MÎZAN: 1.Terazi, ölçü aleti. Allahü teala Kur'an-ı kerîmde mealen buyuruyor ki: ... (Şuayb aleyhisselam), Kavmine şöyle dedi: Rabbiniz tarafından size açık mûcize geldi. Artık kileyi, mîzanı tam tutun. İnsanların haklarını yerine getirmekte noksanlık yapmayın. (Peygamberler ve onlara tabi olanların vasıtasıyla) ıslah olan yeryüzünü (küfür ve hîlelerinizle) fesada vermeyin. Eğer benim sözümü tasdîk ederseniz, (bu söylediklerim) sizin için hayırlıdır." (A'raf sûresi: 85) Şuayb aleyhisselam Eyke halkını; ölçüyü ve mîzanı tam yapmaya, insanların hukûkuna riayet etmeye, yeryüzünde fesad çıkarmamaya, Allahü tealadan korkmaya ve takva üzere olmaya davet etti. (Fahrüddîn-i Razî) 2. Kıyamet günü insanların günah ve sevabını tartan ve nasıl olduğu bilinmeyen terazi. Alahü teala, Kur'an-ı kerîmde mealen buyuruyor ki: Biz kıyamet gününe mahsûs adalet mîzanları kurarız. Artık hiç kimse hiçbir şeyle haksızlığa uğratılmayacaktır. (Yapılan amel) hardal tanesi kadar bile olsa, onu getiririz (mîzana koyarız) . Hesab gören olarak biz (herkese) yeteriz. (Enbiya sûresi: 47) Artık kimin (sevab) mîzanı ağır gelirse onlar korktuklarından emîn, umduklarına kavuşanların ta kendileridir. Kimin de mîzanı hafif gelirse, onlar kendilerine yazık edenlerdir. (Onlar) Cehennem'de ebedî kalıcıdırlar. (Mü'minûn sûresi: 102, 103) Mîzanda güzel ahlaktan daha ağır gelecek hiçbir şey yoktur. (Hadîs-i şerîf-Edeb-ül-Müfred) Bir kimse kıyamette mîzana getirilir. Sonra her birinin büyüklüğü, gözün görebileceği uzunlukta olan doksan dokuz amel defteri getirilir. Bu defterlerde o kimsenin iyilik ve kötülükleri yazılıdır. Günahı sevabından çok gelip, Cehennem'e gönderilir. Cehennem'e giderken, Allahü teala katından bir ses duyulur; "Acele etmeyiniz. Onun tartılmayan bir şeyi vardır" der. Baş parmağı ucu kadar bir şey getirilir. Üzerinde La ilahe illallah Muhammedün Resûlullah yazılı olur. Sevab kefesine konur. Böylece sevabı, günahından ağır gelir ve Cennet'e gitmesi emrolunur. (Hadîs-i şerîf-Ahlak-ül-Ulema) İyi ameller güzel sûretlerle, kötü ameller de çirkin kıyafetlerle gelecek, mîzana konacaktır. (İbn-i Abbas) Ömür tamam olup defter dürülür Sırat Köprüsü ve mîzan kurulur Hakk'ın dergahında elbet durulur Buyruğu tutulur ferman eğlenmez. (Aziz Mahmûd Hüdayî)