Peygamber Efendimize (s.a.v.) itaat etmek, onun sünnetine bağlı kalmak bizlere neler kazandırır?

Konusu 'Peygamber Efendimizin sünnetleri' forumundadır ve Lasey tarafından 27 Eylül 2018 başlatılmıştır.

  1. Lasey

    Lasey Admin

    Peygamber Efendimize (s.a.v.) itaat etmek, onun sünnetine bağlı kalmak bizlere neler kazandırır?


    Peygamberimize itaat dinimizin emridir. Her Müslümanın onun emir ve yasaklarına uyması gerekir. Çünkü o, Yüce Allah tarafından insanlara her türlü söz ve davranışında örnek olmak üzere gönderilmiş bir elçidir. Bu yüzden onun hayatı taşımış olduğu bu ağır sorumluluk etrafında gerçekleşen olaylarla doludur. O, sahip olduğu özelliklerle ebedi âlemde kurtuluşa ereceği belirtilen mümin tarifinin en güzel örneğidir. O, Yüce Allah’ın kendisine tabi olma hususunda insanları “... O peygamber size neyi emrettiyse onu alın, neyi yasakladıysa ondan kaçının...” (Haşr suresi 7. ayet.) ayetiyle uyardığı Resûlullah’tır. Bu sebeple tüm Müslümanların ona tabi olması, emrettiği şeylere uyması, yasakladığı şeylerden kaçınması gerekir

    Dinimize göre Peygamber Efendimize (s.a.v.) itaatin yolu ona tabi olmaktan geçer. Ona tabi olmak ise sünnetine sımsıkı sarılmak ve gönülden bağlanmanın ifadesi olan itisâm ile gerçekleşir. Sözlükte sarılmak, bağlanmak, sığınmak, kuvvetlenmek ve yardım istemek gibi anlamlara gelen itisâm, kişinin hayatını Kur’an-ı Kerimin hükümlerine ve Hz. Peygamber’in (s.a.v.) sünnetine göre düzenlemesi, İslam’ı mutedil bir şekilde yaşayarak aşırılıktan uzak bir hayat tarzını benimsemesi demektir. İtisâm, Hz. Peygamber’in (s.a.v.) her şeyden önce bir insan olduğunu, zamanın şartlarına uyumlu bir hayat sürdüğünü hatırında tutmak, onun sünnetini en makul bir şekilde yaşamaya çalışmaktır. İtisâm, Hz. Peygamber’in (s.a.v.) sünnetine bağlı olmak, davranışlarında bir hikmetin gizli olduğunu bilmek, konuşmasından da susmasından da bir anlam çıkarmaktır. İtisâm, Peygamberimizin (s.a.v.) söylediği her sözün doğruluğuna inanmak, şüphe duymaksızın kabul etmektir. İtisâm taklitten farklıdır. Çünkü taklit etmede irade yoktur. Hz. Peygamber’e (s.a.v.) tabi olmak ise onu sevmek ve ona gönülden bağlı olmakla gerçekleşen bir durumdur.

    Peygamber Efendimizin (s.a.v) yolundan gidersek, dinimizi doğru anlar ve doğru tatbik etmiş oluruz. Cenab-ı Allah’ın Kuran’da bizden istediği bize emrettiği de, peygamberimizin yoluna uymaktır.