Müslümanların birbirleri üzerindeki hakları

Konusu 'Dini bilgiler' forumundadır ve Beyza tarafından 29 Haziran 2013 başlatılmıştır.

  1. Beyza

    Beyza Moderatör

    Müslümanların birbirleri üzerindeki hakları ile ilgili ayet ve hadisi şerif

    Müslümanların birbirleri üzerindeki haklarını iki kısma ayrılır. Yaptığı zaman sevap kazanacağı haklar ki; bunlar insanî münasebetler ve adab-ı muaşeret kaideleri cümlesindendir. Diğeri de ihmal edildiğinde sorumluluk bulunan mükellefiyetlerdir. Birinci şıkkı bir hadis-i şerifle ifade edelim: Ebu Hüreyre (RA) şöyle rivayet ediyor:

    "Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin velileridirler. İyiliği emreder, kötülükten sakındırırlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler ve Allah'a ve Rasûlüne itaat ederler. İşte Allah'ın kendilerine rahmet edeceği kimseler bunlardır..." (et-Tevbe, 9/71).

    "Allah'ın ipine hepiniz sımsıkı yapışın. Dağılıp ayrılmayın ve Allah'ın sizin üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani siz düşmanlar idiniz. O kalplerinizin arasını uzlaştırıp-ısındırdı ve siz O'nun nimetiyle kardeşler oldunuz. Yine siz tam bir ateş çukurunun kıyısındayken, oradan sizi kurtardı. Umulur ki hidayete erersiniz diye, Allah, size âyetlerini işte böyle açıklar." (Al-i İmrân, 3/103).

    Peygamber (s.a.v) şöyle buyurur. "Mü'minin mü'mine bağlılığı, parçaları birbirini bütünleyen bir bina gibidir." Hadisi rivâyet eden Ebû Musa El-Eş'arî'nin bunu tarif için parmaklarını birbirine geçirdiği zikredilmektedir: "Mü'minleri kendi aralarındaki merhametleşmelerinde, sevişmelerinde, yardımlaşmalarında bir vücut gibi görürsün. Ki vücudun bir organı ağrırsa, vücudunun kalan kısmı uykusuzluk ve humma ile o organ için birbirini çağırır." (bk. Buhârî, salat, 88, Mezalim, 5; Müslim, birr, 65; Tirmizî, birr, 18; Nesâî, zekat, 67)

    Hz. Ali (r.a.)’den rivâyet edildiğine göre Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

    “Müslümanın Müslüman üzerindeki altı hakkı vardır.

    Karşılaştığında selam verir,

    Davetine icabet eder,

    aksırdığı zaman elhamdülillah derse yerhamükallah der,

    Hastalandığında ziyaretini yapar,

    Öldüğünde cenazesinin ardından yürür,

    Kendisi için sevdiğini o kardeşi için de sever.” (Dârimî, İstizan: 5; İbn Mâce, Cenaiz: 43)