Kur’an’ı Nasıl Okumalıyız? Ebru Cemre’nin şöyle dediği rivayet edilmiştir: İbni Abbas’a “Ben Kur’an’ı hızlı okuyorum, üç günde hatmediyorum” dedim. Bunun üzerine İbni Abbas şöyle dedi: “Sadece Bakara suresini, üzerinde düşünerek ağır ağır bir gecede okumam; bana senin yaptığın gibi bütün Kur’an’ı okumaktan daha sevimli geliyor.” Ayrıca denmiştir ki: “Kalp için, üzerinde düşünerek ve anlamaya çalışarak Kur’an okumaktan daha faydalı bir şey yoktur. Eğer insanlar, üzerinde düşünerek/tedebbür ederek Kur’an okumanın değerini bilselerdi, her şeyi bırakarak sadece onunla ilgilenirlerdi. Düşünerek ve anlayarak bir ayeti okumak, düşünmeden ve anlamadan yapılan bir hatimden daha hayırlıdır. Kur’an’ı okumak için özel yer ve zaman seçilmelidir. Kur’an 23 yılda, sindire sindire indirilmiştir. Bu nedenle acele edilmeden sindire sindire okumalıyız. Kur’an’ı okunurken anlamını da okumalıyız. Müteşabih ayetler üzerinde yorum yapmamalıyız. “Sana kitabı indiren O’dur. Kur’an’ın bazı ayetleri muhkemdir ki, bunlar kitabın esasıdır. Diğerleri de müteşabihtir. Kalplerinde eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve onu tevil etmek için ondaki müteşabih ayetlerin peşine düşerler. Halbuki onun tevilini ancak Allah bilir. İlimde yüksek payeye ulaşanlar ise; ona inandık; hepsi Rabbimiz tarafındandır, derler. Bu inceliği ancak aklıselim sahipleri düşünüp anlar” (Al-i İmran:7) En önemlise de abdestsiz olarak, maddi manevi temiz olmadan okunmamalıdır. Yüce Allah bir ayeti kerime de şöyle buyurur. “O Kur’an, korunmuş bir kitaptır. Ona ancak temizlenenler dokunabilir.” (Vakıa: 77-79)