Kuranda Geçen Allah cc İsimleri

Konusu 'Dini islami isimler' forumundadır ve Eylül tarafından 13 Ekim 2013 başlatılmıştır.

  1. Eylül

    Eylül Moderatör

    Kur’an’ı Kerim’de Geçen Allah’ın İsimleri
    1 ﴿ الْعَفُوُّ ﴾ el-AFUVV

    Çok affeden, bağışlayan.

    Nisâ: 43
    2 ﴿ الأَعْلَى ﴾ el-A’LÂ

    En yüksek, en yüce, en şerefli.

    Ağlâ: 1
    3 ﴿ الآخِرُ ﴾ el-ÂHİR

    Son, nihayet, sonuncu.

    Hadîd: 3
    4 ﴿ الْعَالِمُ ﴾ el-ÂLİM

    Bilen, bilgin, âlim.

    Haşr: 22
    5 ﴿ الْعَلِيمُ ﴾ el-ALÎM

    Çok bilen, çok bilgili.

    Sebe: 26
    6 ﴿ الْعَلِىُّ ﴾ el-ALİYY

    Yüksek, kadri yüce, şerefli.

    Sebe: 23
    7 ﴿ الله ﴾ ALLAH

    Ulûhiyete mahsus sıfatların hepsini kendinde toplamış bulunan, ibadet edilen.

    Fâtiha: 1
    8 ﴿ الْعَظِيمُ ﴾ el-AZÎM

    Büyük, yüce, azamet sahibi.

    Vâkıa: 96
    9 ﴿ الْعَزِيزُ ﴾ el-AZÎZ

    Üstün, şerefli, kuvvetli, varlığı nâdir.

    Haşr: 23
    10 ﴿ الْبَارِىءُ ﴾ el-BÂRİ

    Yaratıcı, hâlık.

    Haşr:24
    11 ﴿ الْبَصِيرُ ﴾ el-BASÎR

    Görücü, gören.

    Feth: 24
    12 ﴿ الْبَاطِنُ ﴾ el-BÂTIN

    Gizli olan, gizli ve sır olan şeyleri bilen.

    Hadîd: 3
    13 ﴿ الْبَرُّ ﴾ el-BERR

    Hayırlı, lütufkâr, iyilik, şefkat ve ihsan sahibi.

    Tûr: 28
    14 ﴿ الْجَبَّارُ ﴾ el-CEBBÂR

    İkrah eden, zorâki yaptıran.

    Haşr: 23
    15 ﴿ الأَحَدُ ﴾ el-EHAD

    Bir, biricik, benzeri olmayan.

    İhlâs: 1
    16 ﴿ الأَكْرَمُ ﴾ el-EKREM

    En cömert, en çok kerem sahibi.

    Alak: 3
    17 ﴿ الأَوَّلُ ﴾ el-EVVEL

    Birinci, ilk, evvel.

    Hadîd: 3
    18 ﴿ الْفَتَّاحُ ﴾ el-FETTÂH

    Açan, çok iyi açıcı, kullara rızık kapılarını açan, insanlar arasında hükmeden.

    Sebe: 26
    19 ﴿ الْغَفَّارُ ﴾ el-ĞAFFÂR

    Çokca bağışlayan, affeden.

    Gâfir: 42
    20 ﴿ الْغَفُورُ ﴾ el-ĞAFÛR

    Çokca bağışlayan, affeden.

    Şûrâ: 23
    21 ﴿ الْغَنِيُّ ﴾ el-ĞANİYY

    Zengin, başkasına muhtaç olmayan.

    Muhammed: 38
    22 ﴿ الْخَبِيرُ ﴾ el-HABÎR

    Her şeyden haberi olan, haberdar.

    Haşr: 18
    23 ﴿ الْحَفِىُّ ﴾ el-HAFİYY

    Çokca ikram eden, lütufkâr.

    Meryem: 47
    24 ﴿ الْحَافِظُ ﴾ el-HÂFİZ

    Koruyan, muhafaza eden, hâmi.

    Yûsuf: 64
    25 ﴿ الْحَفِيظُ ﴾ el-HAFÎZ

    Emin, hafızası iyi olan, unutmayan.

    Hûd: 57
    26 ﴿ الْحَكِيمُ ﴾ el-HAKÎM

    Hikmet sahibi, âlim, bilgin.

