Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimizin yediği ekmek arpa ekmeğidir. “Hz. Peygamber (asm), daima kepeği alınmamış arpa unundan yapılmış ekmek yemişlerdir.” Ebu Hazım’dan (radıyallahu anh): Sehl Bin Sad’a (radıyallahu anh) sordum: “Dedim ki: “Allah Resulü (asm) kepeksiz has undan yapılmış ekmek yedi mi?” “Cevap verdi: “Peygamber olarak gönderildiğinden ölünceye kadar o, has unu görmemiştir.” “Peki onun zamanında sizde elekler var mıydı?” “Allah (cc) onu gönderdiği günden ölünceye kadar elek de görmemiştir.” “Peki siz elenmemiş arpayı nasıl yerdiniz?” diye sorunca şu cevabı verdi: “Onu öğütüp üflüyorduk, uçan uçarda kalanına da su katıp hamur yapıyorduk.” (Buhari) Hz. Aişe'den (radıyallahu anh): “Resul-i Ekrem Efendimiz’in (asm) aile efradı, O’nun (asm) hayatının sonuna kadar, üst üste iki öğün arpa ekmeğini doyuncaya kadar yemediler. ” -Helva ve bal Resul-i Ekrem Efendimiz’in (asm) sevdiğidir Aişe’den (radıyallahu anh) rivayete göre, şöyle demiştir: -“Resul-i Ekrem Efendimiz, helva ve balı severdi.” (İbn Mace, Darimi) -Zeytinyağı, Peygamber Efendimiz’in (asm) tavsiye ettiğidir “Zeytinyağını yiyin ve sürünün çünkü o bereketli bir ağacın ürünüdür.” (İbn Mace, Darimi) -Tavuk eti yemek sünnettir “Ebu Musa’nın (radıyallahu anh) yanına girdim tavuk yiyordu. Bana yaklaştı sen de ye dedi, çünkü ben Resulullah’ı (asm) tavuk yerken gördüm.” (Nesai, Darimi) -İki güzel helal şey hurma ve süt Ebu Halid’den (radıyallahu anh): “Hurma ile süt yiyen bir adamın yanına girdim, bana: “Buyur” dedi, çünkü Peygamber (asm), bu ikisine: “İki güzel ve helal şey” adını vermiştir.” dedi. (Ahmed bin Hanbel) -Nar ağaçları cennet tanelerinden bir tanededir İbn Abbas’dan (radıyallahu anh): “O (asm), narı tane tane alıp yiyordu. Bunun üzerine ona denildi ki: “Neden böyle yiyorsun?” “Yeryüzünde aşılanan hiçbir nar ağacı yoktur ki cennet tanelerinden bir taneden olmasın. Umarım bu tane onun tanelerinden biridir.” dedi. (Taberani) Hz. Ali’den (radıyallahu anh): “Dedi ki: “Narı içindeki posası ile yiyin. Çünkü o midenin tabaklayıcısıdır, temizleyicisidir.” (Ahmed bin Hanbel) -Ayva kalbi takviye eder, gönlü hoş tutar Hz. Talha (radıyallahu anh) şöyle anlatıyor: “Bir gün Resulullah Efendimiz’in (asm) ziyaretlerine gitmiştim. Huzurlarına girdiğimde elinde bir ayva bulunuyordu. Bana: “Ya Talha, buyur ye. Zira ayva kalbi takviye eder, gönlü hoş tutar.” buyurdular. (Peygamberimiz’in Şemaili) İbn Abbas’dan (radıyallahu anh): “Cabir Bin Abdullah (radıyallahu anh), Peygamber’e (asm) Taif’ten getirdiği bir ayvayı verdi. Peygamber (asm) şöyle buyurdu: “Bu, göğüsteki üzüntü ve sıkıntıyı giderir, yüreği parlatır.” (Taberani) -Sirke ne güzel katıktır “Sirke ne güzel katıktır.” (İbn Mace, Ebu Davud) Ümmü Hani’den (radıyallahu anh): “Peygamber (asm) yanıma girip: “Yanınızda yiyecek bir şey var mıdır?” diye sordu. “Yanımızda sadece biraz ekmek parçası ile biraz da sirke var.” dedim. “Onu getirin, içinde sirke bulunan ev asla fakir sayılmaz.” buyurdu. (Tirmizi) -İçinde hurma olmayan evin halkı aç sayılır “İçinde hurma olmayan evin halkı açtır.” (Müslim, Ebu Davud ve