Mucizeye İnanmanın Hükmü

Konusu 'Dini Sorular Ve Cevapları' forumundadır ve Lasey tarafından 10 Aralık 2018 başlatılmıştır.

  1. Lasey

    Lasey Admin

    Mucizeye İnanmanın Hükmü

    Allah Teala her Peygambere mucizeler vermiş, bu mucizelerle onun Peygamberliğini tasdik etmiştir. Allah’ın mucize vermediği hiçbir Peygamber yoktur. Her müslümanın bunlara inanması farzdır.

    Bu husus, Kur’an’da adı geçen her peygamberler hakkında nazil olan bir çok ayetle sabit olmuş ve onlara verilen mucizeler belirtilmiştir.Mucizeye İnanmanın Hükmü

    O halde mucizeye inamanın (mucize gerçeğine iman); Kitap, Sünnet ve icma-i ümmet ile sabittir. Kur’an’la sabit olan “İsra” ve “inşikaku’l-kamer” gibi hissi ve kevni mucizeleri inkar etmek küfrü gerektirir.

    Her peygambere mucize verildiğine dair pek çok ayetin yanı sıra Peygamber Efendimiz’den (sallallahu aleyhi vesellem) nakledilen şu iki sahih hadis de zikredilebilir:

    Ebu Hüreyre [radiyallahu anh] revayet ediyor: Resulullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurdular: “Her peygambere mutlaka insanların inanmakta olageldikleri şeyler cinsinden bir mucize verilmiştir. Bana verilen (mucize) ise Allah’tan bana gelen vahiydir. Bu sebeple kıyamet günü, diğer peygamberlere kıyasla inananları en çok olan peygamberin ben olacağımı ümit ediyorum.”

    “Hiçbir peygamber yoktur ki ona insanların imanına sebep olan mucize verilmiş olmasın. Bana verilen mucize ise, ancak bana Allah’tan gelen vahiydir. Onun için kıyamet gününde ümmeti en fazla olan peygamberin ben olacağımı ümit ediyorum”

    Endülüslü meşhur alim İbn Hazm şöyle diyor: “Peygamberliği isbat eden mucizedir. Muhammed’in sallallahu aleyhi ve selem hayatı başlı başına bir mucizedir. Onun hayatını ve siretini öğrenip düşünen kimse, mecburi olarak onun Allah’ın elçisi olduğunu anlayarak peygamberliğini tasdik edecektir. Başka hiçbir mucizesi olmasa bile onun hayatı, onu tasdike yeterlidir. Çünkü o, halkı okuma yazma bilmeyen ve cahil bir yörede doğup büyümüştür. Memleketinden dışarı çıkıp sağa sola gitmemiştir. Hayatında Mekke’nin dışına iki defa çıkmıştır. İkisinde de Şam’a seyahat etmiştir. İlki küçükken amcası ile yaptığı seyahat, ikincisi de yine Şam’a uzun sürmeyen ticari bir yolculuktur. Allah’ın yardımı ile bütün Araplar önünde diz çökmüş olduğu halde, o hiçbir zaman değişmemiştir. Bu hayattan göçerken dahi aile fertlerinin geçimi için borç aldığı birkaç avuç arpa karşılığında, zırhı rehin olarak başkasının yanında duruyordu. Evinde hiçbir gece bir dinar ve dirhem (altın ve gümüş para) sabaha kadar durmamıştır (hemen fakirlere infak etmiştir). Bulduğu yemeği yere oturarak yemiş, ayakkabısını kendisi tamir etmiş, eskimiş elbiselerinin yamalarını kendisi dikmiştir. O, her zaman başkasını kendisine tercih etmiştir.

    Mucizeye-İnanmanın-Hükmü-.
    kaynak: Mucizeye İnamanın Hükümleri(Buhari, İ’tisam, 1;Müslim, İman,7o)