    Haşr: 24
    27 ﴿ الْحَقُّ ﴾ el-HAKK

    Hak, gerçek.

    Yûnus: 32
    28 ﴿ الْخَالِقُ ﴾ el-HÂLİK

    Örneksiz olarak yaratan, var eden.

    Haşr: 24
    29 ﴿ الْحَلِيمُ ﴾ el-HALÎM

    Yumuşaklıkla muamele eden, eza ve cefaya tahammül eden.

    Ahzâb: 51
    30 ﴿ الْخَلاَّقُ ﴾ el-HALLÂK

    Örneksiz olarak yaratan, var eden.

    Yâsin: 81
    31 ﴿ الْحَمِيدُ ﴾ el-HAMÎD

    Övülmeye değer, hamd edilen.

    Şûrâ: 28
    32 ﴿ الْحَسِيبُ ﴾ el-HASÎB

    Hesab gören, hesaba çeken ve kar-şılık verme hususunda kâfi olan.

    Nisâ: 6
    33 ﴿ الْحَىُّ ﴾ el-HAYY

    Diri, hayat sahibi.

    Bakara: 255
    34 ﴿ الإِلهُ ﴾ el-İLÂH

    Kulluk edilen, ibadet edilen.

    Zuhruf: 84
    35 ﴿ الْقَادِرُ ﴾ el-KÂDİR

    Güç yetiren, güçlü.

    Enâm: 37
    36 ﴿ الْقَدِيرُ ﴾ el-KADÎR

    Güç yetiren, güçlü.

    Haşr: 6
    37 ﴿ الْقَهَّارُ ﴾ el-KAHHÂR

    Karşı konulmaz, yenen, gâlip, zorlayan.

    Gâfir: 16
    38 ﴿ الْقَاهِرُ ﴾ el-KÂHİR

    Karşı konulmaz, yenen, gâlip, zorlayan.

    Enâm: 18
    39 ﴿ الْقَرِيبُ ﴾ el-KARÎB

    Yakın olan.

    Sebe: 50
    40 ﴿ الْقَوِىُّ ﴾ el-KAVİYY

    Kuvvetli, güçlü.

    Şûrâ: 19
    41 ﴿ الْقَيُّومُ ﴾ el-KAYYÛM

    Herşeyi koruyan, tutan, idare eden.

    Bakara: 255
    42 ﴿ الْكَبِيرُ ﴾ el-KEBÎR

    Büyük olan, kadri yüce.

    Nisâ: 34
    43 ﴿ الْكَرِيْمُ ﴾ el-KERÎM

    Cömert, kerem sahibi.

    Neml: 40
    44 ﴿ الْقُدُّوسُ ﴾ el-KUDDÛS

    Bütün noksanlıklardan münezzeh olan, temiz, kutsal.

    Haşr: 23
    45 ﴿ اللَّطِيفُ ﴾ el-LATÎF

    Yumuşaklık ve lütufla iyilik eden, ihsan edici, merhamet eden.

    Mülk: 14
    46 ﴿ الْمَجِيدُ ﴾ el-MECÎD

    Şanı yüce, şeref sahibi.

    Hûd: 73
    47 ﴿ الْمَلِكُ ﴾ el-MELİK

    Mülk sahibi, hükümdar.

    Haşr: 23
    48 ﴿ الْمَلِيكُ ﴾ el-MELÎK

    Mülk sahibi, hükümdar.

    Kamer: 55
    49 ﴿ الْمَتِينُ ﴾ el-METÎN

    Sağlam ve güçlü olan, sâbit, kâvi.

    Zâriyat: 58
    50 ﴿ الْمَوْلَى ﴾ el-MEVLÂ

    Efendi, sahip, veli.

    Bakara: 286
    51 ﴿ الْمُبِينُ ﴾ el-MUBÎN

    Açık, net ve aşikâr olan.

    Nûr: 25
    52 ﴿ الْمُجِيبُ ﴾ el-MUCÎB

    İcâbet eden, kabul eden.

    Hûd: 61
    53 ﴿ الْمُهَيْمِنُ ﴾ el-MUHEYMİN

    Gözeten, kontrol eden.

    Haşr: 23
    54 ﴿ الْمُحِيطُ ﴾ el-MUHÎT

    İhata eden, kuşatan.

    Fussilet: 54
    55 ﴿ الْمُقِيتُ ﴾ el-MUKÎT

    Rızık veren, güç yetiren.

