Nafaka nedir, dinimizin bu konuya bakışı nasıldır? Nafaka; beslenme, giyim-kuşam ve barınma ihtiyaçları ile bunlara tabi olan şeylerdir. Bir ayet-i kerimede: “İmkanı geniş olan, imkanına göre nafakayı bol versin. Nasibi sınırlı olan ise Allah’ın kendisine verdiği imkan ölçüsünde nafaka versin.” buyrulurken, başka bir ayet-i kerimede ise nafaka mükellefiyeti şu ifadelerle dile getirilmiştir: “Annelerin, münasip şekilde yiyeceğini giyeceğini sağlamak, babanın görevidir.” Peygamber Efendimiz (asm) ise bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuşlardır:“Hanımlarınızın sizin üzerinizde durumlarına uygun olarak yiyecek ve giyecek hakları vardır.” Konuyla ilgili diğer bir rivayette ise şöyle buyrulur: “Bir kişinin tasarrufunda olanların rızkını hapsetmesi ona günah olarak yeter.” Nafaka, üç sebepten dolayı bir kişi üzerine vacip olur: Evlilik, akrabalık ve mülkiyet. Alimlerimiz, kadın ister zengin isterse fakir olsun kadının nafakasının kocasına vacip olduğu hususunda ittifak etmişlerdir. Kocaya nafakanın vacip olması için kadının akıl-baliğ olması, ilişkiye güç yetirmesi ve koca talep ettiğinde şer’i bir özür haricinde kendisini kocasına teslim etmesi şarttır. Kocanın nafakayı karşılaması hususunda ise akıl-baliğ olma şartı yoktur. Küçük yaştaki kocaya, şartlar gerçekleştiğinde nafakayı sağlaması vacip olur. Erkek, kendi kazancına ve gücüne göre kadının barınma, giyim- kuşam ve yeme-içme masraflarını ve bunlara bağlı giderleri karşılamalıdır. Erkeğin hanımına kendi giyindiği ölçüde giydirmesi, yediğinden yedirmesi gerekir. Oturmaya elverişli bir evin temin edilmesi kocanın görevi olduğu gibi bu evin döşenmesi de ona aittir. Ancak bazı yörelerde örf, kadına da eve belli bir miktar çeyiz getirme mecburiyeti getirmiştir. Özellikle Hanefi mezhebine göre kadının dinen ve hukuken buna mecbur olmadığını ifade etmek gerekir. Bu temel masrafların yanında diğer masraflar hususunda eşlerin kazançları, sosyal durumları nazar-ı itibara alınarak hareket edilmelidir. Özellikle ihtiyaçların sınırsızlaştığı günümüz dünyasında iktisatla hareket edilmelidir. Koca, üzerine düşen nafaka yükümlülüğünü yerine getirmeli ve eve israfa varmayan harcamalarının sadaka olduğu şuuruyla hareket etmeli; kadınlar da kocalarına iktisat hususunda yardımcı olup özellikle dışarıda, akrabalarında veya komşularında gördükleri her şeyi kocalarından istememelidirler.