Oğuz Destanı Türklerin en yaygın destanıdır. Sözlü edebiyatın en eski verilerindendir. Uygur yazısıyla yazılmış bir kopyası Paris milli kütüphanesindedir.Yazıya geririlmeden 1500 yıl önce sözlü olarak anlatıldığı sanılmaktadır. Berlin'de, Profesör Raşit rahmeti Arat, Frualin von Gabain ve Bank, ortaklaşa bir çalışma sonunda yazılı metinleri okumuşlardır (1936). Efsaneye Göre Mete (Oğuz), Aykağanın oğludur. Kırk günde büyümüş, yiğit olmuştur. Halkının yaşadığı yerlerdeki ormanlara dadanan canavarları öldürür. Bir gün Tanrı'ya yalvarırken, gökten bir mavi ışık düşer, ortasında bir kız vardır. Bununla evlenir, üç oğlu olur. Adlarını Gün, Ay, Yıldız koyar. Bir gün dolaşırken, ağaç kovuğunda bir kız belirir. Onunla da evlenir. Ondan'da üç oğlu olur. Adlarını Gök, Dağ ve Deniz koyar. Bir kurt ona yol gösterir ve Urum Kağanı yener. Hindistan'dan Mısır'a kadar tüm ülkelere egemen olur. Ölümünden önce ülkesini , oğulları arasında Bozoklar ve Üçoklar diye ikiye ayırır. Bizim soyumuz üçoklardan Deniz Han'ın Kınık boyundan gelmektedir.