Öğlenin sünnetleri hakkındaki hadisi şerif

Konusu 'Hz.Muhammedin hadisleri' forumundadır ve Beyza tarafından 18 Ağustos 2013 başlatılmıştır.

  1. Beyza

    Beyza Moderatör

    Peygamberimiz (s.a.v)'in öğlenin sünnetleri ile ilgili hadisi şerifleri

    -Hz. Ali (radıyallahu anh) anlatıyor:"Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) öğleden önce dört, öğleden sonra da iki rek'at kılardı.''Tirmizî, Salât 315, (424).

    -Yine Tirmizî 'nin bir diğer rivayetinde Hz. Aişe şöyle der: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) öğlenin farzdan önceki dört rek'atli sünneti, namazdan önce kılamazsa sonra kılardı.''Tirmizî, Salât 317, (426).

    -Ümmü Habîbe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdularki: "Kim öğleden önce dört, öğleden sonra da dört (rek'at nafile) kılarsa, Allah onu ateşe haram eder. ''
    Bir rivayette de şöyle gelmiştir: "Kim öğleden evvel dört, öğleden sonra da dört (rek'at nâfile) kılmaya devam ederse Allah onu ateşe haram eder."
    Ebu Dâvud, Salât 296, (1269); Tirmizî, Salât 317, (427, 428); Nesâî, Kıyâmu'l-Leyl 67, (3, 265).

    -Hz. Ebu Eyyub(radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Öğlenin farzından önce tek bir selamla kılınan dört rek'at nafile var ya bunların önünde sema kapıları açılır.''Ebu Dâvud, Salât 296, ( 1270) ; İbnu Mâce, İkâmet 105, (1157).

    -Abdlullah İbnu's-Sâib (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) güneşin zevalinden sonra ve öğleden önce dört rek 'at namaz kılardı ve derdi ki: "Şimdi semâ kapılarının açıldığı bir vakittir. Bu anda salih bir amelimin oray yükselrnesini isterim''
    Tirmizî, Salât 347, (478).

    -Hz. Ömer (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:"Öğleden önce zevâlden sonra dört rek'at vardır ki bunlar seherde emsalleri değerindedirler. Her ne varsa, bu saatte mutlaka Allah'ı tesbîh eder. ''
    Resulullah sonra şu âyeti okudular:
    "Allah'ın yarattığı şeylerin gölgeleri sağa sola vurarak, Allah'a boyun eğerek secde etmekte olduklarını görmüyorlar mı?''(Nahl 48).