Oruçta Kaza Ve Kefareti Gerektiren Haller

Konusu 'Oruç tutmak' forumundadır ve Lasey tarafından 8 Kasım 2016 başlatılmıştır.

  1. Lasey

    Lasey Admin

    Kaza ve Kefareti Gerektiren Durumlar

    Orucu bozup hem kaza hem de kefareti gerektiren durumların başında ramazan günü oruçlu iken yapılan cinsel ilişki gelmektedir. Zaten Peygamberimiz oruç kefareti hükmünü, o zaman vuku bulan böyle bir cinsel ilişki olayı üzerine vermiştir. Oruç kefareti konusunda eldeki tek örnek ve delil de budur. Bu bakımdan bütün fıkıh mezhepleri, ramazan günü oruçlu iken bilerek ve isteyerek normal cinsel ilişkide bulunmanın, hem kaza ve hem de kefareti gerektireceği konusunda görüş birliği etmişlerdir. Bir şey yiyip içmenin kefareti gerektirip gerektirmediği konusu ise mezhepler arasında tartışmalıdır. Hanefîler, bilerek ve isteyerek bir gıda veya gıda özelliği taşıyan her türlü maddeyi almayı da bu hükme kıyas ederek, bu durumda da hem kaza hem de kefaret gerekeceğini söylemişlerdir.

    Peygamberimiz zamanında cereyan eden ve oruç kefaretinin gerekçesi olan olay şudur:

    Bir adam "Mahvoldum" diyerek Peygamberimiz'e gelmiş ve ramazanın gündüzünde eşiyle cinsel ilişkide bulunduğunu söylemiş, bunun üzerine Peygamberimiz;
    Köle azat etme imkanın var mı?
    Hayır, yok.
    Peş peşe iki ay oruç tutabilir misin?
    Hayır. Bu iş de zaten sabredemediğim için başıma geldi.
    Altmış fakiri doyuracak malî imkanın var mı ?
    Hayır.

    Bu sırada Peygamberimiz'e bir sepet hurma getirildi. Peygamber bu hurmayı adama vererek yoksullara dağıtmasını söyledi. Adam "Bizden daha muhtaç kimse mi var?" deyince Peygamberimiz gülümseyerek "Al git, bunları ailene yedir" diyerek adamı gönderdi (Buharî, “Savm”, 30; Müslim, “Sıyam”, 81; Ebû Davûd, “Savm”, 37).

    Bilerek ve isteyerek kaçınılması gereken üç şey (yeme, içme, cinsel birleşme) dışında bir sebeple orucun bozulması durumunda kefaret gerekmeyip sadece kaza gerekir.