Oruç tutmanın sevabı

Konusu 'Oruç tutmak' forumundadır ve Lasey tarafından 4 Haziran 2016 başlatılmıştır.

  1. Lasey

    Lasey Admin

    Oruç tutmanın sevabı

    Allahü teala, yapılan amellerin karşılığını, o amelin durumuna göre, değişik olarak vermektedir. İbadetlerde, iyiliklerde bire karşı ondan, yedi yüze kadar ihsan etmektedir. Orucun sevabını ise, “Karşılığını ben veririm” buyurmuştur. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:

    “Ameller, Allahü teala katında yedidir. İkisi vacibi gerektirir. İkisi misli iledir. Birisi on katdır. Birisi yedi yüz mislidir. Birisinin sevabını ise Allahü tealadan başka kimse bilmez. Vacibi gerekli kılan amellerden birincisi şudur ki, Allahü tealaya ortak koşmadan ihlasla kulluk yapana Cennet vacib olur. Ortak koşarak ölene ise Cehennem vacib olur. Misli ile olan amelden birincisi, günah işleyene misli ile karşılık verilir. Diğeri ise, iyi amel için niyyet ettiği şeyi yapamıyana yapmış gibi sevap verilir. Bire on verilen amel, iyiliklerin sevabıdır. Kötülüklerin günahının aksine iyiliklere bire on sevap verilir. Bire yediyüz sevap verilen amel, helal malından Allah yolunda vermektir. Sevabını yalnız Allahü tealanın bildiği amel, Allah için tutulan oruçtur. Onun karşılığını Allahü tealadan başka kimse bilmez.”

    Allahü tealanın, “adem oğlunun her ameli kendisi için, yalnız orucu benim içindir.” buyurması, kıyamet günü olunca, Allahü teala kuluna hesap sorar. Öyle ki hiç sevabı kalmaz. Yalnız orucu kalır. Bunun üzerine Allahü teala, kulun ihtiyacı olan sevap kadar kendi fazlından ihsan edip, kulunu orucu sebebiyle Cennete sokar. Herkesin sevaba ihtiyacı aynı değildir. Cenab-ı Hak da orucu sebebiyle kuluna bol bol ihsanda bulunur. Cenab-ı Hakkın, “Orucun karşılığını ben veririm” buyurmasının hikmetlerinden biri şudur: Allahü teala, kula mahsûs olan yemek ve içmek gibi şeylerden münezzehtir. Oruç tutmakla Cenab-ı Hakkın ahlakından birine yapışılmış olur. Bununla çok sevaba kavuşulur. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:

    “Oruçlunun, akşam iftar zamanındaki duası reddolmaz.”

    “Üç sınıf kimsenin duası reddolmaz: Oruçlunun iftar zamanındaki duası, adil devlet reisinin duası ve mazlûmun duası.”

    “Üç sınıf kimse vardır ki, Allahü teala onların duasını geri çevirmez: İftar edinceye kadar oruçlunun duası, yardım olununcaya kadar mazlûmun duası ve evine dönünceye kadar misafirin duası.”

    “Her şeyin zekatı vardır, bedenin zekatı da oruçtur.”

    Zekat veren, çok sevaba kavuştuğu gibi, malının kirinden de kurtulmuş olur. Oruç tutanın da bedeninde bulunan ba'zı hastalıklar yok olur. Nitekim hadîs-i şerîfte “Oruç tutun, sıhhat bulun!” buyuruldu.

    Oruç tutmanın sayısız fazîletlerine eksiksiz kavuşabilmek için orucu şartlarına uygun olarak tutmağa çalışmalıdır.