Parkinson Tedavisinde Yeni Bir Ümit Işığı: Antikorlar Parkinson esas olarak motor sinirlere tesir eden bir hastalıktır. Başlıca belirtileri; titreme, kamburluk, hareket yavaşlaması, kaslarda kasılma, hareket edememe, uzuvlarda kasılma ve tutarsız yürüyüştür. Parkinson, her hastada farklı seyreder ve yaşlılarda daha sık görülür. Parkinson ilerleyici bir hastalıktır, dolayısıyla zaman ilerledikçe rahatsızlıklar daha da artar. Hâlihazırda Parkinson'u iyileştirmek mümkün değildir; ancak Parkinson semptomlarını hafifletme tesiri bulunan çeşitli tedaviler mevcuttur. Bu yüzden insanları semptomlar ve erken tedavi hakkında bilgilendirmek son derece önemlidir. Beyinde üretilen, kas ve hareketleri kontrol eden bir kimyevî molekül olan dopaminin yerini alan veya onun tesirlerini taklit eden ilâçlar, en yaygın kullanılanlar arasındadır. Bu ilâçlar, Parkinson'un kasılma, titreme ve yavaşlama gibi motor belirtilerini hafifletir. Parkinson hastalığının moleküler temeli Sinir hücrelerinin işleyişiyinde presinaptik protein olan ve 140 aminoasit ihtiva eden α synuclein, nörotransmiter salınımını düzenleyici bir fonksiyona sahip kılınmıştır. Hayvan modellerinde yapılan genetik, biyokimyevî ve patolojik araştırmalar, bu proteinin hatalı katlanmaya veya kümelenmeye bağlı anormal formlarının, Parkinson hastalığında önemli rol oynadığını ortaya koymuştur. Parkinsonlu hastaların beyinlerinde α synuclein anormal varyantları, protofibril ismi verilen oluşuma zemin hazırlamakta; bu anormal protein oluşumları, hücre içi dengeyi ve sinaptik fonksiyonu bozarak sonunda sinir hücrelerinin ölümüne yol açmaktadır. α synuclein genindeki bazı mutasyonların, Parkinson hastalığının oluşumunda rol oynadığı gösterilmiştir. Bundan dolayı hastalıkta genetik bir temel ve kalıtım da söz konusudur. Hücrelerden salgılanan anormal α synuclein formları, komşu sinir hücrelerinde olumsuz tesirler başlatmakta ve protein kümelenmesini tetikleyici rol oynamaktadır. Bu protein, Parkinson hastalığı dışında sinir-beyin rahatsızlıklarında da rol aldığından genel olarak "synucleinopatiler" olarak bilinir. Bu hastalığı yavaşlatmaya yardımcı ilâç bulabilmek için araştırmalar yapan gruplardan biri, San Diego Kaliforniya Üniversitesi'nden Eliezer Masliah ve arkadaşlarıdır. Bu araştırma grubu, α synuclein proteinin bir ucuna karşı çeşitli antikorlar üretti ve daha sonra bunları, α synuclein proteinini aşırı seviyede ifade eden ve Parkinson belirtileri gösteren transgenik farelere enjekte etti. Bazı antikorların anormal α synuclein oluşumlarının birikimini engellemeye vesile olduğu tespit edildi. Farelerin hafıza ve hareketlerinde kontrol grubuna kıyasen manalı iyileşmeler gözlendi. Hücre kültürlerinde ise, α synuclein proteinin hücreler arasında dağılımında azalmalar görüldü. Netice olarak, α synuclein proteinin bir ucuna bağlanan antikorların, anormal fibril oluşumunu, oluşanların ise, hücreler arasında yayılmasını engellediği gösterildi. Fareler üzerinde yapılan araştırmalardan elde edilen bu ümit verici bulgular, gelecekte Parkinson hastalığının, geliştirilen antikorlar vasıtasıyla durdurulabileceğini göstermektedir. Bu husus, şöyle değerlendirilebilir: Şafi olan Allah (celle celâluhu), şifa vesilesi moleküllerin bulunmasını, ancak araştırma aşkı ve şevkiyle donanmış ilim sahibi kullarına nasip etmektedir.