır.


    2-GÜVENİLİRLİK:Güzel ahlakın en önemli özelliklerinden olan güvenilirlik,Hz.Peygamber’in genel niteliklerindendir.Sevgili Peygamberimizin hayatından bahseden bütün siyer kitaplarında geçmektedir ki,O ,gençliğinden itibaren güven duyulan ,kendisine itimat edilen bir insandı.Bu sebeble O’na ‘‘el –Emin ’’denilmekteydi.O’nun bu bu güvenilirliği ve saygınlığı , Hz.Hatice’nin O’na uluslararası ticaret işlerini teslim etmesinde ,hacerü’l esved’in yerine konulmasında Kureş kabileleri arasında çıkan ihtilafı çözmek üzere hakemliğine başvurulmasında ve Mekke’de haksızlıklarla mücadele adına kurulmuş olan Hılfu’l Fudul cemiyetinin saygın bir üyesi olmasında vb.olaylarda kendini göstermiştir.
    İmanla güvenilir kimse olma arsında sıkı bir ilişki kuran Resulullah, ‘‘Mü’min, insanların kendisine güvendiği kimsedir.Müslüman elinden ve dilinden diğer insanların güvende olduğu kişidir.’’ ( Ahmed b.Hanbel ,III,54 ) demektedir.Müslümanda,güven duygusunun sosyal hayatta bütün ilişkilerinde bulunması gereken bir davranış olduğu,Hz.Peygamberin örnek yaşantısından anlaşılmaktadır.

    Bu gün de,ailede, yakınlarımızla olan münasebetlerimizde, iş hayatında ,uluslararası ilişkilerde ve bütün insani ilişkilerde güvenilen insan olmanın ve güven ortamının ne kadar önemli olduğu ,hepimiz tarafından bilinen bir hakikattir.Bu itibarla ,itimat edilen ,güvenilen insan ,Hz.Peygamber’in yolunun yolcusu demektir.

    3-ADALET: Peygamberimizin hayatında,insan davranışları açısından en önemli ahlaki ilkelerinden birisi de ‘‘adalet’’tir. ‘‘Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutan ,adaletle şahitlik eden kimseler olun.Bir topluma duyduğunuz kin sizi adaletsizliğe itmesin.Adaleti her zaman yerine getirin. Takvaya en yakın davranış şekli budur…’’ (Maide 5/8 ) ayeti,Hz.Muhammed’in hayatına bütünüyle yansımıştır ve Müslümanlara tavsiyesi de bu doğrultudadır.

    Toplumdaki dirlik ve düzenin sağlanması ve sürdürülmesi ancak adaletle mümkündür. ‘‘Muhakkak ki Allah, adaleti,iyilik etmeyi ve yakınlara vermeyi emreder.Çirkin işleri,fanalık ve azgınlığı da yasaklar.Düşünüp tutasınız diye Allah size öğüt verir.’’ (Nahl 16/90) ayeti ,Hz Peygamber’in hayatında düstur edindiği evrensel sünnetlerindendir.
    Adalete riayet edilmeyen toplumların ,uzun süre ayakta kalmadığı da tarihi bir gerçektir.


    4-HOŞGÖRÜ:Hoşgörü ,sevgi merhamet denilince ilk akla gelen,şüphesiz Hz.Peygamber (a.s.) dir.Kendine yapılan haksızlığa rağmen Hz.Peygamber’in bütün hayatı boyunca davranışlarını yönlendiren temel düşüncenin hoşgörü olduğu görülmektedir.‘‘Dinde zorlama yoktur…’’ (Bakara 2/ 256 ), ‘‘Rabbin dileseydi yeryüzündekilerin hepsi mutlaka inanırdı.O halde sen mi insanları mü’min olmaları için zorlayacaksın ?’’ (Yunus 10/ 99) , ‘‘Rabbi’nin yoluna hikmetle ve güzel öğütle çağır ve onlarla güzel bir şekilde mücadele et…’’ (Nahl 16 / 125) ve benzeri ayetlere muhatap olan Resulullah, bu İlahi emirler üzere hareket etmiş, bunun da meyvesini toplamıştır. ‘‘Allah’ın rahmeti sebebiyledir ki sen onlara yumuşak davrandın.Eğer kaba ,katı yürekli olsaydın etrafından dağılıp giderlerdi… ’’ (Al-i İmran 3/159 ) ayeti de Hz.peygamber’in merhametli ,hoşgörülü ve sabırlı davrandığını ve davetindeki metodunun doğru olduğunu ortaya koymaktadır.

