Efendimiz (S.A.V) akrabalarına nasıl davranırdı Hz. Muhammed aile bireylerini çok severdi. Onlara değer verirdi. Azarlamazdı. Nazik davranırdı. Hz. Aişe diyor ki: ''Hz. Peygamber, hizmetçisine, hanımına, hiç kimseye bir tokat bile vurmamıştı.'' Peygamber Efendimiz, bir gün öğleye doğru iyice acıkmıştı. O gün evde yiyecek bir şey yoktu. Hz. Ebu Bekir ile Hz. Ömer de gelmişlerdi. Onlar da açtı. Peygamberimiz (s.a.v) onlarla birlikte Ebu Eyyub el-Ensari'nln bağ evine gitti. Ebu Eyyub ve eşi buna çok sevindiler. Onlara önce hurma ikram ettiler Sonra et yemeği pişirdiler Hz. Peygamber bir Iokma bile yemeden, bir yufka arasına bir miktar kızarmış et koyarak Ebu Eyyub'a verdi. ''Al bunu kızım Fatma'ya ulaştır. Günler var ki o böylesini tatmadı'' dedi 0, kızı Fatma'yı çok severdi. Ashaptan Enes b Malik diyor ki. ''Ben ömrüm boyunca Peygamber Efendimiz kadar aile bireylerini seven, onlara merhamet eden bir kişi görmedim. Oğlu İbrahim, Medine civarında bir köyde sütannenin yanında idi. Peygamberimiz bazen bizi de alarak onun yanına giderdi. İbrahim’in kaldığı eve vardığımızda onu kucağına alır, bağrına basardı Sevgi ve şefkatle öperdi...'' İbrahim on sekiz aylık iken öldüğünde Peygamberimiz onu elleriyle kabre koymuştu. Ardından gözyaşlarını tutamamıştı. Arkadaşlarının anlattığına göre, Peygamberimiz Hz. Hasan ile Hz. Hüseyin'i her zaman kucağına alırdı Onları severdi. Şefkatle öperdi. Aile bireylerini sevmenin merhametin bir sonucu olduğunu söylerdi. Ayrıca bunun, imanı olgunlaştırdığını da belirtirdi. Hz. Muhammed Ev işlerinde Yardımcı Olurdu Hz. Aişe, Peygamberimizin eşiydi. Ashaptan bazıları bir gün ona geldiler. Peygamber Efendimizin ev işlerinde yardımcı olup olmadığını sordular. Hz. Aişe, bunlara şöyle cevap verdi ''Peygamber Efendimiz evine geldiğinde son derece olgun ve alçak gönüllü davranırdı Peygamberim diye bir kenara çekilip herkes bana hizmet etsin diye beklemezdi. Ak- sine, aile bireylerinin arasına girerdi. Ev işlerini onlarla birlikte yapardı Gerektiğinde kendi elbisesini temizler, söküğünü dikerdi Ayakkabılarını tamir ederdi Koyunların sütünü kendi elleriyle sağardı Bunun gibi, evde yapılması gereken öteki işlere de elinden geldiğince yardımcı olurdu.'' Hz. Muhammed, evin ihtiyaçlarını karşılamak için ara sıra çarşıya, pazara giderdi. Bir gün pazardan alış veriş yapmıştı Elinde torbasıyla birlikte evine dönüyordu Bunu gören ashaptan bazıları. ''Ey Allah'ın Resulü, müsaade etseniz de biz taşısak.'' dediler Peygamberimiz bu yardım önerisini yapanlara teşekkür etti. Fakat onlara, ''Herkes kendi yükünü kendisi taşısın.'' cevabını verdi. Elindeki yükü evine kadar kendisi taşıdı. Peygamber Efendimiz ev işlerinde aile bireylerine yardımcı olurdu Herkesin de kendi ailesine yardımcı olmasını öğütlerdi Hz. Muhammed Aile Bireyleri ile Şakalaşırdı Sevgili Peygamberimiz, bir yolculuğa çıkmadan önceki akşam tüm aile bireylerini bir araya getirirdi. Onlarla sohbet ederdi. Onlara, tarihte olmuş bazı ibretli olayları