Fetih şehirleri ve ülkelerin kapılarını, Yüce Allah Azze ve Celle'nın mesajını yaymak amacı ile İslam’a açıp, İslam idaresi altına almak demektir. Arapçada [açma, yol gösterme, hüküm verme, galibiyet ve zafere ulaştırma] manalarına gelen fetih, kavram olarak İslamın meşru gördüğü gaye ve usuller çerçevesin de müslümanların müslüman olmayan şehirleri ve ülkeleri almalarına denir. Müslümanların bu faaliyeti, sadece [îlâ-yı kelimetullah: Yüce Allah’ın mesajını yaymak] maksadı ile ve kendisi ile savâşmayana dokunmamak ve ekine suya zarar vermemek gibi usullere riayet ile gerçekleştiğinden, asla işgal yada istila değildir. İşgal ve istila tam çıkar amaçlıdır ve savaşta her şeyi mubah görür. Biz yüzden işgal veya istila değil, fetih deriz. Mekke Şehri Alemlere Rahmet olarak gönderilen Fahri Kainat Efendimiz [s.a.v]’ in dünyaya teşrif buyurdukları, çocukluk ve gençlik senelerini geçirdiği kendine Muhammedül Emin isminin verildiği ve ilahi görevin verildiği mübarek bir beldedir. Diğer taraftan Hz. İbrahim [a.s.] Efendimiz zamanından beri tevhit inancının merkezi ve müslümanların kıblesi olan "Kabe-i Muazzamanın" bulunduğu ber şehir. Fahri Kainat Efendimiz [s.a.v] kendisine peygamberlik verildikten sonra putperestliğin merkezi olan Mekkeli müşrikleri Allah’ın dinine davet etmiş, ancak onlar tabi olmadıkları gibi ilk müslüman olanlara eza ve cefa etmekten de geri kalmamışlardır. Hatta o kadar ileri gitmişlerdir ki Fahri Kainat Efendimiz [s.a.v]’i öldürme kararı almışlar. Allah Azze ve Celle emri ile Cibril-i Emin’in Peygamberimize haber vermesi ile kurdukları tuzak boşa çıkmıştır. Bitmeyen eza ve cefa, dinmeyen ızdıraplar sonucu Müslümanların dayanacak güçleri ve sabırları kalmamaya başladığı zamanda onların yardımına rehberi yetişmiş ve Hicret izni verilmiştir. Fahri Kainat Efendimiz [s.a.v] de bu emir gereğince Mekke’den Medine’ye hicret ettiler. [Fahri Kainat Efendimiz [s.a.v] Kabe’yi putlardan temizlemek en büyük hedeflerinden idi.] Hudeybiye Antlaşması, Müslümanların Mekke Müşrikleri ile barış içinde yaşamasını ve Kabe’yi ziyaret edebilmelerini sağlamışsa da Kabe hala putperestliğin merkezi idi. Fahri Kainat Efendimiz [s.a.v] Mekke’nin fethine karar vermesine ve bu kararı gerçekleştirmesine, Mekke Müşrikleri ile Müslümanlar arasında on yıllık bir süre için imzalanan Hudeybiye Antlaşmasını iki yıl gibi kısa bir zaman geçmeden müşrikler tarafından bozulmuş olmasıdır.