Mülk suresi arapça yazılışı ve okunuşu

Konusu 'Kuran-ı Kerim ayetleri' forumundadır ve Beyza tarafından 30 Ocak 2015 başlatılmıştır.

  1. Beyza

    Beyza Moderatör

    Mülk suresi arapça ve türkçe okunuşu


    Mülk suresini her gece okuyan kimseden Cenab-ı Hak kabir azabını kaldırır.

    Mülk Suresi Mekke döneminde nazil olmuştur. 30 ayettir. Adını ilk ayette geçen “mülk” (hükümranlık) kelimesinden alır. Tebareke, Mücadele, Mania, Münciye, Vakıye ve Mennaa olarak da adlandırılmakta. Fasılası ر، م، ن harfleridir. “Sözünüzü ister gizli ister aşikare söyleyin, O kalplerdeki duygu ve düşünceleri hakkıyla bilendir” mealindeki 13. ayetinin, müşriklerin Resul-i Ekrem Efendimiz (s.a.v)'in aleyhinde konuşmaları ve birbirlerine, “Muhammed’in tanrısının duymaması için gizli konuşun” demeleri üzerine nazil olduğu bildirilir.



    Mülk suresi arapça ve türkçe okunuşu

    Eki Görüntüle 7820

    Mülk suresi arapça yazılışı ve okunuşu.

    Mülk suresi arapça yazılışı ve okunuşu-1.
    Mülk suresi arapça yazılışı ve okunuşu-2.


    Bismillahirrahmanirrahim
    1. ayet-
    Tebarekelleziy biyedihilmulku ve huve 'ala kulli şey'in kadiyrun.
    2. ayet- Elleziy halekalmevte velhayate liyebluvekum eyyukum ahsenu 'amelen ve huvel'aziyzulğafuru.
    3. ayet- Elleziy haleka seb'a semavatin tıbakan ma tera fiy halkırrahmani min tefavutin ferci'ılbasare hel tera min futurin.
    4. ayet- Summerci'ılbasare kerreteyni yenkalib ileykelbesaru hasien ve huve hasiyrun.
    5. ayet- Ve lekad zeyyennessemaeddunya bimesabiyha ve ce'alnaha rucumen lişşeyatıyni ve a'tedna lehum 'azabesse'ıyri.
    6. ayet -Ve lilleziyne keferu birabbihim 'azabu cehenneme ve bi'selmasıyru.
    7. ayet- İza ulku fiyha semi'u leha şehiykan ve hiye tefuru.
    8. ayet- Tekadu temeyyezu minelğayzı kullema ulkıye fiyha fevcun seelehum hazenetuha elem yet'kum neziyrun.
    9. ayet- Kalu bela kad caena neziyrun fekezzebna ve kulna ma nezzelellahü min şey'in in entüm illa fiy dalalin kebiyrin.
    10. ayet- Ve kalu lev kunna nesme'u ev na'kılu ma kunna fiy ashabisse'ıyri.
    11. ayet. Fa'teref'u bizenbihim fesuhkan liashabisse'ıyri.
    12. ayet- İnnelleziyne yahşevne rabbehum bilğaybi lehum mağfiretun ve ecrun kebiyrun.
    13. ayet- Ve esirru kavlekum evicheru bihi innehu 'aliymun bizatissuduri.
    14. ayet- Ela ya'lemu men haleka ve huvelletıyfulhabiyru.
    15. ayet- Huvelleziy ce'ale lekumul'arda zelulen femşu fiy menakibiha ve kulu min rizkıhi ve ileyhinnuşuru.
    16. ayet- Eemintum men fiyssemai en yahsife bikumul'arda feiza hiye temuru.
    17. ayet- Em emintum men fiyssemai en yursile 'aleykum hasıben feseta'lemune keyfe neziyri.
    18. ayet- Ve lekad kezzebilleziyne min kablihim fekeyfe kane nekiyri.
    19. ayet- Evelem yerev ilettayri fevkahum saffatin ve yakbıdne ma yumsikuhunne illerrahmanu innehu bikulli şey'in basıyrun.
    20. ayet- Emmen hazelleziy huve cundun lekum yansurukum min dunirrahmani inilkafirune illa fiy ğururin.
    21. ayet- Emmen hazelleziy yerzukukum in emseke rizkahu bel leccu fiy 'utuvvin ve nufurin.
    22. ayet- Efemen yemşiy mukibben 'ala vechihi ehda emmen yemşiy seviyyen 'ala sıratın mustekıymin.
    23. ayet- Kul huvelleziy enşeekum ve ce'ale lekumussem'a vel'ebsare vel'ef'idete kaliylen ma teşkurune.
    24. ayet- Kul huvelleziy zereekum fiyl'ardı ve ileyhi tuhşerune.
    25. ayet- Ve yekulune meta hazelva'du in kuntum sadikıyne.
    26. ayet- Kul innemel'ılmu 'ındallahi ve innema ene neziyrun mubiynun.
    27. ayet- Felemma reevhu zulfeten siy-et vucuhulleziyne keferu ve kıyle hazelleziy kuntum bihi tedde'une.
    28. ayet- Kul ereeytum in ehlekeniyallahu ve men me'ıye ev rahımena femen yuciyrulkafiriyne min 'azabin eliymin.
    29. ayet- Kul huverrahmanu amenna bihi ve 'aleyhi tevekkelna feseta'lemune men huve fiy dalalin mubiynin.
    30. ayet- Kul ereeytum in asbeha maukum ğavren femen ye'tiykum bimain me'ıynin.

