Kur'an ayetleri, iman sahiplerince kolaylıkla anlaşılabilecek ve uygulanabilecek biçimde açık ve sadedir. Bu anlaşılır ayetler muhkemdir; sağlam kesin ayetlerdir ve Kur'an'da bildirildiği üzere Kitabın 'anası', temelidir. Muhkem ayetler dışındaki ayetler müteşabih ayetlerdir. Müteşabih ayetler, çeşitli teşbih ve benzetmeli anlatımlar içerirler. Kur'an'da bu konu şu ayetle açıklanır: Sana Kitabı indiren O'dur. O'ndan, Kitabın anası olan bir kısım ayetler muhkem'dir; diğerleri ise müteşabihtir. Kalplerinde bir kayma olanlar, fitne çıkarmak ve olmadık yorumlarını yapmak için ondan müteşabih olanına uyarlar. Oysa onun tevilini Allah'tan başkası bilmez. İlimde derinleşenler ise: "Biz ona inandık, tümü Rabbimizin Katındandır" derler. Temiz akıl sahiplerinden başkası öğüt alıp-düşünmez. (Al-i İmran Suresi, 7) Ayette açıkça müteşabih ayetlerin yorumunu ancak Allah'ın bildiği belirtilir; müteşabih ayetlerin anlamları Allah Katındadır. İslam tarihi boyunca Kur'an'ın müteşabih ayetlerini çarpık mantıkları ve çıkarları doğrultusunda yorumlayan sapkın kimseler, mezhep, görüş ve akımlar çıkmıştır. Kur'an, bunun fitne olduğunu ve bu yola başvuranların, kalplerinde bir kayma olan yani Allah'ın doğru yolundan sapan kişiler olduklarını bildirir. Allah dilediği kuluna bu ayetlerin yorumuna dair ilim verebilir. Ancak derin ilim ve iman sahipleri, ilmini kavrayamadıkları müteşabih ayetlerin tümüne inanırlar. İçleri titreyerek Rabb'lerinden korkan insanlar, fitne çıkarma amacındaki kişiler gibi ayetlere olmadık yorumlar getirmekten sakınırlar. Allah, müteşabih (benzeşmeli), ikişerli bir Kitap olarak sözün en güzelini indirdi. Rablerine karşı içleri titreyerek-korkanların Ondan derileri ürperir. Sonra onların derileri ve kalpleri Allah'ın zikrine (karşı) yumuşar-yatışır. İşte bu, Allah'ın yol göstermesidir, onunla dilediğini hidayete erdirir. Allah, kimi saptırırsa, artık onun için de bir yol gösterici yoktur. (Zümer Suresi, 23)