    Nisâ: 85
    56 ﴿ الْمُقْتَدِرُ ﴾ el-MUKTEDİR

    İktidar sahibi, gücü yeten.

    Kamer: 55
    57 ﴿ الْمُؤْمِنُ ﴾ el-MU’MİN

    İman edenlere eminlik veren, gü-venlik sağlayan, kullarının hak olan şeylerini tasdik eden.

    Haşr: 23
    58 ﴿ الْمُصَوِّرُ ﴾ el-MUSAVVİR

    Şekil veren.

    Haşr: 24
    59 ﴿ الْمُتَعَالِ ﴾ el-MUTEÂLİ

    En yüce, en yüksek.

    Ra’d: 9
    60 ﴿ الْمُتَكَبَّرُ ﴾ el-MUTEKEBBİR

    Bütün büyüklük ve yücelik vasıflarını kendinde toplayan.

    Haşr: 23
    61 ﴿ النَّصِيرُ ﴾ en-NASÎR

    Yardım eden.

    Enfal: 40
    62 ﴿ الرَّحِيمُ ﴾ er-RAHÎM

    Merhamet eden, bağışlayan.

    Fâtiha: 1
    63 ﴿ الرَّحْمَانُ ﴾ er-RAHMÂN

    Merhameti çokca olan.

    Rahmân: 1
    64 ﴿ الرَّقِيبُ ﴾ er-RAKÎB

    Gözeten, murâkabe eden.

    Ahzâb: 52
    65 ﴿ الرَّءُوفُ ﴾ er-RAÛF

    Çok esirgeyen, şefkat ve merhamet gösteren.

    Haşr: 10
    66 ﴿ الرَّزَاقُ ﴾ er-REZZÂK

    Rızıkları yaratan, mahlukâtına bahşeden.

    Zâriyat: 58
    67 ﴿ الصَّمَدُ ﴾ es-SAMED

    Her şey varlığını ve bekasını O’na borçludur. Her şey O’na muhtaçtır. O hiçbir şeye muhtaç değildir. Her şeyin başvuracağı, yardım dileyeceği tek varlık Odur.

    İhlâs: 2
    68 ﴿ السَّلامُ ﴾ es-SELÂM

    Sâlim olan, selâmete çıkaran.

    Haşr: 23
    69 ﴿ السَّمِيعُ ﴾ es-SEMÎ’

    İşiten, işitici.

    Nisâ: 58
    70 ﴿ الشَّاكِرُ ﴾ eş-ŞÂKİR

    Karşılık veren.

    Bakara: 158
    71 ﴿ الشَّهِيدُ ﴾ eş-ŞEHÎD

    Şâhid olan.

    Enâm: 19
    72 ﴿ الشَّكُورُ ﴾ eş-ŞEKÛR

    Şükrün karşılığını veren.

    Şûrâ: 23
    73 ﴿ التَّوَّابُ ﴾ et-TEVVÂB

    Tevbeleri çokca kabul eden.

    Nisâ: 16
    74 ﴿ الْوَاحِدُ ﴾ el-VÂHİD

    Bir, tek, eşsiz, biricik.

    Gâfir: 16
    75 ﴿ الْوَارِثُ ﴾ el-VÂRİS

    Bütün mahlûkât yok olduktan sonra bâki ve dâim olan.

    Enbiya: 89
    76 ﴿ الْوَاسِعُ ﴾ el-VÂSİ’

    Herşeyi kaplayan, rahmeti herşeye şâmil, lütfu geniş olan.

    Bakara: 261
    77 ﴿ الْوَدُودُ ﴾ el-VEDÛD

    Mahlûkâtını çok seven, çok sevilen.

    Hûd: 90
    78 ﴿ الْوَهَّابُ ﴾ el-VEHHÂB

    Çokca hibe eden, bağışlayıp veren.

    Âli İmrân: 8
    79 ﴿ الْوَكِيلُ ﴾ el-VEKÎL

    Vekil, koruyucu, güvenip dayanılan.

    Âli İmrân: 173
    80 ﴿ الْوَلِيُّ ﴾ el-VELİYY

    İşleri üzerine alıp icrasını yüklenen, dost.

    Şûrâ: 28
    81 ﴿ الظَّاهِرُ ﴾ ez-ZÂHİR

    Varlığı açık olan, aşikâr.

    Hadîd: 3