Peygamber Efendimizin Peygamberlik yönü maddeler halinde

Konusu 'Hz.Muhammedin hayatı' forumundadır ve Adile tarafından 22 Ocak 2014 başlatılmıştır.

  1. Adile

    Adile Admin

    Hz Muhammed'in Peygamberlik yönü

    Peygamber Efendimiz,yirmi üç senelik Peygambelik dönemeinde İslam'ı anlatmış, aynı zamanda anlattıklarını uygulayarak bizzat insanlara örneklik etmiştir. Bu görevi yerine getirirken zor ve ağır şartlara dayanmayı bilmiş, büyük bir kararlılık ve sabırla hareket etmiştir. Onun Peygamberlik görevinin sınırları, Kur'an-ıı Kerim'de çok net bir biçimde çizilmiştir:

    "Ey Resul! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan O'nun elçiliğini yapmamış olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır..." (Maide, 5/67).

    "Peygambere düşen yanlız açık bir tebliğdir"(Ankebut, 29/18).

    Yukarıdaki ayetlerden anlaşılacağı üzere, Hz. Peygamber'in vazifesi "tebliğ" dir. O, Allah'tan aldığı vahyi insanlara bildirmekle görevlendirilmiştir.

    "Sen ancak bir uyarıcısın. Şüphesiz biz, seni mücdeleyeci ve uyarıcı olarak hak ile gönderdik. Hiçbir ümmet yoktur kii, aralarında bir uyarıcı gelip geçmiş olmasın" (Fatır, 35/23-24)

    Hz. Peygamber bir ihtar edici ve uyarıcıdır.

    "Senden önce de, kendilerine vahyettiğimiz kişilerden başkasını peygamber olarak göndermedik. Eğer bilmiyorsanız bilenlere sorun. Apaçık mucizelerle ve kitaplarla (gönderildiler). İnsanlara kendilerine indirileni açıklaman için ve düşünüp anlasınlar diye sana da bu Kur'an-ı indirdik" (Nahl, 16/43-44).

    Yukarıdaki ayette belirtildiği gibi Hz. Peygamber, rehberdir, yol göstericidir.
    Ayetlere genel olarak bakıldığında, sevgili Peygamberimizin Peygamberlik görevinin belirleyici özelliğinin, insanlara rehberlik etmek ve bunu yaparken de onlara en güzel örnek olmak olduğunu görmekteyiz.

    Kur'an-ı Kerim'de, Allah'u Teala'nın seçilmiş bir insan olarak görevlendirdiği Hz. Peygamber'e bu görevi yerine getirirken dikkat etmesi gereken hususlar da hatırlatılmıştır. Mesela, insanlar arasında hiçbir ayrım yapmaması ve insanları incitmemesi gerektiği ile ilgili şöyle buyurmuştur:

    "Rablerinin rızasını isteyerek sabah akşam O'na dua edenleri yanından kovma. Onların hesabından sana birşey yok, senin hesabından da onlara birşey yok ki onları kovasın. Eğer kovarsan zalimlerden olursun" (En'am,6/52)

    Hz. Peygamber (s.a.v) kendisine gelen ayetleri aynı zamanda gerek sözleriyle gerek ise davranışları ile açıklamış ve ayetlerin nasıl anlaşılacağını insanlara öğretmiştir. Böylece Allah Azze ve celle'nin ayetlerde kastettiği anlamlar insanlar tarafından iyice anlaşılmıştır.

    Fahri Kainat Efendimiz (s.a.v) Peygamberlik yönünden biri de Kur'an-ı Kerim'deki öğütleri bizzat uygulayarak insanlara öncülük etmektir. Namaz, oruc, zekât, iyilik etmeyi, güzel davranışlarda bulunmayı ve ilk Müslümanlar Fahri Kainat Efendimiz (s.a.v)'den görerek öğrenmiş, kendileri de aynısını yapmışlardır.