Kul namaz kılarken aklına iyi veya kötü düşünceler gelebilir. Bilhassa bu durum ibadet esnasında, Kur’an okurken ve namaz kılarken daha da şiddetlenir. Bunun sebebi şeytanın türlü sebeplerle kulu o ibadetlerden uzaklaştırmak istemesidir. Zira iblis ibadet etmeyen ve namaza kılmayan kuluyla uğraşmaz. Bu sebeple şeytan ibadet eden ve namaz kılan ve hayırlı işlerle meşgul olan kullarla uğraşır ve onlara vesveseyle yaklaşmaya ve bu hayırlı işlerden vazgeçirtmeye çalışır. Kul, namaz kılarken hatırına türlü düşünceler gelebilir. Bu, Kul, namazda hatırladığı bir hayrı yapmak için acele etmelidir. Allahu Teala'ya en sevimli gelen şeylerdendir. Zira O, bunu kuluna en sevdiği bir an ve ortamda hatırlatmıştır. Bu konuda gerekli bilgiye sahip olmayan kullar şeytandan gelen bu vesveseleri, çirkin fena ve kötü düşüncelerin kaynağını bilmediklerinden bu tür halleri kalplerinden bilirler. Bizzat ibadet esnasında devamlı olarak kalbinde kötü düşüncelerden dolayı rabbine suni edepte bulunduğunu günaha girdiğini düşünerek ibadet ve namazı terk eder. Doğrusu şeytanın da istediği budur. İbadetlerde bu tür vesveseyle uğraşan ve mücadele eden kul vesveselere yenik düşer. Zira vesveseyle uğraşmak ve onunla oyalanmak vesvesenin kul üzerindeki etkisini arttırır. Bu vesveselerle baş etmenin ve onu yenmenin yolu önemsememek ve ciddiye almamaktır. Zira bu vesvesenin kaynağı kulun kalbi değil. Vesvese iblisten geldiğinden onu ciddiye almamak uğraşmamak ve önemsememek suretiyle baş edilebilir. Vesvesenin ve namazda akla gelen kötü ve çirkin şeylerin kalpten gelmediğinin ve şeytanın bir vesvesesi olduğunun delili şudur. Kalbin böyle bir durumda rahatsızlık duyması ve müteessir olmasıdır. Hayal ve zihin dünyası bir ayna gibidir. Bu aynada çirkin, pis ve kötü şeylerin yansıması aynayı kirletmez. Yine aynada ateşin yansıması yakmaz. Bu sebeple namaz ve ibadet sırasında irademiz ve isteğimiz dışında şeytandan gelen ve zihin dünyamızda yansıyan pis ve çirkin durum ve haller zihin dünyamızı kirletmez.
