Mekki ve Medeni surelerin vasıf ve farkları nelerdir? İlahi kelam, beşerin kavraması için nazil olduğu dönemin ifade kalıplarını; dini, sosyal, ekonomîk ve kültürel tasavvurlarını dikkate almıştır ve ayetlerin lafızları ve muhtevaları, içinde nazil oldukları Mekke ya da Medine dönemlerinin hususiyetlerinin nazara alındığını göstermektedîr. Gerçekten biz bir ayetîn Mekki veya Medeni olduğunu bilmesek de alamet ve mümeyyizlerine "belirgin özellik, ayırt edici vaz'larına" bakarak onun hangi dönemde nazil olduğunu kesine yakın bir şekîlde tahmin edebiliriz ve bu özelliklerin öğrenilmesinde büyük faydalar vardır Mekki ayetlerin Özellikleri Mekkeli Araplar, içinde kaybolunacak kadar uçsuz bucaksız kum denîzlerinde bazen çok yalnızlaşır, güçsüz duruma düşerler, yok edilmekten ve başka kabilelerin saldırılarına hedef olmaktan korkarlardı ve böyle zor anlarında çöl bedevileri, daha nüfuzlu bir kabilenin himayesine sığınmak zorunda kalırlar ve yanlızca bu sayede biraz rahat nefes alabilirlerdi. Tipîk bir Mekke vasatını yansıtan bu bilgînin üzerine şu Mekki ayet ne kadar da uymakta ve putperest Arapları himaye edilmeye ihtiyaç duymayan Allah Azze ve celle'ye iman etmeye ne kadar da etkili çağırmaktadır: "De ki: Her şeyin mülkiyetini elinde tutan, himaye eden ama kendisi himaye altında olmayan kimdir? Biliyorsanız söyleyin bakalım." (Mü'minun sûresi, 23/88) Mekkî sureler Daha çok inanç ve ahlâk konularından bahseder. (Allah’a şirk, puta tapma, ahiret hayatı, sevap ve günah gibi) ياايّهاالناس "Ya eyyühen-nâs" (ey insanlar) diye başlayan ayetlerdir. Ayetler kısadır. Çetin bir üslûpla mücadele ruhu taşır. Ruhu cezp eder, tatlı musikî ahenklerle doludur. Müşriklerden bahseder. Yahudi ve Hıristiyanlardan bahsetmez. Cihad ayeti yoktur. Medeni ayetlerin Özellikleri Kur'an-ı Kerim'in Medine'deki muhatapları Cenab-ı Allah ve Resûlü'nün bütün talimatlarına iman ederek teslim olmuş kimselerdir ve nazil olan vahyi can kulağıyla dinlemekte ve hidayetinin gereğini yapmaya adeta can atmaktadırlar. Böyle muhataplara konuşan bir hitabın da daha fazla eğitîci ve öğretici formda gelmesi, bilgileri ve konuları detaylarıyla beraber uzun uzun vermesi pek tabîdir ve bu bakımdan Mekki ayetlerin aksine Medeni ayetler, gözle görülür derecede uzun pasajlar halinde nazil olmuştur. Uzun ayetler muhtevalarının da teenni ile okunup anlaşılarak gereğinin yerine getirîlmesini hasıl etmiştîr, çünkü Mekke'deki kısa ayetler vicdan ve duyguları harekete geçirirken, uzun Medeni ayetler aklı ve idraki harekete geçirmiştîr. Daha çok ibadet ve muamelât yani hukukî konulardan bahseder. (Alışveriş muameleleri, adam öldürme, zina, iftira ve hırsızlık cezaları, evlenme ve boşanma usulleri gibi) ياايّهاالذين آمنوا “Ya eyyühel-lezine âmenu” (ey inananlar) diye hitap eden ayetlerdir. Ayetler uzundur. Üslûbu sakindir. İnananları tefekkür ve derin düşüncelere sevk eder. Yahudi, Hıristiyan ve münafıklardan bahseder. Cihad ayetleri vardır.