Müfsid ne anlama gelir?

Konusu 'İslami sözlük' forumundadır ve Adile tarafından 5 Ağustos 2012 başlatılmıştır.

  1. Adile

    Adile Admin

    Müfsid ne demektir?

    Ef'al-i mükellefîn, dînimizin emirlerinden ve yasaklarından sorumlu olan kimselerin yerine getirecekleri vazifelerin hükümlerini belirten bir tabirdir. Bir kimsenin her türlü davranışı bunlardan birine dahil olur. Ef''al-i mükellefîn, sekizdir: Farz, vacib, sünnet, müstehab, mubah, haram, mekrûh ve müfsid.

    1- Farz: Dînimizin, yapılmasını açıkça ve kesin olarak emrettiği şeylere farz denir. Farzları terketmek haramdır. İnkar eden kafir olur. Dinden çıkar. Farz iki çeşittir:

    Farz-ı ayın: Müslümanın bizzat kendisinin yapması lazım olan farzdır. Mesela, beş vakit namaz kılmak. Ramazan ayında oruç tutmak, zekat vermek, hacca gitmek farz-ı ayn'dır.

    Farz-ı kifaye: Müslümanlardan bir kaçının veya sadece birisinin yapması ile, diğerlerinin sorumluluktan kurtulduğu farzlardır. Mesela, cenaze namazı kılmak, cihad etmek farz-ı kifayedir.

    2- Vacib: Yapılması farz gibi kesin olan emirlerdir. Fakat, bu emrin delili farz kadar açık değildir. Bayram namazı kılmak, kurban kesmek, vitir namazı, fitre vermek vacibdir. Vacibi terk etmek, tahrimen mekrûhtur.

    3- Sünnet: Peygamber Efendimizin yapılmasını övdüğü, yahut devam üzere kendisinin yaptığı veyahut yapılırken görüp de mani olmadığı şeylere denir. Sünnet iki çeşittir:

    Sünnet-i müekkede: Peygamber Efendimizin devamlı yaptıkları, pek az terkettikleri kuvvetli sünnetlerdir. Sabah namazının sünneti, öğlenin dört rek'atlık ilk sünneti, akşam namazının sünneti, yatsı namazının son iki rek'at sünneti böyledir. Ezan okumak, kamet getirmek, cema'ate devam etmek, abdest alırken misvak kullanmak müekked sünnetlerdendir.

    Sünnet-i gayr-i müekkede: Peygamber efendimizin, ibadet maksadı ile arasıra terkederek yaptıklarıdır. İkindi ve yatsı namazlarının dört rek'atlık ilk sünnetleri böyledir.

    4- Müstehab: Buna mendûb da denir. Sünnet-i gayr-i müekkede hükmündedir. Peygamber Efendimizin ara sıra yaptıkları ve sevdikleri, beğendikleri hususlardır. Yeni doğan çocuğa yedinci günü isim koymak, erkek ve kız çocuğu için akika hayvanı kesmek, güzel giyinmek, güzel koku sürünmek müstehabtır. Bunları yapmak sevabdır.

    5- Mubah: Yapılması emir olunmayan ve yasak da edilmeyen şeylere mubah denir. Ya'nî günah veya ta'at olduğu bildirilmemiş olan işlerdir. Yapanın niyetine göre ta'at veya günah olurlar. Yemek, içmek, uyumak, giyinmek gibi işler mubahtır.

    6- Haram: Dînimizin, "yapmayınız" diye açıkça yasak ettiği şeylerdir. Harama, helal diyenin ve helale, haram diyenin îmanı gider, kafir olur.

    7- Mekrûh: Allahü tealanın ve Muhammed aleyhisselamın, beğenmediği ve ibadetlerin sevabını gideren şeylerdir. Mekrûh iki çeşittir:

    Tahrimen mekrûh: Harama yakın olan mekrûhlardır. Bunları yapmak azaba sebep olur.

    Tenzihen mekrûh: Helala yakın olan, yahut, yapılmaması yapılmasından daha iyi olan işlerdir.

    8- Müfsid: Dînimizde, meşru olan bir işi veya başlanmış olan bir ibadeti bozan şeylerdir. Namazda gülmek, oruçlu iken bilerek birşey yemek ve içmek gibi. Bu yapılan fiiller, namazı ve orucu bozarlar.