Nasrettin hoca hakkında şiir Nasreddin hoca ve eşeği Hoca bir gün giderken Eşeğinin üstünde, Eşek ürküp tökezler Düşürür onu yere. O’nu böyle görünce Etraftan yetişirler, Doluşurlar başına Bakışıp gülüşürler. Hoca buna aldırmaz Der “Boş yere gülmeyin, Eşek düşürmese de Ben zaten inecektim.” Atila Çakıroğlu Nasreddin hoca Tanımayan var mıdır Şu Nasreddin Hoca’yı, Düşünebilir miyiz O, olmadan fıkrayı? Bir güzelce anlatır Nükte ile herşeyi, Öğretir hepimize Kahkahayla gülmeyi. Çocukları çok sever Arkadaştır onlarla, Ne kadar öğünsek az Nasreddin Hoca’mızla. Atasözü, deyim, fıkra Çok şey bırakmış bize, Hoca’mızdan sevgiler Çocuklar hepinize. Atila Çakıroğlu Nasrettin Hoca Nasrettin hoca gibi Tutar dedim belki dibi Göle çaldım yoğurdu Herşey ilk günkü gibi Bindim eşeğe tersten Kuşum uçtu kafesten Eşek gibi bağırdım Kaybettim hep nefesten Anlattım hikayeler Güldüler kırıldılar Her hikayem bir feyiz Anlamayanlar keriz Var varanın sür sürenin Vay haline destursuz bağa girenin Anlayana sivri sinek saz Anlamayana davul bile az DAMDA Hoca çıkmış, dam aktarmış damda. Kapı çalmış bir an. Eğilmiş bakmış: Bir adam. Adamda Ne üst ne baş… Perişan. Merak etmiş, sormuş:” Kimi istedin?” ” Seni Hocam, biraz aşağıya in.” ” İyi ama, ağam, işim acele, Ne söyleyeceksen oradan söyle.” ” Bir ricam var senden, küçük bir ricam. Aşağıya insen ne olur, Hocam?” “Herhalde işi mühim. Anlamak gerek. Bakalım neymiş muradı?” diyerek Takım taklavatı bırakıp dama İnmiş kırk bir basamak merdiveni. Açarak kapıyı sormuş adama: ” Söyle. Ne var? Niçin indirdin beni?” Adam demiş ki:” Hocam, ne olursun. Allah kazadan beladan korusun. Dert verip derman aratmasın Rabbim. Sevaptır bir sadaka ver, fakirim.” Bu lafları duyunca Deliye dönmüş Hoca. Ta damlardan inişine mi yansın, Yarıda kalan işine mi yansın? Ama Hoca bu, kurnaz… ” Hele yukarı gel benimle biraz Üst tarafını orada söylersin.” Varınca, ikisi de nefes nefese, dama, Hoca dönmüş adama, Demiş ki:” Allah versin.”