anlatırdı. Çeşitli şakalar yapardı. Böylece hoşça vakit geçirmelerini sağlardı. Eğlenme, dinlenme, sohbet, şakalaşma Peygamberimizin aile bireyleri ile sürekli yaptığı şeylerdi. Eşi Hz. Ayşe’nin yaşı Peygamberimizden küçüktü. Ara sıra hanım arkadaşları ve komşu hanımlarıyla bir araya gelirlerdi Eğlenirler ve hoşça vakit geçirirlerdi Peygamberimiz bunlara engel olmazdı Aksine o da Hz. Ayşe'nin oyun ve eğlencelerine katılır, onunla şakalaşırdı Peygamberimiz, bir defasında eşi Aişe ile Medine dışında yürüyüşe çıkmıştı Eşine yarışma önerisinde bulundu ve yarıştılar. Hz. Aişe onu geçti Daha sonraki bir yarışta ise Hz Peygamber geçti Peygamberimiz gülerek ona, ''Ödeşmiş olduk, bir bir berabereyiz.'' dedi. Peygamber Efendimiz çocukları ve torunları ile de şakalaşırdı Hz Hasan ile Hüseyin'i sırtına bindirirdi 10 yaşından itibaren Hz. Peygamberin hizmetinde bulunan Enes’e “ Ey kulaklı” diye seslenir bazen de kakülünü çekerek şakalaşırdı. Hz. Muhammed Aile Bireyleri Arasında Ayırım Yapmazdı Hz. Peygamber tüm aile bireylerini severdi. Hepsiyle eşit derecede ilgilenirdi. Ayrım gözetmezdi. Hepsine iyi davranırdı. Hepsinin ihtiyaçlarıyla ayrı ayrı ilgilenirdi Birine almışsa benzerini ötekilerine alırdı. Aile bireyleri arasında kıskançlık doğurmazdı ona göre aile bireylerinin ihtiyaçlarıyla ilgilenmemek günahtı. İlgilenmek mise sevaptı o dönemdeki ekonomik imkanlar dardı. Buna rağmen Hz. Muhammed aile bireylerinin yeme, içme, giyinme gibi ihtiyaçlarını en iyi bir şekilde karşılamaya çalışırdı. ayrıca aile bireylerine hediyeler alırdı. Böylece, onları sevindirirdi. Hediyeleri verirken de ayırım gözetmezdi. Hz. Muhammed Aile Bireylerinin Görüşlerine Değer verirdi Peygamber Efendimiz ev işlerinde aile bireylerinin görüşlerine değer verirdi. Eş ve çocuklarıyla bir araya gelirdi. Ailenin en önemli konularını toplantı da görüşürdü.böylece, gereksiz sıkıntıların ortaya çıkması önlenirdi. Peygamberimize ilk vahiy geldiğinde heyecanlanmıştı. Durumu eşine anlattı. 0 da konuyla ilgili görüşünü açıkça söyledi. Hz. Hatice’ye göre peygamberimizin endişe etmesine gerek yoktu. Çünkü 0, herkese yardım ederdi Komşuları ile iyi geçinirdi iş hayatında dürüsttü Yoksulların, Öksüzlerin ihtiyaçları ilgilenirdi. Hz. Muhammed Akrabayı Ziyaret Ederdi Peygamber Efendimiz şöyle buyuruyor: ''Akrabalık bağlarını koparan kişi cennete giremez.'', ''Ey insanlar birbirinize selam verin. Akrabanızı gözetin yemek yedirin… ki cennete giresiniz.'' Kabri İstanbul’da olan Eyüp Sultan Hazretleri bir gün Peygamberimize gelerek bana cenneti kazandıracak bir davranış söyler misin?'' diye sordu. Peygamberimiz şöyle cevap verdi: ''Allah'a ibadet edersin, ona hiçbir şeyi ortak koşmazısın namaz kılar zekat verirsin , akrabanı ziyaret eder, gözetirsin.'' Peygamber Efendimiz, sık sık akrabalarını ziyaret ederdi. Onların hal hatırlarını sorardı. Gönüllerini alırdı. ihtiyaçlarıyla ilgilenirdi. içlerinden yoksul olanlar varsa onlara yardım ederdi Akrabaları da Peygamberimizi konuk