Namaz Namazın ehemmiyeti ve önemi

Konusu 'Namaz kılmak' forumundadır ve Adile tarafından 15 Haziran 2014 başlatılmıştır.

  1. Adile

    Adile Admin

    Namazın ehemmiyeti

    Cenab-ı Allah'ın emretmiş olduğu ibadetler ikiye ayrılır: Zekat, sadaka-i fıtır ve kurban gibi mali ibadetler de zenginlik şart kılmıştır. Bedeni ve malî bir ibadet olan hac farizasında zanginlik ve sıhat bulunması gerekmektedîr çünkü mal bulunur ve sağlık bulunmazsa bu vazîfe vekaleten gördürülür.

    Namaz ve oruç, sırf bedeni bir ibadettir ve oruçta sıhhat bulunmazsa iyileşesiye kadar tehir dilebilîr. Namazda öyle bir şartta aranmamıştır çünkü zengin ve fakir, sağlam ve hasta her müslüman namazı eda edcektîr. Ayakta durmaya engel olan bir hastalığı var ise oturarak kılar ve oturduğu halde eğilip kâlkmaya sıhhâti müsait değîlse, rüku ve secdeyi ima ile ifa eder.

    Farz olan bir namaz bir mü’minin üzerinden ölmekle yahut deli olmakla kalkar ve başkaca bir mazeretle namazı terk değil, tehir bile caiz değildîr.

    Namaz, İslâmiyet'in bünyesini teşkîl eden rükünlerdendir ve İslam binasının temeli, iman; duvarları namaz, oruç, hac ve zekattır çünkü namazı bırakmak, bu duvarlardan birini yıkmak olur.

    Buharide Abdullah bin Ömer’den rivayet edilen bir hadisi şerifte, “İslamiyet beş (esas)üzenine kurulmuştur. Cenab-ı Allah'tan başka hiçbir ilah bulunmadığına ve Hz. Muhammed (s.a.v.)'in Allahın Resulü olduğuna şahadette bulunmak, namazı dosdoğru kılmak, zekat vermek ve Hacca gitmek ve de ramazan orucu'nu tutmak'tır” buyrulmaktadır.

    İnsanın ruhunu, gözünü ve gönlünü aydınlattığı için “Namaz bir nurdur” buyrulmuştur.

    Namaz; insanı nefsani heveslerden uzaklaştırdığı, lahuti alemlere yükselttiği ve huzur-u ilahiye durup Allah Azze ve celle'e arz-ı ubudiyet olduğu için Miraç sırrına erme vesilesidir ve başın, vücuda nisbetle önemi ne kadar yüksek ise namazın dinimizdeki yeri de o kadar mühimdir.

    Abdullah bin Mes’ud (r.a.) diyorki: Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v)'e , “Allah’a göre amellerin en iyisi hangisidir?” diye sordum. Rasül-i Ekrem:

    “Vaktinde kılınan namazdır” buyurdu. Ben:

    “Sonra hangisidir?” dedim. Efendimiz:

    “Ana babaya iyilik yapmaktır” cevabını verdi. Ben:

    “Daha sonra hangisidir?” dedim. Fahri Kainat Efendimiz:

    “Allah yolunda cihaddır” buyurdu.

    Namaz, bizden önce geçen ümmetlerin hepsine farz kılınmış bir ibadettîr. Allah Azze ve celle Lokman’ın oğluna “Oğulcağızım, namazı dosdoğru kıl” diye nasihat ettiğini haber vermekte; Hazret-i İsmail’i kavmine namazı kılmayı emretmekle övmekte ve Hazret-i İsa’nın beşikte iken mucize olarak konuşup, “Beni her nerede olursam mübarek kıldı. Bana hayatta bulunduğum müddetçe namaz (kılmam)ı, zekatı vermemi emretti” (Meryem suresi 32.) dediğini açıklamaktadır. Bu ayetler, bizlere geşmiş ümmetlerde namaz bulunduğunu açıkça ortaya koymaktadır.

    Namaz,İslamın şartıdır ve iyi bir müslüman olabilmek için namaz kılmak şarttır. Gündüzün olması içîn güneşîn doğmasının şart olduğu gibi, bir müslüman olabilmek için, İslamın diğer şartlarıyla birlikte, nâmaz kılmak da zarurîdîr.

    Namaz, rıza-i ilahiyi tahsil etmeye ve cennet saadetine erişmeye vesiledîr çünkü Allah Azze ve celle hangi şeyden razı ise onu emretmiştir. Emri, rızasına zarf olmuş; rızası, buyruklarında gizlenmiştir Nebiyy-i Zişan Efendimiz'in veda Haccı’nda irad buyurduğu hutbelerinde, ashabına şöyle hitap etmiştir.

    “Allah’tan korkunuz, beş vaktinizi kılınız. Ramazan ayı orucunuzu tutunuz. Mallarınızın zekatını veriniz. Emir sahiplerine itaat ediniz. Bunları yaparsanız, Rabbinizin cennetine girersiniz.” (Mesabih)

    Buhari ve Müslim’de nakl edilen bir hadis-i şerifte ise:

    İki soğuk vaktin namazını kim kılarsa cennete girer” buyurularak sabah ve ikindi namazlarının cennete girmeye vesile olacağı açıklanmıştır.

    Nebiyy-i Zişan Efendimiz bir gün, etrafındaki ümmetlerine:

    “Altı hususta bana söz verin, bende sizin cennete girmenize kefil olayım” buyurdu. Ashap:

    “Ey Allah’ın Resulü, onlar nedir?”dediler. Efendimiz:

    “Namaz, zekat ve emanete riayet, ırzı zinadan mideyi haramdan dili kötü sözlerden korumaktır”,cevabını verdiler.

    Bir mü'minin sayılan bu altı şey’e dikkât göstermesi, edebi hayatını gâranti altına alabîlmesine vesiledîr.

    Kıyamet günü bir kişinin ilk sual olunacağı husus, namazları olacak ve bu iyi hesap görülürse, diğer hesâpları kolaylaşacaktır. Namaz içinde her türlü ibadet şekli toplanmış bulunmaktadır ve tesbih, tehlil, tekbir, hamd, sena, tehhiyat, zikir, rüku, secde, kade bunlardan bazılarıdır. İnsan namaz kılmakla başından ayak parmaklarının ucuna kadar vücut parçalarının tamamı ile Allah Azze ve celle'ye ibadette bulunmuş olur. Meleklerin ayrı ayrı yaptığı bu vazifelerin tamamı namazda dürülmüş ve ümmet-i Muhammed'e Mirac hediyesi olarak verilmiştîr.

    Namaz farizası, hakîkatine inilerek eda edilirse, insanı her türlü kötülükten alı kor ve Namaz, kötülüklerin önüne çekîlmiş bir seddir o sed yıkılır ise birçok kötülükler Müslümanın gözünü ve gönlünü işgal eder.

    Namazın ehemmiyeti ve önemi.