    Sevginin, barışın ve hoşgörünün simgesi olan Hz.Peygamber ,her zaman insan kazanmaya çalışan,insana insan olduğu için değer veren ,Yaratandan dolayı yaratılanı seven örnek bir insandı.O, taşlanmış kalpleri sevgi ve hoşgörüsüyle yumuşatan ,kadına ,çocuğa ,hizmetciye ,gayri müslime ve toplumun bütün kesimlerine insanca davranan ve sevgisi ve hoşgörüsüyle onların kalplerini fetheden bir liderdi.
    Hz.Peygamber, İslam tebliğin ilk yıllarında,çektiği bütün sıkıntıya rağmen,insanlara kötü davranmadı , küsmedi ,lanet etmedi,düşmanlık yapmadı,eline fırsat geçince de intikam almadı ve müslümanların da böyle davranmamasını emir ve tavsiye etti.Yaşadıkları sıkıntılı zamanlarda ,kötülük yapanlar için bedua etmesini isteyen bazı sahabilere, ‘‘Ben bedua etmek için gönderilmedim,rahmet olarak gönderildim.’’ (Müslim ,Birr,87 /Hadis No:2599) diyordu.Nitekim, kavminin İlahi emre kulak vermeyip ,yanlışda israr etmesine üzülerek, ‘‘Ya Rabbi! Kavmime hidayet et,çünkü onlar bilmiyorlar.’’ (Buhari ,Enbiya,37 ) diye dua ediyor,rahmet diliyordu.
    Hz.peygamber’in hoşgörüsü ve yaratılanlara karşı sevgisiyle ilgili sayısız örnek verile bilir.Bu konuda Hz.Peygamber’in hayatını bilen her bir kişinin anlatabileceği bir çok şey vardır.Burada biz Müslümanlara yakışanın ,O’nun evrensel ahlakıyla haklamak olduğunu tekrar hatırlatmak istiyoruz.


    5-İNSANA VERDİĞİ DEĞER:Hz.Peygamber’den bahseden kaynaklara tetkik edildiğinde O’nun ,inancı,cinsiyeti ve sosyal hayattaki konumu ne olursa olsun ,insanlara insan olduğu için değer verdiği ve bunu tavsiye ettiği görülmektedir.

    Mescid-i Nebevi’yi temizleyen zenci bir kadın vardı.Bu kadın vefat ettiğinde, sahabilerden bazıları defneder.Hz.Peygamber,bu kadına ne olduğunu sorunca vefat ettiğini ve defnettiklerini ,söylerler.Öyle anlaşılıyorki ,İslam öncesi hakim anlayışın da tesiriyle , kadın olması ve toplumda itibarı olan bir kimse olmaması sebebiyle ,Hz.Peygamber’e haber verme ihtiyacı duymamışlardı.
    Hz.Peygamber, ‘‘Bana haber vermeniz gerekmez miydi ? ’’ demiş ve kabrinin başına giderek dua etmiştir. (Buhari, Cenaiz, 66 / II.112-113 ) Hz.Peygamber’in bu sözünde ve davranışında ,insana ,kadına ve tabiki temizliğe verilen değer vardır.Daha başka şeylerin değer kabul edildiği günümüz insanın – ve öncelikle Müslümanların- ,bu evrensel sünnetten alacakları bir çok ders olduğu unutulmamalıdır.
    Bir gün ,cenaze geçmekte olduğunu gören Hz.peygamber ayağa kalkar,Ashabdan birisi ‘‘O Yahudi cenazesidir’der.Hz.peygamber ‘‘O bir insan değil mi ?’’ (Buhari, Cenaiz, 50 Müslim,Cenaiz, 24 ) demiştir.Hz.Peygamber’in niçin ayağa kalktığı ,İslam bilginleri tarafından uzun uzun yorumlanmıştır.Fakat ‘‘O bir insan değil mi ?’’sözü ,biz Müslümanlarca , bazen dünyevi menfaatler uğruna insan hayatının bir değer ifade etmediği günümüz insanlığına ,yeniden anlatılması gerekmektedir.


    6-KADINA VERDİĞİ DEĞER:Hz.Peygamber,kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğü,kadının adının dahi olmadığı bir topluma gönderilmiştir.Böyle bir toplumun şahsında bütün insanlığa ,kadının bir insan ,bir ana,erkekler üzerinde hakkı olan ve çocuklar üzerinde ,babalarından önce hakkı olan bir varlık olduğunu hatırlatmıştır.

    Erkeklerin eğitimiyle ilgilendiği gibi kadınların eğitimiyle de yakından ilgilenen (Buhari,İlim,35)Resulullah, kadınların, dinlerini öğrenmek için en mahrem konuları bile kendisine sormalarından dolayı memnuniyetini ifade etmiştir. Veda hutbesinde ‘‘Kadınların siz erkekler üzerinde hakları vardır,onlar size Allah’ın emanetidir.’’(Heysemi ,Mecmau’z-Zevaid,III,266 ,Beyrut ,1982) diyerek,insana verilen değer çerçevesinde kadının değerini ve hakkını evrensel bir ilke olarak ilan etmiştir.İnsanlığın ,sevgili Peygamberimizin bu sünnetinden bu gün de öğrenecekleri vardır.Sevgili Peygamber’imizin yolundan gitme çalışan Müslümanların,O’nun kadına verdiği kıymeti, sözünü etmekten öte hayatında uygulaması gerekmektedir.