etmekten sevinç duyarlardı 0, ziyarete geldiğinde bütün ev halkı ona hizmet için yarışırdı. Peygamberimiz de onlara ayrı ayrı teşekkür ve dua ederdi. Hz. Muhammed'in Ailesinin Seçkin Özellikleri Hz. Muhammed'in Ailesinde Sevinçler ve Sıkıntılar Paylaşılırdı Hz. Peygamber aileyi sevinç ve sıkıntıların paylaşıldığı kutsal bir beraberlik olarak görürdü. Onun aile ve çocuklarıyla yaşadığı yer, sıradan bir ev değildi. Birbirini seven, sayan kişilerin gönüllerinde sevgi çiçeklerini açtırdıkları bir yuva idi. Bu yuvada içtenlik vardı. Sevgi vardı. Çalışkanlık vardı; herkes üzerine düşeni zevkle yapardı. Bu yuvada paylaşma vardı. Herkes, yuvanın mutluluğu için kendine düşen sorumluluğu bilirdi. Bunun gereği olan işleri yürütürdü. Hz. Peygamberin evinde bazen bolluk olurdu. Böyle zamanlarda yemek hazırlanırdı. Hazırlanan yemekler Suffe öğrencilerine iletilirdi. Öteki yakın ve uzak komşulara ikram edilirdi. Hz. Peygamberin yuvasında zenginlikler, akraba ve komşularla paylaşılırdı. Bazen de çeşitli sıkıntılar ve hastalıklar olurdu. Yiyecek ve giyecek azlığı baş gösterirdi. Peygamberimizin eşi Aişe diyor ki: "Bazen evimizde bir ay süreyle yemek pişirmek için ocak yanmazdı. Yiyip içtiğimiz sadece hurma ile sudan ibaret olurdu. Hurma ve su ile geçinip giderdik.'' Dertler paylaşılınca hafifler. Sıkıntılar paylaşılınca yok olur gider. Peygamberimizin ailesinde en küçük sevinçler bile paylaşılarak büyütülürdü. En büyük sıkıntılar bile paylaşılarak küçültülürdü. Hz. Peygamber, kızı Fatma dışında bütün çocuklarının ölümüne tanık oldu. Bu acıları yaşadı. Onlara gözyaşı döktü. Onları kendi elleriyle toprağa verdi. Ama, onun aile yuvasındaki sevgi ve içtenlik tüm sıkıntıları hafifletiyordu. Sevinçli, müjdeli durumlarda da Hz. Peygamberin aile bireyleri yine birlikte olurdu. Kızı Fatma gelirdi. Peygamberimizin torunları Hasan ile Hüseyin gelirdi, onları sırtına bindirir, evde gezdirirdi. Akrabadan, komşulardan gelen olurdu. Onlara ikramda bulunulur, hediyeler verilirdi. Hz. Peygamber eş ve çocuklarına her zaman sevgisini belli ederdi. OnlarIa sohbet eder, şakalaşırdı. Hz. Muhammed'in evinde sevinçler ve sıkıntılar paylaşılırdı.
Hz. Muhammed'in Ailesinde Misafire Cömert Davranılırdı Peygamber Efendimizin ailesinde misafir güler yüzle karşılanırdı. Misafire cömert davranılırdı. Çünkü, Peygamberimizin bildirdiğine göre, "Cömert kişi, Allah'a yakın, cennete yakın, insanlara yakın ve cehennem ateşinden uzaktı...'' Hz. Ömer'in oğlu Abdullah, bir gün Peygamberimizi ziyarete gelmişti. Peygamber Efendimiz bu genci güler yüzle karşıladı. Oturması için kendi eliyle ona minder uzattı. Yer gösterdi. Ona ikramda bulundu. Peygamberimiz, "Allah'a ve kıyamet gününe inanan kişi, mi- safirine ikram etsin.'' buyurmuştu. Bizzat kendisi, misafirlerle ilgilenerek bu konuda herkese örnek oluyordu. Bir gün sahabeden biri Peygamberimize konuk oldu. Ev doluydu. Sevgili Peygamberimiz, sağa sola bakarak onu oturtacak yer aradı. Boş yer bulamayınca paltosunu uzattı Yere