Peygamber Efendimizin saklandığı dağın ismi Müslümanlardan bir grup Medine’ye hicret etmişti. Daha sonra Peygamberimiz (s.a.v) de gidecekti; fakat Allah’tan emir bekliyordu. Bir gün Kureyşliler gizlice toplandılar ve Peygamberimiz’i öldürme kararı aldılar. Cebrail Aleyhisselam geldi, bu kararı Peygamberimiz’e haber verdi. Peygamberimiz de Hazret–i Ebû Bekir’i yanına alarak Medine’ye hicret etmek üzere yola çıktı. Düşmanın dikkatini başka tarafa çekmek üzere Sevr Dağı’ndaki mağaraya saklandılar. 3 gün burada kaldılar. Kureyşliler Peygamberimiz’i öldürmek için evine geldiklerinde onu evde bulamadılar, aramak için yola çıktılar. Peygamberimiz’in izini süre süre mağaraya kadar geldiler. Sevr Mağarası bir uğrak yeri değildi. Dağın zirvesinde ancak 2/3 kişinin sığınabileceği bir mekandı. Peygamberimiz (s.a.v) vede Hazret–i Ebû Bekir mağaraya girer girmez hemen yerden bir ağaç bitti ve mağaranın ağzını kapadı. 2 güvercin geldi önünde yuva yaptı. Az sonra gelen örümcek de boydan boya mağaranın ağzını ağıyla ördü. Kureyşliler bu mağarayı daha önce de görmüşlerdi ve biliyorlardı. Fakat gördükleri manzara karşısında şaşırıp kaldılar. Kureyş’in ileri gelenlerinden Ubey bin Halef yaklaştı, mağaraya baktı. Etrafındakiler, "Mutlaka buradadırlar, haydi içeri girelim." dediler. Ubey: "Nasıl girelim? Burada bir örümcek ağı görüyorum, Muhammed doğmadan önce bu ağ yapılmış. Bu iki güvercin de işte orada duruyor. İçeride adam olsa onlar burada dururlar mı?" Kureyşlilerin ayak seslerini duyan, konuştuklarını işiten Hazret–i Ebû Bekir çok korkmuştu. Kendisini değil, Peygamberimiz’i düşünüyordu. "Geldiler, içeri girecekler yâ Resulullah." diyerek endişesini dile getiriyordu. Ancak Peygamberimiz’i Rabb’i koruyordu. Sakin bir şekilde, "Üzülme yâ Ebû Bekir, Allah bizimledir." diyor ve arkadaşını teselli ediyordu. Gerçekten de Kureyşliler içeride kimsenin olmadığı kanaatine vardılar, mağaraya girmeye gerek duymadan çekip gittiler. Peygamberimiz’i korumak için Cenab–ı Hak ağacı, güvercini ve örümceği orada hazır etmişti. Evet, onu bütün varlıklar seviyordu. Hiç yokken yerden ağaç bitiyor, daha önceleri orada görünmezken güvercinler koşup geliyor, hiçbir sebep yokken örümcek çalışıyor, mağaranın ağzını kapatıyordu ağıyla. İnsanlardan Hazret–i Ebû Bekir, hayvanlardan güvercin vede örümcek, bitkilerden ağaç ve cansızlardan da mağara Peygamberimiz’i sevgi kanatları arasına almışlar, korumuşlardı. Ey Müslüman, peygamberinin getirdiği hakikatlara sahip çıkma mevzunda sen ne durumdasın? Düşünmez misin?