Tirmizi) “Temel gıda maddelerimizden olan hurma bir evde bulunmazsa o evin halkı aç sayılır.” (Ebu Davud, İbn Mace) -Ekmek hurmanın katığıdır Yusuf Bin Abdullah Bin Selam’dan (radıyallahu anh): “Peygamber’ı (asm) gördüm, bir parça ekmek aldı, üstüne hurma koydu ve şöyle dedi: “İşte bu, bunun katığıdır.” (Ebu Davud) -Resul-i Ekrem Efendimiz (asm) tereyağı ile hurmayı çok severdi Abdullah Bin Büsr ve kardeşinden (radıyallahu anh): “Peygamber (asm) bizim yanımıza girdi, kendisine tereyağı ile hurma ikram ettik. Tereyağı ile hurmayı pek severdi.” (Ebu Davud) -Resul-i Ekrem Efendimiz (asm) yaş hurma ile karpuzu birlikte yerdi “Peygamber (asm) yaş hurma ile karpuzu birlikte yerdi.” (Ebu Davud) Hz. Aişe (radıyallahu anh) validemizin anlattığına göre: “Resul-i Ekrem Efendimiz (asm) kavun-karpuzla hurmayı birlikte yer ve şöyle buyururdu: “Bunun hararetini bunun serinliği ile bunun soğukluğunu da bunun sıcaklığı ile kırarız, dengeleriz.” (Ebu Davud, Tirmizi) -Resul-i Ekrem Efendimiz’in (asm) yaş hurma ile salatalık yediği de olurdu “Resul-i Ekrem Efendimiz yaş hurma ile salatalığı birlikte yerdi.” (İbn Mace, Ebu Davud) Abdullah Bin Cafer’den (radıyallahu anh): “Peygamber’i (asm) taze hurma ile salatalık yerken gördüm.” (Buhari, Ebu Davud, Tirmizi) -Kavun, karpuz ve salatalık Efendimiz’in (asm) sevdiği yiyeceklerdendir “Resul-i Ekrem Efendimiz (asm) kavun, karpuz ve salatalığı çok severdi.” (Tirmizi) -Kabak, PeygamberEfendimiz’in (asm) sevgisine mazhar olmuştur Enes (radıyallahu anh)’dan: “Bir terzi Peygamber (asm) onun için hazırladığı yemeğe davet etti, ben de onunla gittim. Ona bir arpa ekmeğiyle içinde kabak bulunan bir çorba ile kurutulmuş et sundu. Enes (radıyallahu anh) dedi ki: “Peygamber’in (asm), tabağın etrafından kabakları araştırarak topladığını gördüm. İşte o gün bugün ben kabağı çok severim.” Diğer rivayet: “Onu görünce, kabakları kendim yemeyerek O’nun (asm) önüne bırakmaya koyuldum.” Diğer bir rivayet: Enes (radıyallahu anh) dedi ki: “O zamandan beri mümkün olduğu kadar hep bana içinde kabak bulunan yemek yapıldı.” (Müslim, Tirmizi, Ebu Davud) -Resul-i Ekrem Efendimiz (asm) soğanı tercih ederken sarımsak kokusundan hoşlanmazdı Aişe’den (radıyallahu anh): “Peygamber’in (asm) en son yediği yemeğin içinde soğan vardı.” (Ebu Davud) Cabir Bin Semure’den (radıyallahu anh): “Peygamber (asm), Ebu Eyyüb’e (radıyallahu anh) misafir oldu. Yemek yediği zaman ona artanını gönderirdi. Bir gün ona bir yemek gönderdi. Peygamber (asm) yemedi. Ebu Eyyüb (radıyallahu anh), Peygamber’e (asm) gelerek ona bu hususu anlatınca, şöyle buyurdu: “Çünkü içinde sarımsak vardı.” “Dedi ki: “Ey Allah’ın Resulü (asm), o haram mıdır?” “Hayır! Lakin ben kokusundan hoşlanmıyorum.” buyurdu. (Tirmizi) -Resul-i Ekrem Efendimiz (asm) ballı sütü tercih etmezdi Enes’den (radıyallahu anh): “Peygamber’e (asm) bir kap ya da bir ağaç çanak getirildi, içinde süt ile bal vardı. Şöyle buyurdu: “Kapta iki katık vardır. Onu ben ne yerim, ne de yasak ederim.” (Taberani) -Kim çamur yerse intiharına yol açmış olur “Kim çamur yerse, adeta intiharına yol açmış olur.” (Taberani)