serip üzerine oturmasını söyledi. Konuk, paltoyu katladı, teşekkür etti ve geri ver- di. "Bana ikram ettiğin gibi, Allah da sana ikram etsin ey Allah'ın Resulü!'' dedi. Peygamberimiz de, ''Toplumun ileri gelenlerinden biri, sizi ziyarete gelirse ona uygun bir şekilde ikram edin.'' buyurdu. Peygamber Efendimizin evine çok ziyaretçi ve misafir gelirdi. Onun aile bireyleri bun- dan dolayı yüksünmezler, gocunmazlardı. Tüm konuklarla ilgilenir, ikramda bulunur ve cömert davranırlardı. Hz. Muhammed'in Ailesinde İsraftan Kaçınılırdı israf, cömertlik sınırlarını aşarak gereksiz harcama yapmaktır. Yüce Allah, bu tür davranışları yasaklamıştır. Kuranıkerim'de bu konuda şöyle buyurulur ''...yiyin, için, fakat israf etmeyin...'' ''Bir de akrabaya, yoksula, yolcuya hakkını ver. Gereksiz yere de saçıp savurma.'' Kuşkusuz Allah'ın bu uyarılarını en iyi anlayan ve uygulayan Hz. Peygamberdir. Bu nedenle Hz. Peygamberin ailesinde israftan kaçınılırdı. Gereksiz harcamalar yapılmazdı. Giyimde titiz davranılırdı. Giyeceklerin temiz olmasına dikkat edilirdi. Sadelik tercih edilir- di. israf yapılmazdı. Yiyeceklerde de aşırı davranılmazdı. Fazla yemekten kaçınılırdı. Henüz iyice doymadan sofradan kalkılırdı. Yemek beğenmezlik edilmezdi. Yemek az da olsa besmele ile yenir, sonunda Allah'a şükredilirdi. Ev eşyası konusunda ölçü aynı idi. Peygamberimizin evinde orta halli bir Medinelinin kullanabileceği türden ev eşyası bulu- nurdu. Hz. Peygamberin eğitiminden geçmiş olan aile bireyleri giyecek, yiyecek ve ev eş- yası konusunda ihtiyacı karşılamaya önem verirlerdi. Pahalı eşya almazlardı. Onlar israfı sevmezdi. israf yapmazlardı. israftan kaçınırlardı. Hz. Muhammed'in Ailesinde Aile Bireyleri Birbirine Danışırdı Yüce Allah, Kuranıkerim’de; ''...iş hakkında onlara danış...'', ''Onların işleri, aralarında danışma iledir...'' buyurmaktadır. Peygamber Efendimiz de, ''Danışarak iş yapan pişman olmaz.'' diyerek her alanda danışmanın önemini belirtmiştir. Peygamberimizin aile bireyleri gündelik hayatta birbirlerine danışırlardı. Görüş alış verişinde bulunurlardı. Çünkü danışılınca başarılar artıyordu. iyilikler, güzellikler, sevinçler çoğalıyordu. Danışarak iş yapan pişman olmazdı. Bu nedenle Sevgili Peygamberimiz, aile bireylerine danışarak iş yapmıştır. Danışarak iş yapmayı iyi, hayırlı bir in- san olmanın gereği saymıştır. Bu konuda da şöyle buyurmuştur: ''Hayırlınız, aile bireylerine karşı hayırlı olanınızdır. içinizde ailesine en hayırlı olanınız da benim.'' Hz. Muhammed'in Ailesinde Komşuluk ilişkilerine Önem Verilirdi Yüce Allah bize, "yakın ve uzak komşuya iyilik etmemizi'' emretmiştir. Peygamber Efendimiz ise komşularla iyi ilişkiler kurmak gerektiğini, komşusu aç iken tok uyuyan kişinin iyi bir komşu olamayacağını bildirmiştir. Bir gün ashaptan biri Peygamberimize, "Bizim iyi veya kötü oluşumuzun ölçüsü nedir?'' diye bir soru sordu. Peygamberimiz bu soruya şöyle cevap verdi: ''Eğer komşularınız, sizin iyi olduğunuzu söylüyorlarsa iyisiniz