Mevlit kandili ne anlama gelir

İsanoğlunun kurtuluşu için gönderilen son Peygamberimiz Resul-i Ekrem Efendimiz (s.a.v) 571 yılında Kameri aylardan Rebiü'l-evvel ayının on ikinci gecesi doğmuştur. Bu mübarek geceye "Mevlid Kandili" denir.

Bu mübarek mevlit kandili gecesinde, Müslümanlar arasında yüzyıllardan beri büyük bir coşku ile kutlanmakta, Resul-i Ekrem Efendimiz (s.a.v)'i derin bir saygı ile anılmaktadır. Büyük Türk Âlimi Süleyman Çelebi tarafından yazılan ve gerçek adı "Vesiletün'necat" olan mevlit kitabı Resul-i Ekrem Efendimiz'in (s.a.v) doğumunu, üstünlüğünü ve mucizelerini en güzel bir biçimde dile getiren değerli bir eserdir.

Resul-i Ekrem Efendimiz'in (s.a.s) doğum yıldönümlerinde okunan mevlitleri saygı ile dinlemek, Efendimiz'in mübarek ruhuna salat ve selam okumak hiç şüphesiz büyük milletimizin Fahri Kainat efendimiz'e olan engin sevgi ve bağlılığının bir ifadesidir. Bununla beraber, Resul-i Ekrem Efendimiz'in (s.a.s) ahlâk ve fazilet dolu hayatını öğrenmek ve kendimize örnek almak başta gelen görevlerimizdendir. Asıl o vakit Resul-i Ekrem Efendimiz'in (s.a.s) sevgisini ve hoşnutluğunu kazanmış oluruz.

Mevlid Resul-i Ekrem Efendimiz'in (s.a.v) üç dört asır sonra icad edilen İslami bir adet olmakla beraber, bid’atın hasene (güzel) kısmına girmektedir ve büyük hadis ve fıkıh âlimi olan İbni Hacer, mevlid merâsiminin meşrûiyeti hakkında şu hadisi zikreder:

İbni Abbas’ın rivayetine göre, Hz. Peygamber (s.a.v) Medine’ye hicret ettiklerinde Aşure gününde Yahudilerin oruç tuttuklarını öğrenir. Oruç tutmalarının sebebini sorduğunda Yahudilerden şu cevabı alır:

“Bu çok büyük bir gündür. Bugünde Allah Azze ve celle, Musa ile kavmini kurtardı. Firavun ile kavmini suda boğdu. Musa da buna şükür için oruç tuttu. İşte biz de bugünün orucunu tutuyoruz.”

“Bunun üzerine Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v), ‘Öyleyse biz Mûsâ’ya sizden daha yakın ve evlâyız’ buyurdu. O günden sonra hem kendisi oruç tuttu, hem de tutulması için tavsiyede bulundu.” ( Müslim, Sıyam 127)

İbni Hacer bu nakilden sonra şöyle der: “Bundan anlaşılıyor ki, böyle bir günde, mevlid gecesinde Allah Azze ve celle'e şükretmek tam yerindedir. Ancak mevlid merasiminin Efendimiz Hz. Muhammed'in (s.a.v) doğum gününe denk getirilmesi için dikkat etmek gerektir.” (el-Hâvî fi'l-Fetevâ, 1/190.)