Muska kullanmak sevapmıdır mıdır? Elmalılı Hamdi Yazır’ın yaklaşımıyla, muska takarak tedavi olmak, halkın pek çoğunun zannettiği gibi dindarlığın bir gereği ve dinin emrettiği bir şey değildir. Belki bu, bazı hususlar gözetildiği takdirde dinin bir müsaadesidir. Dindarlığın muktezası ise muskaya değil doğrudan Allah’a sığınmak, dua ile Allah’tan yardım istemek ve sadece O’na tevekkül etmektir. Nitekim Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) bu hakîkati ifade etmek için: “Ümmetimden yetmiş bin kişi hesaba çekilmeden cennete girecektir!” buyurduklarında kendisine: “Ey Allah’ın Resûlü! Bunlar kimlerdir?” diye sual edilmiş ve Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) de şöyle cevap vermiştir: “Onlar, kendilerini dağlatmayanlar, rukyeye başvurmayanlar, teşâüm’e (uğursuzluğa) inanmayanlar ve Rabblerine tevekkül edenlerdir" Efendimiz (aleyhissalâtu vesselam) başka bir hadislerinde de “Rukyelerde, temîmelerde (muskalarda), tivelelerde (muhabbet muskası) bir nevi şirk vardır.”buyurarak tedavi için bu tür yollara başvuran kimselerin karşı karşıya bulunduğu tehlikeye dikkatleri çekmiştir. “Kim bir şey takınırsa, ona havale edilir.”hadisi de Efendimiz’in (sallallahu aleyhi ve sellem) bu konuda ümmetini ikaz eden ifadelerinden bir diğeridir. Bu hadis-i şerifte anlatılmak istenen husus şudur: Her kim bir menfaati dokunur veya bir zararı uzaklaştırır inanç ve düşüncesiyle bir muska takınır ve bu şeye gönül bağlarsa o kişi taktığı şeye havale edilir çünkü bu kişi kendisine fayda verecek yegâne varlığın Allah olduğunu anlayamamış, yanlış kapıyı çalmıştır. Dolayısıyla bu kişi ne taktığı o şeyden bir fayda görebilir ne de Allah’ın yardım ve inayetine mazhar olabilir.