Leyl Suresi Hakkında Bilgi

Konusu 'Kuran-ı Kerim ayetleri' forumundadır ve Lasey tarafından 17 Ocak 2018 başlatılmıştır.

  1. Lasey

    Lasey Admin

    Leyl Suresi Hakkında Bilgi


    (سورة الليل)
    Kur’an-ı Kerim’in doksan ikinci suresi.


    Mekke döneminde nazil olmuştur. Yirmi bir ayet olup fasılası ا harfidir. Adını ilk ayetindeki “leyl” (gece) kelimesinden alır. Ve’l-Leyl, ve’l-Leyli iza yağşa suresi olarak da anılır. Üslup ve muhtevasından Mekke döneminin ilk yıllarında indiği anlaşılmaktadır. Tefsir kaynaklarında Leyl suresinin, Mekke döneminde müslüman köleleri satın alıp azat etmek suretiyle servetini Allah yolunda harcayan Hz. Ebu Bekir ile cimrilik yaparak malını ihtiyaç sahiplerinden esirgeyen Ümeyye b. Halef hakkında nazil olduğu bildirilmektedir (Fahreddin er-Razi, XXXI, 197). Diğer bir rivayete göre ise sure, fakir bir aileye yardımda bulunan İbnü’d-Dahdah (Ebü’d-Dahdah) adındaki sahabi hakkında nazil olmuştur (Vahidi, s. 254; alusi, XXX, 147).

    Mekke’de bu surenin indiği dönemde varlıklı müşrik Araplar, yoksullar karşısında insanlıkla bağdaşmayacak derecede bencil ve duyarsız davranıyor, hatta Kur’an-ı Kerim’in beyanına göre (Yasin 36/47), “Allah’ın doyurmadıklarını biz mi doyuracağız?” diyorlardı. Bu sebeple diğer birçok benzeri gibi Leyl suresinde de temel hedef, Allah’ın birliği inancının yanında sıkıntıların ve nimetlerin paylaşılabildiği toplumsal bir ruh ve zihniyeti geliştirmek olmuştur. Surede, Allah’ın kendilerine bildirdiği iman esaslarını ve davranış ilkelerini tasdik edip insanlara iyilik ve cömertlikte bulunanlar övülmüş, bunların ilahi yardıma, dünya ve ahiret kurtuluşuna kavuşacakları müjdelenmiştir. Bunun yanında Allah karşısında bile kendilerini ihtiyaçsız sayacak kadar küstahlaşıp cimrilik yapanların Allah’ın hidayet ve yardımından mahrum bırakılacakları, böylece günah işlemelerinin daha da kolaylaşacağı, sonuçta “alev alev yanan ateş”i boylayacakları bildirilmiştir.

    Surenin başındaki yemin ifadeleri, üzerine yemin edilen varlıkların yaratılışındaki olağan üstü durumu, onları yaratan gücün büyüklüğünü göstermekte, ayrıca gelecek konunun önemine dikkat çekmektedir. “En güzel” anlamına gelen 6. ayetteki “hüsna” kelimesi tefsirlerde “iman, kelime-i tevhid, İslam; namaz, oruç ve zekat; ibadetlerin en güzel karşılığı” şeklinde yorumlanmıştır. Kelimenin bu bağlamda Kur’an’ın inanç ve davranış ilkelerini ifade ettiği anlaşılmaktadır. 7. ayette geçen ve Allah’ın cömert kuluna kolaylaştıracağı bildirilen “yüsra” “rahatlık ve mutluluk yolu” veya “daha fazla iyilik yapma özelliği, erdemi” olarak açıklanmıştır. Bu son anlama göre ayette, mümin iyilik yapmaya çalıştıkça Allah’ın da kendisinde iyilik iradesini güçlendireceği, nihayet cömertliği onda kişiliğinin ayrılmaz bir özelliği haline getireceği bildirilmiştir. 8-10. ayetlerde ise yoksullara karşı umursamazlığın giderek nasıl cimrilik şeklinde bir kişilik özelliğine dönüşeceği ifade edilmektedir. 12. ayette hidayetin, 13. ayette dünya ve ahiretin Allah’a ait olduğu belirtilerek insanın iyilik ve kurtuluş yolunu seçme ve o yolda yürüme çabasında Allah’ın yardımına sığınması, dünya huzurunu ve ahiret kurtuluşunu da O’ndan beklemesi gerektiği anlatılmıştır. 17. ayetteki “etkā” kelimesinin kök anlamı “büyük bir tehlikeye karşı kendine bir şeyi siper edinerek korunmak”tır (Ragıb el-İsfahani, el-Müfredat, “vķy” md.). Burada ise iman edip hayırlı işler yapmak suretiyle cehenneme karşı kendini korumayı ifade etmektedir. Surenin son ayetlerinde ruhunu arındırmak için servetini iyilik yolunda harcayan, bunu da gördüğü bir iyilik karşılığında değil yalnız Allah rızası için yapanların vakti geldiğinde mutlaka memnun ve mutlu edilecekleri bildirilmektedir.

    Hz. Peygamber’in öğle ile ikindi namazlarında Leyl suresini okuduğu nakledilmektedir (Şevkani, V, 451). Bazı tefsir kaynaklarında yer alan (mesela bk. Zemahşeri, IV, 262), “Allah ve’l-Leyl suresini okuyan kimseye razı oluncaya kadar nimet verir, onu zorluklardan kurtarır ve kolaylık sağlar” şeklindeki hadisin sahih olmadığı belirtilmektedir (Muhammed et-Trablusi, II, 727).