Kültürümüzde Peygamber ve Ehl-i Beyt Sevgisi,bilgi verelim

Konusu 'Eğitim Konuları' forumundadır ve saadet tarafından 17 Eylül 2018 başlatılmıştır.

  1. saadet

    saadet Moderatör Admin

    Kültürümüzde Peygamber ve Ehl-i Beyt Sevgisi,bilgi verelim

    Kültürümüzde Peygamber ve Ehl-i Beyt Sevgisi

    Hz. Muhammed (s.a.v.) sevgisi, tarih boyunca kültürümüzü etkileyen önemli unsurlardan biri olmuştur. Sözlü ve yazılı edebiyatımızda, sanat ve mimarimizde peygamber sevgisini anlatan pek çok ifadeye rastlamak mümkündür.

    Toplumumuz, Hz. Peygamber’i hatırlatan her şeye hürmet göstermekte ve bunları özenle muhafaza etmeye çalışmaktadır.
    Çiçeklerin en güzeli olarak kabul edilen gül, Hz. Muhammed’in (s.a.v.) sembolü kabul edilmekte ve gül kokusu ona atfedilmektedir. Bu sebeple mevlit programlarında gül suyu ikramı yapılması, güzel bir âdet olmuştur. Birçok aile, çocuklarına Hz. Muhammed’in (s.a.v.) isimlerinden birini vermektedir. Askere giden gençlere onun ismini çağrıştıran “Mehmetçik” ünvanını vermekte ve ona olan sevgisini göstermektedir.

    Hz. Muhammed’e (s.a.v.) olan sevgi, birçok sanat eserlerinde kendini göstermektedir. “Hat” ve “tezhib” bunun en güzel örnekleridir.
    Onun ismi en güzel hat yazılarıyla yazılıp camileri süslemiştir. Şemailini ve ahlakını anlatan “hilye-i şerif” sergileri düzenlenmiştir. Osmanlı sultanları; Hz. Peygamber’in doğduğu, yaşadığı ve mübarek kabr-i şeriflerinin bulunduğu Hicaz bölgesine asırlarca hizmet etmiştir. Burada yaşayan halkı maddi yönden desteklemiştir.

    Bunun yanı sıra ecdadımız Mekke ve Medine’yi korumayı, bakım ve onarımını yapmayı dinî bir görev saymıştır. Padişahlar, her yıl devlet hazinesinden Medine’ye gönderdikleri hediyelerle Hz. Peygamber’e ve onun hayatını geçirdiği Hicaz bölgesine olan hürmetlerini göstermişlerdir.

    Hz. Peygamber’i sevmenin önemini çok iyi anlayan Müslüman âlimler, onun hayatını kendilerine rehber edinmişlerdir. Tarihimizde devlet büyüklerinden komutanlara, şairlerden âşıklara kadar herkesin hayatında ona duyulan saygı ve sevgiye örnek bulmak mümkündür.
    Kültürümüzün öncü isimlerinden olan Hoca Ahmet Yesevi, Mevlânâ Celaleddin-i Rumi, Yunus Emre, Hacı Bektaşi Veli gibi tasavvuf büyüklerimiz ve Nesimi, Hatayi gibi şairlerimiz eserlerinde Hz. Muhammed (s.a.v.) sevgisini işlemiş; onun ahlakıyla ahlaklanmayı görev bilmişlerdir.
    Yetiştirdikleri öğrencilerle büyük kitlelere peygamber sevgisini ulaştıran bu kişilerin verdiği eserler, kültürümüzün büyük bir kısmını oluşturması ve gelecek nesillere de peygamber sevgisini anlatması açısından oldukça önemlidir.

    Müslüman âlimlerimizden biri olan Mevlânâ, eserlerinde “O kerem denizi, naziri (benzeri) olmayan, Peygamberler başı”, “O aşk madeni, âlemin de âdemin de en başı, en büyüğü, en iyisi, insanlarla cinlerin peygamberi, iki âlemin güneşi, âlemin rahmeti, âdemo- ğullarının övüncü” sözleriyle Hz. Muhammed’i (s.a.v.) tarif etmiştir.

    Mevlânâ, eserlerindemona olan sevgisini güzel bir dille anlatmış ve Hz. Muhammed’in (s.a.v.) ahlakını örnek almıştır.
    Orta Anadolu’da gönül insanı olarak yaşayan Yunus Emre, Hz. Muhammed (s.a.v.) sevgisini derin bir şekilde dile getiren önemli mutasavvıflarımızdandır. Onun şiirlerinde bu sevgi, kâğıtlara dökülmüş ve toplum tarafından benimsenmiştir.

    Anadolu’nun Müslümanlaşması için büyük çaba harcamış olan Hacı Bektaşi Veli, eserlerinde Allah’a (c.c.) erişme yolunda Hz. Peygamber’in rehberliğine olan ihtiyacı vurgulamıştır.
    “Makâlât” adlı eserinde Peygambere (s.a.v.) itaat etmeyenin gerçek imana ulaşmış olamayacağını söyleyen Hacı Bektaşi Veli’nin vurguladığı ilkeler, peygamber sevgisi ve rehberliği ile yaşanabilecek ilkelerdir.

    Alevi-Bektaşi şairlerden Hatayi, şiirlerinde Hz. Peygamber’e olan derin sevgi ve saygısını “Canım Mustafa” ve “Ya Muhammed Mustafa” gibi ifadelerle dile getirmiş ve şiirlerinde Hz. Peygamber’i güle benzetmiştir. Kültürümüzde Hz. Muhammed’e (s.a.v.) duyulan sevginin bir yansıması da onun ehl-i beytine olan sevgidir. Ehl-i beyt, Hz. Muhammed’in (s.a.v.) başta çocukları ve torunları olmak üzere birinci dereceden yakınlarından oluşan aile efradı için kullanılan özel bir kavramdır.