Namazı zamanında kılmayanlar Resulullah (s.a.v) bir hadis-i kutsi-de Allah Azze ve Celle şöyle buyurduğunu şöylemiştir. "Üç şey vardır; kim bunları yapmaya devam ederse, o benim gerçek dostım velimdir. Kim de bunları zayi eder, yapmazsa, benim gerçek düşmanımdır. O sırada mecliste bulunan sahabeler sordular: -Ya Resulullah, onlar nelerdir? -(Beş vakit) namaz kılmak, (Ramazan'da) oruç tutmak ve cünüplükten ötürü gusül abdesti almak. Bunlar kul ile Allah arasında bir emanettir. (Ali el-Müttaki Kenzü'l-Ummal) Namazı kılmaktan maksat, onu vaktinde, farzlarını, vaciplerin, ve hatta sünettlerini tastamam kılmaktır. Eğer kişi onu, vaktinde kılmamış olmasa, namazı ziya etmiş olur. Nitekim bu hususta Resulullah (s.a.v.) gelen rivayet şöyledir: " Miraca çıkarıldığım gece, başlarına vuran kadın ve erkekler gördüm. Öyle vuruyorlardı ki, beyinleri adeta büyük bir nehir gibi akıyordu."Eyvahlar olsun! Biz ne yaptık" diye feryatlar ediyorlardı. Cebrail'e, -Bunlar kimlerdir? diye sordum. Cebrail, -Onlar namazlarını vaktinde kılmayanlar, dedi. Bunun delili ayet-i kerimde çok olarak belirtilmiştir: "Nihayet onların peşinden öyle bir nesil geldi ki, bunlar namazı bıraktılar; nefislerinin arzularına uydular. Bu yüzden ileride sapıklıkların cezasını çekecekler."( Meryem 19/ 59) Namazı cemaatle kılmadığı zaman da bu böyledir. Adamın biri Resulullah'a (s.a.v.) gelerek, -Ya Resulullah! Bir rüya gördüm; elimin birinde yirmi dinar, diğerinde de dört dinar vardı. Yirmi dinar elimde düştü ve diğer dört dinar ise kıpkırmızı oldu, dedi. Resul-i Ekrem (s.a.v.) adama, -Yatsı namazını cemaatle beraber kıldın mı? diye sordu. Adam -Hayır tek başına kıldım, dedi. Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: -Elinden düşenler kaybettiğin cemaatle kılmanın faziletidir. Elinde kızaran dördü ise evinde kıldıklarındır ve (hakiki manada) kabul görmediğini gösterir.( Hadis, Süleyman b. Davud es-Saksini 550/1155)