Miraç Mucizesi Hikmeti Alimlerin eksenine göre peygamber Efendimiz (s.a.v) Mi'râcı cesediyle birlikte, uyanıkken olmuştur. Bunun hikmeti yedi kat gök, sekiz Cennet, Arş, Kürsî, Levh, Kalem ve Efendimizin mirâcda teşrîf buyurmuş olduğu her mekân ve oranın sâkinleri, dilleriyle ve lisân-ı halleriyle Cenâb-ı Allah'a niyâz etmişler ve hakkında (meâlen) “Ve seni bütün âlemlere ancak rahmet olarak gönderdik" (Enbiyâ Süresi, âyet 107) buyurulan Hz. Muhammed'i görmek, onun ayağının tozunu gözlerine sürme ederek şereflenmek istemişlerdir.Allah Teala onların bu isteklerini kabul etmiştir -Ebü Hüreyre’den rivâyet olunan hadîs-i şerîfte Hz. Muhammed (s.a.v.) buyurdular ki: '“Mi'râc gecesi ayağımı Arş-ı A'lâ’ya basacağım zaman nalinlerimi çıkarmak istedim. Allâhü Teâlâ tarafından şöyle nidâ olundu: -Ey Muhammed, Arş ve Kürsî nalinlerinin altında olmakla şereflenmeleri için nalinlerini çıkarma." -“Yâ Rabbi, kardeşim Müsâ’ya: “Şimdi nalinlerini çıkar, çünkü sen mukaddes bir vâdîde; Tuvâ'dasın’ buyurmuş idin” dedim. ( -Buyurdu ki: “Sen benim indimde Müsâ gibi değilsin. O benim kelîmimdir, sen .ise habîbimsin. O, rü’yetimi (beni görmeyi) istedi, kendisine: Sen beni habîbimden önce göremezsin, buyurdum." -Şeyh Sühreverdî (kuddise sirruh) şöyle buyurmuştur; -Resülullah Efendimize (s.a.v) Mi'râc gecesi abdiyyet (kulluk) ve habîb'ıyyet arasında tercih hakkı verildi, 0 abdiyyeti seçti, Cenab-ı Allah -“Yâ Muhammed! Sen edebi gözeterek kulluğumu seçtin, ben de bütün kerâmet ve fazîletleri ihsan ederek seni seçtim” buyurdu. Çünkü Allâh’a kulluk tüm fazîletleri kendinde toplar. Bu nedenle kelime-i şehâdette önce abdühü sonra Resülühü deriz. Kulluk, tüm makamların en kâmili, derecelerin en yükseğidir. Başka tüm kemâlât kulluğun meyvesidir.”