Oruç tutmak maksadıyla sahura kalkmak niyet sayılır Hanefilere göre: Ramazanın her günü için niyet gereklidir. Aksine niyet edilmedikçe sahura kalmak da niyet olarak kabul edilir. Şafilere göre: Sahura kalkan kişinin hatırına oruç tutmak gelir ve oruca niyet ederse veya oruç niyetiyle sahura kalkarsa niyeti geçerli olur. Malikilere göre: Başlangıçlarında bir defa niyet etmek yeterli olmaz. Hükmî niyet de yeterlidir. Meselâ, sahura kalktığı halde orucu hiç hatırlamayan bir kimseye adamın biri, “niçin sahura kalkıyorsun?” diye soracak olur ve o da, “oruç tutmak için sahura kalktım” diye cevap verirse, bu sözü niyet için yeterli olur. (Dört Mezhebe Göre İslam Fıkhı, A. Ceziri) Dil ile de niyet etmek daha iyidir Herhangi bir oruca kalb ile niyet yeterlidir. Oruç için sahura kalkılması da bir niyettir. Niyetin dil ile de yapılması mendubdur. (Büyük İslam İlmihali, Ömer Nasuhi Bilmen) Niyet, esasen kalp ile olur. Yani geceleyin, yarın oruç tutacağını kalbinden geçiren kimse niyet etmiş demektir. Oruç tutmak maksadıyla sahura kalkmak niyet sayılır. Oruç tutmak düşüncesi ile sahur yemeğine kalkan kimse, hem içinden niyet etmeli, hem de dil ile niyet etmelidir. Her günün orucuna ayrı niyet etmek lâzımdır. (Diyanet İşleri Başkanlığı) İftar vakti yapılan dualar kabul edilir Peygamberimiz (asm) bu konuda şöyle buyurmuştur: “Üç kimsenin duası geri çevrilmez, kabul edilir: 1- Oruçlunun iftar vaktindeki duası, 2- Adaletli hükümdarın duası, 3- Mazlumun duası.” (Tirmizî) İftar vaktinde yapılan dualar makbul dualardan olduğu için orucun kabulü için Cenab-ı Hakk’a niyaz etmek güzel olacaktır. Ancak sadece Besmele çekmekte de bir beis yoktur. Orucu açmadan önce Peygamber Efendimiz’in (asm) okuduğu dualar: Mu'âz İbnu Zühre anlatıyor: "Bana ulaştı ki, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), iftar ettiği zaman şu duayı okurdu: اَللَّهُمَّ لَكَ صُمْتُ، وَعَلَى رِزْقِكَ أفْطَرْتُ “Ey Allahım senin rızan için oruç tuttum ve senin rızkınla orucumu açıyorum." (Ebu Dâvud, Savm: 22, (2358) Mervân İbnu Sâlim, Hz. İbnu Ömer (radıyallahu anhümâ)'den naklediyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) orucunu açınca şöyle derdi: ذَهَبَ الظَّمَأُ، وَابْتَلَّتِ الْعُرُوقُ، وَثَبَتَ ا‘َجْرُ إِنْ شَاءَ اللّهُ تَعَالَى "Susuzluk gitti, damarlar ıslandı, inşallah Teâlâ sevap kesinleşti." (Ebu Dâvud, Savm: 22, (2357) Ayrıca orucun kabülü için dikkat edilmesi gereken hususlar için
