Operasyon 1915 Nedir? Operasyon 1915’in kronolojisi de oldukça ilgi çekici. İlk olarak Akdeniz’de İngilizlere casusluk yapan Siyonistler, İskenderiye’ye sürülüyor. İskenderiye’de biriken 20 bin Siyonist için İngilizler tarafından barınma kampları açılıyor. Daha sonra Kahire Siyonist kamplarında eğitim alan Yahudiler, İngiliz Ordusu içinde savaşmak için Çanakkale’ye geliyor. Bir sonraki hamle olarak Kahire’de bulunan İngiliz Askerî Haberalma Servisi ve Siyonistler tarafından tasarlanan 1915 Ermeni olayları başlıyor. Çanakkale’de şanlı ordumuza yenilen İngilizler, Mısır’da tekrar güç toplamaya çalışıyorlar. Sonra İngiliz İstihbaratının tasarladığı Arap İsyanı patlak veriyor. İngilizler bu isyanı kullanarak Gazze’yi işgal ediyorlar. Gazze kapısının açılmasıyla Kudüs’ü işgal eden İngilizler, Armegedon (Kıyamet Savaşları) savaşları sonucu Halep’e kadar olan toprakları elde ediyorlar. Halep’in düşmesiyle Kilis hattına gelen İngilizlerle Mondros Ateşkes Antlaşması imzalanıyor ve böylece İngilizler önce Çanakkale’yi sonra payitaht olan İstanbul’u işgal ediyor. Yapılan tüm operasyonlar neticesinde 600 yıllık koca Osmanlı çınarı devriliyor. Ozan Bodur, romanında son dönem tarihimizi farklı bir kurguyla başarılı bir şekilde anlatıyor. Her satırını merakla okuduğumu söyleyebilirim. Yazara göre Siyonist ve İngilizler için sadece Türklerin topraklarını almak yeterli değildir. İleriki yıllarda yeni Ortadoğu’da problem çıkmaması için onlara bu gücü ve ruhu veren faktörleri de yok etmek gerekiyordu. Nasıl ki Abdülhamid Han’ı tahttan indirmek için Emanuel Carasso kullanılmışsa, nasıl ki dünya savaşında Filistin’de bir İsrail Devleti kurmak için Weizmann ve Jabotinsky vazifelendirilmişse, Türkler’in ruhunu alma görevi de bir gizli Siyonist’e verilmişti; Haim Nahum’a’! Roman’dan öğrendiğim en önemli düşünce ruhumuzu kaybetmediğimiz sürece bizi asla yenemeyecekleri idi.