Nasrettin hoca ile ilgili kısa şiirler

Konusu 'Şiir köşesi' forumundadır ve Lasey tarafından 13 Temmuz 2016 başlatılmıştır.

  1. Lasey

    Lasey Admin

    Nasrettin hoca hakkında şiir

    Nasreddin hoca ve eşeği


    Hoca bir gün giderken
    Eşeğinin üstünde,
    Eşek ürküp tökezler
    Düşürür onu yere.

    O’nu böyle görünce
    Etraftan yetişirler,
    Doluşurlar başına
    Bakışıp gülüşürler.

    Hoca buna aldırmaz
    Der “Boş yere gülmeyin,
    Eşek düşürmese de
    Ben zaten inecektim.”
    Atila Çakıroğlu



    Nasreddin hoca

    Tanımayan var mıdır
    Şu Nasreddin Hoca’yı,
    Düşünebilir miyiz
    O, olmadan fıkrayı?

    Bir güzelce anlatır
    Nükte ile herşeyi,
    Öğretir hepimize
    Kahkahayla gülmeyi.

    Çocukları çok sever
    Arkadaştır onlarla,
    Ne kadar öğünsek az
    Nasreddin Hoca’mızla.

    Atasözü, deyim, fıkra
    Çok şey bırakmış bize,
    Hoca’mızdan sevgiler
    Çocuklar hepinize.
    Atila Çakıroğlu


    Nasrettin Hoca

    Nasrettin hoca gibi
    Tutar dedim belki dibi
    Göle çaldım yoğurdu
    Herşey ilk günkü gibi

    Bindim eşeğe tersten
    Kuşum uçtu kafesten
    Eşek gibi bağırdım
    Kaybettim hep nefesten

    Anlattım hikayeler
    Güldüler kırıldılar
    Her hikayem bir feyiz
    Anlamayanlar keriz

    Var varanın sür sürenin
    Vay haline destursuz bağa girenin
    Anlayana sivri sinek saz
    Anlamayana davul bile az


    DAMDA

    Hoca çıkmış, dam aktarmış damda.
    Kapı çalmış bir an.
    Eğilmiş bakmış: Bir adam.
    Adamda Ne üst ne baş… Perişan.
    Merak etmiş, sormuş:” Kimi istedin?” ”
    Seni Hocam, biraz aşağıya in.”
    ” İyi ama, ağam, işim acele,
    Ne söyleyeceksen oradan söyle.”
    ” Bir ricam var senden, küçük bir ricam.
    Aşağıya insen ne olur, Hocam?”
    “Herhalde işi mühim. Anlamak gerek.
    Bakalım neymiş muradı?” diyerek
    Takım taklavatı bırakıp dama
    İnmiş kırk bir basamak merdiveni.
    Açarak kapıyı sormuş adama:
    ” Söyle. Ne var? Niçin indirdin beni?”
    Adam demiş ki:” Hocam, ne olursun.
    Allah kazadan beladan korusun.
    Dert verip derman aratmasın Rabbim.
    Sevaptır bir sadaka ver, fakirim.”
    Bu lafları duyunca
    Deliye dönmüş Hoca.
    Ta damlardan inişine mi yansın,
    Yarıda kalan işine mi yansın?
    Ama Hoca bu, kurnaz…
    ” Hele yukarı gel benimle biraz
    Üst tarafını orada söylersin.”
    Varınca, ikisi de nefes nefese, dama,
    Hoca dönmüş adama,
    Demiş ki:” Allah versin.”