Kurbanın Eti ve Derisiyle İlgili Hükümler Ortaklaşa kurban kesenler kurban etlerini hisseleri oranında tartarak aralarında taksim ederler. Kişi kurban etinin tümünü fakirlere, ihtiyaç sahiplerine dağıtabileceği gibi, tümünü de ev halkı için ayırabilir. Ancak kurban etinin taksimi hususunda sünnet olan kurbanı üçe bölüp, üçte birini fakirlere, üçte birini eş, dost, yakın akrabaya, üçte birini de ev halkına ayırmaktır. Kur’an-ı Kerim’de “Artık onlardan (kurbanlık hayvanların etinden) siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin.” buyrularak kesilen kurban hayvanının etinden ihtiyaç sahibi kişilere de ikramda bulunulması teşvik edilmektedir. Kurbanın etinden veya derisinden kasap ücreti verilmesi caiz değildir. Zira kurban etinin ve derisinin satılması veya alışverişe konu edilmesi caiz değildir. Kurban derisinden kişinin bizzat kendisi posteki gibi yaparak istifade edebileceği gibi, bunu hayır kurumlarına da bağışlayabilir. Ödemelerin zamanında yapılıp faize düşülmemesi şartıyla kredi kartıyla ve taksitle kurban alıp kesmek caizdir. Ancak faizli kredi ile kurban alınıp kesilmesi caiz değildir. Kurban edilmek üzere satın alınmak istenen hayvanın fiyatı, kesildikten sonra eti tartılarak da belirlenebilir. Ancak bu durumda kilo fiyatının rayiç bedeli şeklinde belirsiz bırakılmayıp, kesin olarak belirlenmesi ve derisi, kellesi ve sakatatının satıcıda kalmak üzere akitten istisna edilmemesi gerekir. Ayrıca kurbanlık hayvan, kilo birim fiyatı belirlenmek suretiyle canlı olarak da tartılıp alınabilir. Kişi kurbanını bizzat kendisi kesebileceği gibi kendilerine her bakımdan güvenilen kişi veya kuruluşlara vekâlet vermek suretiyle, yurtiçinde veya yurtdışında kestirebilir. Kesilecek hayvana acı çektirmemek maksadıyla, kesim esnasında hayvanın uygun tekniklerle bayıltılması, kurban olarak kesilmesine engel değildir. Ancak bayıltılan hayvan henüz kesilmeden, şokun etkisiyle ölürse, kurban olmayacağı gibi, eti de yenmez.