Namazdan sonraki tesbihatı uygulamanın sevabı nedir?

Konusu 'Dini bilgiler' forumundadır ve Lasey tarafından 9 Kasım 2016 başlatılmıştır.

  1. Lasey

    Lasey Admin

    Namazdan sonraki tesbihatı uygulamanın sevabı nedir?

    Namazdan sonra okunan tesbihler, Peygamber Efendimiz'in (sallallahu aleyhi vesellem) sünnetidir. Bu dua ve tesbihlerin, Resulullah'ın okuduğu virdler olması sebebiyle ehemmiyeti çok büyüktür. Namazlardan sonra yapılan tesbihatler manen büyük bir feyiz kazandırır.

    Namazdan sonraki tesbihatı uygulamanın sevabı nedir?
    Resulullah (sallallahu aleyhi vesellem) namaz sonrası yapılan tesbihatın önemine bir hadislerinde şöyle değinmiştir: "Şeytan, namazda iken her birinize gelir, 'şunu şunu hatırla' der ve namazdan çıkıncaya kadar devam eder. (Bu hatırlatmanın neticesi olarak) kişi bu tesbihatı terk bile eder." (Tirmizi, Daavat, 25.)

    Ebu Hüryre'den (radıyallahu anh) rivayet edildiğine göre Mekke'den Medine'ye hicret eden müslümanların fakirleri Hz. Peygamber'e (sallallahu aleyhi vesellem) gelerek şöyle dediler:

    -Varlıklı müslümanlar cennetin en yüksek derecelerini ve ebedi nimetleri alıp götürdüler.Bizim kıldığımız namazları onlarda kılıyorlar. Tuttuğumuz oruçları onlar da tutuyorlar. Fazla malları olduğu için hac ve umre yapıyorlar, cihad ediyorlar ve sadaka veriyorlar, biz veremiyoruz.

    Bunun üzerine Resul-i Ekrem (sallallahu aleyhi vesellem) onlara,

    -Sizden önde gidenlere yetişebileceğiniz, sizden sonra gelenleri geçebileceğiniz, sizin yaptığınızı yapanlar dışında herkesten üstün olacağınız bir şeyi haber vereyim mi, diye sordu. Sahabiler,

    -Evet söyle ya Resulullah, dediler.

    Resul-i Ekrem (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu:

    -Her namazın ardından otuz üçer defa Allah'ı tesbih eder,O'na hamdeder ve tekbir getirirsiniz.

    Hadisi Ebu Hüreyre'den (radıyallahu anh) rivayet eden Ebu Salih'in (radıyallahu anh) söylediğine göre, sahabiler bu zikirleri nasıl okuyacaklarını sorunca Resul-i Ekrem şöyle buyurdu: "Her birinden otuz üçer defa olmak üzere 'sübhanallah', elhamdülillah', 'Allahüekber' dersiniz." (Buhari, Ezan, 155, Davaat, 18; Müslim, Mesacid, 142; ayrıca bk. Ebu Davud, Vitir,24)

    Müslim'in bir rivayetinde şu ilave vardır: "Birkaç gün sonra fakir muhacirler Resulullah'ın yanına tekrar gelerek,

    -Zengin kardeşlerimiz bizim yaptığımız zikirleri duymuşlar. Aynını onlar da yapıyorlar, dediler.

    Bunun üzerine Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu:

    -Ne yapalım! Artık bu Allah'ın bir lutfudur, Allah lutfunu dilediğine verir." (Müslim, Mesacid, 142.)

    Yine Ebu Hüreyre'den (radıyallahu anh) rivayet ettiğine göre Resulullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu: "Her namazdan sonra kim otuz üç defa, 'sübhanallah', otuz üç defa 'elhamdülillah', otuz üç defa 'Allahüekber'der, yüzüne tamamlamak için de, 'Lâ ilâhe illallâhu vahdehu lâşerîke leh, lehu'l mülkü ve lehu'l hamdü ve hüve alâ külli şey'in kadîr.' (Allah'tan başka ilah yoktur; yalnız Allah vardır. O tektir, ortağı yoktur. Mülk O'nundur, hamd O'na mahsustur. O'nun gücü her şeye yeter) derse, günahları denizlerin köpüğü kadar çok olsa bile affedilir." (Müslim, Mesacid, 146; ayrıca bk. Nesai, Sehiv, 96.)

    Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) rivayet ediyor: Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) buyurdular ki: "Her kim günde yüz kerre ' 'Lâ ilâhe illallâhu vahdehu lâşerîke leh, lehu'l mülkü ve lehu'l hamdü ve hüve alâ külli şey'in kadîr.' tehlilini söylerse, bu ona lehine on köleyi hürriyete kavuşturmaya denk sevap olur. Onun için yüz hasene (iyilik) yazılır ve ondan yüz seyyie (kötülük) de silinir. Ve bu, o kimse için bu günün ta akşamına kadar şeytandan da bir sığınma (koruyucu) olur. Onun yaptığından daha çok yapanlar müstesna, hiç kimse onun yaptığından daha faziletlisini yapmış olmaz. Her kim bir gün içerisinde, yüz defa, 'Sübhanallahi ve bi-hamdihi' derse, denizlerin köpükleri kadar olsa, hata ve günahları silinir." (Buhari, Bed'ü'l-Halk, 11.)

    Sa'd b. Ebu Vakkas (radıyallahu anh) anlatıyor: Bizler Resul-i Ekrem'in (sallallahu aleyhi vesellem) yanındaydık. Bir ara bizlere,

    -Sizler her gün bin sevap kazanmaktan aciz misiniz, buyurdu. Oturanlardan biri,

    -Bizler (günde) bin sevabı nasıl kazanırız, diye sordu. Resulullah (sallallahu aleyhi vesellem),

    -Yüz kere tesbih çekene bin sevap yazılır. Yahut ondan bin günahı silinir, buyurdu. (Müslim, Zikir, 10.)

    Ebu Zer el-Gıfari'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur: "Sizden her biriniz, her gün her bir mafsalına (azasına) karşı bir sadaka vardır. Her tesbih (sübhanallah) bir sadakadır. Her hamd (elhamdülillah) bir sadakadır. tehlil (la ilahe illallah) bir sadakadır. Her tekbir (Allahüekber) bir sadakadır. İyiliği emretmek, kötülüktan sakındırmak bir sadakadır. Kişinin kılacağı iki rekat kuşluk namazı ise bütün bunlara kafidir." Müslim, Zekat, 17.)