demektir. Kötü olduğunuzu söylüyorlarsa kötüsünüz demektir.'' *Peygamber Efendimiz ve aile bireyleri komşularına güler yüzlü davranırlardı. *Tatlı sözlerle gönüllerini alır, hoş geldiniz der, hal hatır sorarlardı. *Onlara ikramda bulunurlardı. Hediyeler verirlerdi. *Onlarla sokakta karşılaştıklarında selamlaşırlardı. *Onların sevinç ve sıkıntılarını paylaşırlardı. *Komşuları arasında zengin, yoksul ayırımı yapmazlardı. *Düğünlerine katılırlardı. *Bayramlarda görüşürlerdi. *Hastalandıklarında ziyaret ederlerdi. *Komşularından yoksul olanlara yardım ederlerdi. *Komşularının evine, bahçesine, duvarına hiç zarar vermezlerdi. *Komşularla ortak kullanım alanı olan sokak ve mahalleyi temiz tutarlardı. Komşuları, Peygamberimiz ve aile bireylerinden kendilerine hiçbir zarar gelmeyeceğini bilirlerdi. Peygamberimiz ve aile bireyleri, komşuları arasında güvenilir kişiler olarak tanınırlardı. Hz. Muhammed'in Ailesinde Öksüzler ve Yoksullar Gözetilirdi Yüce Allah, Kur'an-ı kerim'de çalışan, koşuşturan, ancak kazanç elde edemeyerek zorluk içinde kalan, fakat utançlarından dolayı yardım istemeyen kişileri görüp gözetmemizi, öksüzlere ve düşkünlere de yardım etmemizi istemektedir. Peygamber Efendimiz de, öksüzü evine alıp yediren, içiren, barındıran, yetiştiren, işleriyle ilgilenenlerin çok sevap kazanacağını bildirmiştir. Böyleleriyle cennette, birbirine bitişen iki parmak gibi yakın olacağı müjdesini vermiştir. Peygamber Efendimiz ve ailesi, öksüzler ve yoksulların gözetilmesi konusunda çok duyarlı idi. Duyarlılığını sözde bırakmazdı. Öksüzleri evine alarak örnek olmaya çalışırdı. Mûte Savaşı'nda şehit düşen Hz. Cafer'in çocuklarını evine almış, bakımlarını üstlenmişti. Özetle Peygamberimiz ve ailesi: *Öksüz ve yoksullara Allah rızası için yardım ederlerdi. *Yardım ederken evde işe yaramayan şeyleri değil, işe yarayan şeyleri verirlerdi.Yardımlarını ihtiyaç duyulan zamanda yaparlardı. Böylece, muhtaçları kötü duruma düşmekten kurtarmış olurlardı. *Yardımı gizli yaparlardı. Böylece, yoksulların onurunu incitmezlerdi. *Yaptıkları yardımı hiçbir zaman başa kakmazlardı. Müslümanlar, Peygamberimizin bu konudaki duyarlılığını bildiklerinden yemek yerken sofralarında bir öksüz veya bir yoksulu bulundurmaya çalışırlardı. 3. Salavat Dualarını Ezberleyelim ve Anlamlarım Öğrenelim Allahümme Salli Duası Allahümme salli 'ala Muhammedin ve ala ali Muhammed; kema salleyte 'ala ibrahime ve 'ala âli İbrahime inneke hamidun mecid. Anlamı Allah'ım! İbrahim ve yakınlarına rahmet ettiğin gibi, Muhammed'e ve onun yakınlarına da rahmet et. Şüphesiz sen, övülmüşsün, övülmeye layıksın ve pek yücesin. Allahümme barik Duası Allahümme barik âla Muhammedin ve âla âli Muhammed; kema barekte âla İbrahime ve âla âli İbrahime inneke hamidun mecid. Anlamı Allah'ım! İbrahim ve yakınlarına bereket verdiğin ve onları mutlu kıldığın gibi, Muhammed'e ve onun yakınlarına da bereket ver, onları da kutlu kıl. Şüphesiz sen, övülmüşsün, övülmeye layıksın ve pek yücesin.