    7-İLMİN DEĞERİ: ‘‘Oku’’ emriyle başlayan ,kalem ve kalemin yazdıklarına yemin eden Kur’an’a ve Sevgili Peygamber’imizin hayatına genel olarak baktığımızda,İslam’ın bir ‘‘ilim Dini’’ ,O’nun meydana getirdiği medeniyetin de bir ‘‘İlim Medeniyeti’’olduğu açıkca görülür.Hz.Peygamber’in İlimle ilgili hadislerinin, hadis mecmualarında özel bir yerinin ve ağırlığının olduğu, ehlince bilinmektedir.
    Hz.Peygamber’le birlikte ,insanlık tarihinde ilim/bilim çağı başlamıştır.O, dünyada ve ahirette gerçek mutluluğun ilimle olacağını ve ilim öğrenmenin kadın- erkek bütün insanlar için zorunlu olduğunu ifade etmiştir.

    Şüphesiz , bir ilim medeniyetinin muhatapları olan biz Müslümanların, özellikle bu gün için ,bütün bunları söyleyip övünmekten daha çok,Hz.Peygamber’in bu evrensel sünnetini hayatımızda tatbik etmemiz gerekmektedir.
    Sevgili Peygamberimizin ,bütün Müslümanların-hatta bütün insanların-örnek alıp mümkün mertebe hayatlarında uygulamaları gereken evrensel sünnetlerinin her birini burada sıralamamız,bir hayli zor olacaktır.Yukarıda da ifade edildiği üzere,Kur’an ahlakıyla ahlaklanmış olan Resulullah’ın bütün sünnetlerini anlatmak için ,Kur’an’da üzerinde durulan konuları teker teker sıralamak gerekmektedir.Yukarıda önemli bir kaçı sadece hatırlatılmıştır.
    Yukarıda sıralananlar dışında,Kur’an’ın ,Sevgili Peygamberimizin tebliğ etmesini istediği ,Peygamberimizin de uygulayarak tebliğ ettiği konular arasında;şefkat,merhamet,yoksula yardım,yetimleri gözetmek,iffetli ve namuslu olmak,insanlarla iyi geçinmek,onlarla güzel konuşmak , yalan söylememek,emanete riayet etmek,sözünde durmak, yapılacak işlerde istişare etmek,içki ve uyuşturucudan uzak durmak, kumar oynamamak,rüşvet alıp vermemek,israftan kaçınmak,fesatlık ve bozgunculuk yapmamak,zulmün karşısında olmak,ölçü ve tartıda hile yapmamak,çalışmak … gibi ahlaki ve diğer bir değişle insani vasıflar önemli bir yer tutmaktadır.Hz.Peygamber bütün bunları hayatında uygulayarak bize de örnek olmuştur.
    Burada şunun altını tekrar çizmemiz gerekmektedir: Öksüzlük beşiğinden devlet başkanlığına kadar gönderildiği çağda hayatın bütün kademelerini yaşayan Hz.Peygamgamber’de (a.s.) her bir Müslümanın örnek alıp hayatında uygulayabileceği örnekler vardır.
    Çünkü O,evinin geçimini sağlayan bir aile reisi,bir koca ,bir baba,bir dede,dostlarıyla sohbet eden bir dost,bir öğrenci,bir öğretmen,bir öksüz, bir genç,bir göçmen ,bir hakim,bir iş sahibi,nefsiyle ve gerektiğinde düşmanlarıyla cihad eden bir insan bir komutan bir sporcu,üzülen ve sevinen bir insan…Hz.Peygamber bütün bu durumlarda örnek davranışlar sergilemiştir.

    Hz.Peygamber’in örnek alınması ,sadece yaşadığı çağın ve coğrafyanın şartları gereği ,yeme ,içme ,giyinme gibi yaptığı şekli uygulamalarla değil,yukarıda bir kısmı sıralanan her çağ ve coğrafyadaki insanın örnek alabileceği sünnetlerinin tatbikiyle mümkündür.
    O yüce şahsiyetin sevilmesi de ,sözde kalan ve O’nun mübalağalarla anıldığı salt kuru bir sevgiyle değil;yolundan gitmekle ve evrensel sünnetlerini yapabildiğimiz kadarıyla hayatımızda tatbik etmekle mümkün olacaktır.