Küçük çoçuklara kuranı kerim nasıl öğretilir

Konusu 'Manevi Hayatımız' forumundadır ve Lasey tarafından 6 Aralık 2018 başlatılmıştır.

  1. Lasey

    Lasey Admin

    Küçük çoçuklara kuranı kerim nasıl öğretilir

    Bir hedefe ulaşmak için nasıl vasıtalara ihtiyaç varsa, tefekkürün de gerçekleşmesi için bazı vasıtaları kullanmak, daha verimli bir faaliyet yapmamızı sağlayacaktır. Bu bağlamda çocuklarımızı Kur’an ile buluşturma, Kur’an ile tefekkür’ün nasıl olacağı üzerinde duracağız.

    Küçük çoçuklara kuranı kerim nasıl öğretilir.


    Çocukları Kur’an ile buluşturmada Efendimiz (s.a.v)’in özel teşvikleri olduğunu görmekteyiz: “Kim çocuğuna Kur’an’ı okumasını öğretirse, geçmiş ve gelecek günahları bağışlanır.. Kim de çocuğuna Kur’an’ı ezberletirse, Allah kıyamet günü onu Dolunay gibi diriltir ve evladına: “Oku!” denir. O her bir ayeti okudukça, Allah Teala babayı bir derece yükseltir. Evladın ezberindeki Kur’an ayetleri bitinceye kadar bu böyle devam eder.”1 Bu hadîs-i şerîfteki müjdelenen kişilerden olmak için yapılan çalışmalar, ayetleri hiç anlamadan okumak ve ezberlemek şeklinde düşünülmemelidir. Kur’an’ı anlamadan okumak hedeflenen yolda sadece ilk adımdır. Kur’an hafızlarının “Kur’an’ın hükümlerini, helal ve haramını bilen ve içindekilerle amel edenler”2 olarak tarif edilmesi ve Hz. Ali’nin “üzerinde düşünmeden Kur’an okuyuşta fayda yoktur” 3 uyarısı Kur’an ehli olmanın sonraki adımlarını hatırlatmaktadır.

    Kur’an’la tefekkür ve tezekkürü eksik bir buluşma, isterse tamamını ezber şeklinde olsun kişiyi Kur’an’la diriltme, hayatını Kur’an’la yaşama noktasında yeterli değildir. Günümüzde yapılan Kur’an eğitiminde daha çok ilk adım üzerinde durulmasından dolayı istenilen verim elde edilememektedir. Bu kudsî işle uğraşan kardeşlerimizi, tefekküre dayalı yeni çalışmalar yapmaya, ders programlarını bu minval üzere gözden geçirmeye davet ediyoruz.

    Çocuklarımızın Kur’an’ı tefekkür etmesini sağlamak için öncelikle nasıl bir kitapla muhatab olduklarını iyi bilmeleri gerekmektedir. Bu yazımızda sadece konunun “Kur’an ve İnsan” boyutu üzerinde duracağız.

    KUR’AN VE İNSAN

    İnsanın bir rehber kitabı varsa o Kur’an’dan başkası değildir. Bu açıdan bakacak olursak, mesela Kur’an haftalık okumalar için “menzil” adı verilen yedi bölümden oluşur. Bu bölümler üç, beş, yedi, dokuz, onbir, onüç sure ve enson Kaf sûresinden sonuna kadardır. (Bilhassa Hacca veya Umre’ye giden kardeşlerimiz mescidlerdeki altı çizili Hindistan baskısı dikkate alınarak hazırlanmış Mushaflar’da bu bölümlemeyi görebilirler.) Menzil; konak, iki konak arası, bir konak yol, bir yolcunun günlük katettiği merhale demektir. Yine sûrenin bir anlamı da “yüksek bina ya da binadaki oda”dır. ayet ise “odadaki yatak” olunca bu üçünün, Rabb’ine doğru yolculuk eden (seyr ilellah) manevi yolcu (salik) için vazgeçilmez şeyler olduğu görülür. 4 Yine sûfilere göre mürîd Kur’an’da aradığını bulan kimsedir.5

    Kur’an’ın insan ile bağlantısı çok ilginç bir benzetme ile açıklanır. Buna göre Kur’an insanın ikiz kardeşidir. 6 Hz. Aişe validemizin kendisine Efendimiz aleyhisselat ü vesselamı soran Sa’d bin Hişam’ı Kur’an’a yönlerdirmesi, onun ahlakını Kur’an olarak tarif etmesi7, insan-ı kamil olan Resul-i Ekrem Efendimizin Kur’an olduğunu gösterir. Muhyiddin İbnü’l-Arabi hazretleri ümmetinden Resûlüllah’a yetişemeyenlerin Kur’an’a bakmalarını tavsiye eder. Sanki Kur’an Muhammed b. Abdullah b. Abdulmuttalip şeklinde cesedî bir sûrete bürünür.8

    Bir ikiz kardeşi olduğunu sonradan öğrenen insan nasıl heyecanlanır ve onunla görüşmek isterse, bizim de her birimiz artık ikiz kardeşimiz olduğunu öğrendiğimiz Kur’an’ı tanımak isteriz.

