Otistik çocukların eğitiminde ailelere öneriler

Konusu 'Sağlık Rehberi' forumundadır ve Lasey tarafından 12 Aralık 2018 başlatılmıştır.

  1. Lasey

    Lasey Admin

    Otistik çocukların eğitiminde ailelere öneriler

    Otistik-çocukların-eğitimi.


    Biliyoruz ki “çocuk” denince akla bitmek bilmeyen bir enerji, neşe, canlılık, merak gibi şeyler gelir. Otistik bir çocukta ise bunların hemen hiçbiri yoktur. Çevresinde adeta kalın bir duvar örülü gibidir. O duvardan küçük bir pencere aralayabilmek oldukça zordur. Otistik bir çocuğu olan ailelere nasıl davranmaları gerektiği konusunda öneriler;Otistik çocukların eğitimi nasıl olmalıdır?

    Otistik çocuğun en belirgin özelliği sosyal ilişki kurmada yaşadığı zorluklardır. Bu çocukların diğer insanlarla ilişkisi yok denecek kadar azdır. Çevresindeki insanlar, otistik çocuğun dikkatini çekmez; adeta onlar yokmuş gibi hareket eder. Göz teması kurmakta zorlanır. Çocukların en çok sevdiği çizgi filmler bile bu tür çocuklar tarafından önemsenmez.

    Sürekli aynı oyuncakla, genellikle de aynı oyunu oynar. Topa vuramaz ama defalarca bir kapağı döndürebilir. Tehlikeye karşı duyarsızdır. Sebepsiz gülüp ağlayabilir. Her şeyin aynı olmasını ister, değişikliğe hemen tepki verir. Kendi etrafında defalarca dönebilir. Tek ayak üzerinde zıplama, el çırpma, dönen şeylere aşırı ilgi gösterme gibi kendine özgü davranış biçimleri vardır.

    Bu çocuklar en çok konuşma gecikmesi sebebiyle doktora götürülürler. Çoğu zaman daha geç kalınır. Erken tanı ve tedaviye başlama her türlü rahatsızlıkta olduğu gibi otizmde de olumlu gelişmeler gelişmeler sağlar. Tanıyı çocuk psikiyatrisi koyar. Bundan sonraki aşamada özel eğitim öğretmeninin ve ailenin gayreti büyük önem taşır.

    Bu tür vakalarda aile üyelerinin gayretinin çocuğun gelişimine ne denli katkı sağladığına bizzat şahit olunmuştur. Otizmli çocuğun eğitimi ciddi bir emek ve sabır gerektirir. Ancak sabır ve emek bazen beklendiği gibi bir sonuç vermeyebilir. Anne babanın emeklerinin karşılıksız kalabileceği, yani çocuklarının uzun zaman arpa boyu kadar yol kat edemeyebileceği ihtimalini de göz ardı etmemeleri gerekir. Ancak emeğin karşılığı her zaman dünyevi değildir. Evladın gelişimi için gösterilen her gayretin mükafatını en güzel şekilde verecek olan Rabbü’l-Alemin’dir. Sizin de bu gayretleriniz mükafatsız kalmayacaktır. O sebeple bıkmadan uğraşmanız gerekir.

    Otistik çocuklar alıştıkları şeylerden kolay kopamazlar. Çocuğunuz bu sebeple sizden ayırmakta güçlük yaşıyordur. Okula alışamaması hususunun bireysel olarak değerlendirilmesi gerekir. Her çocuk özeldir; sizin çocuğunuz da yaşadıklarından dolayı daha da özel. 13 yaşına kadar olan gelişim detayları bilinmediğinden bir öneride bulunmak zor elbette. Gittiği kurumda öğretmenin becerisi çok önemlidir. Okula alıştırmak için değişik yollar denenebilir. Bu sorunları aşabilmek için alanında tecrübe sahibi ve çocuk psikoloğuyla işbirliği içinde çocuğun eğitimine devam etmeniz gerekir.