    Mülk suresi meali oku

    Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
    1. ayet meali-
    Mutlak hükümranlık elinde olan Allah, yüceler yücesidir ve O'nun her şeye gücü yeter.
    2. ayet meali- O ki, hanginizin daha güzel davranacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratmıştır. O, mutlak galiptir, çok bağışlayıcıdır.
    3. ayet meali- O ki, birbiri ile ahenktar yedi göğü yaratmıştır. Rahman olan Allah'ın yaratışında hiçbir uygunsuzluk göremezsin. Gözünü çevir de bir bak, bir bozukluk görebiliyor musun?
    4. ayet meali- Sonra gözünü, tekrar tekrar çevir bak; göz "aradığı bozukluğu bulmaktan" aciz ve bitkin halde sana dönecektir.
    5. ayet meali- Andolsun ki biz, "dünyaya" en yakın olan göğü kandillerle donattık. Bunları şeytanlara atış taneleri yaptık ve onlara alevli ateş azabını hazırladık.
    6. ayet meali- Rablerini inkar edenler için cehennem azabı vardır. O, ne kötü dönüştür!
    7. ayet meali- Oraya atıldıklarında, onun kaynarken çıkardığı uğultuyu işitirler.
    8. ayet meali- Neredeyse cehennem öfkesinden çatlayacak! Her ne zaman oraya bir topluluk atılsa, onun bekçileri onlara: Size, "bu azap ile" korkutucu bir peygamber gelmemiş miydi? diye sorarlar.
    9. ayet meali- Onlar şöyle cevap verirler: Evet, doğrusu bize, "bu azap ile" korkutan bir peygamber gelmişti; fakat biz "onu" yalan saymış ve: Allah'ın bir şey gönderdiği yok; siz olsa olsa büyük bir sapıklık içindesiniz! demiştik.
    10. ayet meali- Ve: Şayet kulak vermiş veya aklımızı kullanmış olsaydık, "şimdi" şu alevli cehennemin mahkumları arasında olmazdık! diye ilave ederler.
    11. ayet meali- Böylece günahlarını itiraf ederler. Artık "Allah'ın rahmetinden" uzak olsun, o alevli cehennemin mahkumları!
    12. ayet meali- Fakat daha görmeden Rablerinden "azabından" korkanlara gelince, onlar için gerçekten hem bağışlanma hem de büyük mükafat vardır.
    13. ayet meali- Sözünüzü ister gizleyin, ister açığa vurun; bilin ki O, kalplerin içindekini bilmektedir.
    14. ayet meali- Hiç yaratan bilmez mi? O, en ince işleri görüp bilmektedir ve her şeyden haberdardır.
    15. ayet meali- Yeryüzünü size boyun eğdiren O'dur. Şu halde yerin omuzlarında "üzerinde" dolaşın ve Allah'ın rızkından yeyin. Dönüş ancak O'nadır.
    16. ayet meali- Gökte olanın, sizi yere batırıvermeyeceğinden emin misiniz? O zaman yer sarsıldıkça sarsılır.
    17. ayet meali- Yahut gökte olanın üzerinize taş yağdıran "bir fırtına" göndermeyeceğinden emin misiniz? İşte "bu" tehdidimin ne demek olduğunu yakında bileceksiniz!
    18. ayet meali- Andolsun ki, onlardan öncekiler de "bunu" yalan saymışlardı; ama benim karşılık olarak verdiğim azap nasıl olmuştu!
    19. ayet meali- Üstlerinde kanatlarını aça. ayet meali-kapata uçan kuşları "hiç" görmediler mi? Onları "havada" rahman olan Allah'tan başkası tutmuyor. Şüphesiz O her şeyi görmektedir.
    20. ayet meali- Rahman olan Allah'a karşı şu size yardım edecek askerleriniz hani kimlerdir? İnkarcılar ancak derin bir gaflet içinde bulunmaktadırlar.
    21. ayet meali- Allah size verdiği rızkı kesiverse, size rızık verebilecek olan kimdir? Hayır, onlar azgınlık ve nefrette direnip durmaktadırlar.
    22. ayet meali- Şimdi "düşünün bakalım", yüz üstü kapanarak yürüyen mi "varılacak" yere daha iyi erişir, yoksa doğru yolda düzgün yürüyen mi?
    23. ayet meali- "Resulüm!" De ki: Sizi yaratan, size işitme duyusu, gözler ve kalpler veren O'dur. Ne az şükrediyorsunuz!
    24. ayet meali- De ki: Sizi yeryüzünde çoğaltıp yayan O'dur; ancak O'nun huzuruna gelip toplanacaksınız.
    25. ayet meali- "Doğru sözlü iseniz "söyleyin", bu tehdit hani ne zaman "gerçekleşecek"?" derler.
    26. ayet meali- De ki: O bilgi, ancak Allah'a mahsustur. Ben ise sadece apaçık bir uyarıcıyım.
    27. ayet meali- Ama onu "azabı" yakından gördükleri zaman, inkar edenlerin yüzleri kararacak ve "kendilerine": İşte sizin isteyip durduğunuz budur! denecektir.
    28. ayet meali- De ki: Allah beni ve beraberimdekileri "sizin istediğiniz üzere" yok etse veya "öyle olmayıp da" bizi esirgese, "söyleyin bakalım" inkarcıları yakıcı azaptan kurtaracak kimdir?
    29. ayet meali- De ki: "Sizi imana davet ettiğimiz" O "Allah" çok esirgeyicidir; biz O'na iman etmiş ve sırf O'na güvenip dayanmışızdır. Siz kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu yakında öğreneceksiniz!
    30. ayet meali- De ki: Suyunuz çekiliverse, söyleyin bakalım, size kim bir akar su getirebilir?