    Bu gözle baktığımızda insan Kur’anı okuduğu zaman aslında kendini okumakta. Bu manada Kuran okumak, kevnî ayetlerin toplamı olan biz insanla, tenzîli ayetlerin buluşmasıdır. O halde Kur’an-ı Kerîm’de hiçbir ayet yoktur ki bize hitab etmesin. Kur’an’ın elle tutulabilen, gözle görülebilen alanına “Mushaf” diyoruz. Ondan sonra “Kur’an” aşaması geliyor. “Bu Kur’an öyle değerli, mertebesi yüksek ki, gizli bir kitabın içindedir.” (Vakıa, 77-78) buyruluyor. Mushaf sayesinde Kur’an’a ulaşabiliyoruz. Mushaf insanın bedeni gibi, Kur’an ise rûhu. Kainat da baştan başa ayet olup tamamı bir kitabullah-ı a’zam. İnsan küçük alem (alem-i sağîr), kainat ise büyük alemdir. (alem-i kebîr)

    “Sen kendini küçük bir cisim zannediyorsun

    Halbuki bütün alem sende dürülmüştür.”

    Hz. Ali (k.v.)

    Kur’an okumak aynı zamanda kainatı okumak ve kendini okumaktır. İnsanın Rabbi’ni tanıması kendini tanımasından geçmiyor mu?

    Şimdi yapılması gereken Kur’an aynasında kendimize bakmak. Nasıl gözüküyoruz acaba? Ya da kendimizi Kur’an’a ayna yapmak. Kur’an bizim aynamıza nasıl yansıyor? İşte bu işlemlerin adına tefekkür (düşünmek), tezekkür, (öğüt almak) tedebbür (künhüne vakıf olmaya çalışmak) diyoruz. Bu konuda Cenab-ı Hak “Andolsun biz Kur’an’ı öğüt alınsın diye kolaylaştırdık. Ondan ders çıkaran, öğüt alan yok mu?” (Kamer, 17, 22, 32, 40) buyuruyor.

    Kur’an’ın meşhur kelime anlamı “okumak” yanında, “kara’e fiilinin masdarlarına göre “toplamak” ve “açıklamak” manaları da vardır. O halde Kur’an, mertebelere göre okunabilen kitap olduğu gibi, büyük müfessir sahabi İbn Mes’ûd’un ifadesiyle “öncekilerin ve sonrakilerin ilmini toplayan”9, Hak tarafından gönderilmiş kitapları kendinde toplayan kitaptır. Kişi Kur’an’ın her ayeti vesilesi ile aslında bitmez tükenmez bir hazine ile karşı karşıyadır. O hazîneden ise maddî ve manevî temizliği nisbetinde istifade eder. Yine Kur’an kavl-i mübîn, manaları açık bir kitap olduğu gibi, Kur’an mektebinde adabına uygun ders görenlere Allah Teala kelamını açıklar.

    Çocuklarımızı Kur’an’la bütün yönleriyle tanıştırdıktan sonra onlara dört yöntemle tefekkür ettirebiliriz. Ancak yöntemler bunlardan ibaret değildir. Ayrıca siz değerli okuyucularımızın tefekkürü sağlayacak yeni yöntemler konusunda desteklerini bekleriz.

    Arzedeceğim yöntemlerin tamamı bazen bir ayete uygulanabileceği gibi, ayetin anlamına göre sadece biri, ikisi veya üçü uygulamaya müsait olabilir. Bu hususa özellikle dikkat etmelidir. Yöntemlerin kullanıldığı zaman çocuklar tefekkür etmiş, ayetlerden öğüt almış olacaklardır. Yöntemleri maddeler halinde sıraladıktan sonra, nasıl kullanılacağını örneklerle bir sonraki sayıda yazacağız inşallah.

    ÇOCUKLARDA KUR’AN TEFEKKÜRÜ İÇİN DÖRT YÖNTEM

    1.Ayetten anlaşılanı söylemek veya yazmak

    2.Ayetten “ben dili” ile öğüt ve prensipler çıkarmak.

    3.Ayetin mefhûmu muhalifini çıkarmak. ayetin simetrisini bulmak.

    4.Ayet ile dua etmek.

    Dipnotlar: 1 Heysemî, VII, 165-166. 2. Bkz. İmam Kurtubi, el-Camiu li-Ahkami’l-Kur’an, M. Beşir Eryarsoy, Buruç Yayınları, 1, 229, İstanbul, 1996. 3. İbrahim Canan, Kütübü Sitte, XV, 185. 4. Muhammed Hamidullah, Kur’an-ı Kerim Tarihi, Beyan Yayınları, İstanbul, 2000, s. 105. 5. Veysel Akkaya, Mevlana Fîhi Ma Fîh’ten Aşk İncileri, 45. 6. Bkz. Seyyid Haydar Amûlî, el-Mukaddimat min Kitabi Nassi’n-Nusûs, Tus, 1367, s. 239. 7. Müslim, Müsafirîn, 139. 8. İbnü’l-Arabî, Fütûhat, IV, 61. 9. Bkz. Veysel Akkaya, age, 30