Hesap gününe hazır mıyız? Doğmak ve dünyaya gözlerimizi açmak,yaşamak ne kadar gerçek ve hakikatse ölüm ve ahiret de o kadar gerçektir. Dünya ve içerisinde bulunan her şey geçicidir. Bizler dünyaya daima kalmak için gelmedik. Yaratılışımızın bir maksadı vardır. Allah Azze ve Celle ölümü ve hayatı hangimizin daha güzel ve hayırlı işler yapıp yapmayacağımızı sınamak için yaratmış ve dünyada bize sayılamayacak kadar fazla nimet vermiştir. Bu nimetlerin karşılığında Yüce Allah'a şükretmemizi, emirlerine itaat edip yasaklarından sakınmamızı istemektedir. Yalnızca bizler zaman zaman bundan hiç haberimiz yokmuş gibi yaşayıp, varlık sebebimizi unutabilmekte, dünyanın çekiciliğine kapılıp Allah’ın emirlerinden yüz çevirebilmekteyiz. Gaflet dediğimiz şeyin, hem inanan hem de inanmayan insan ile ilgisi vardır. İnanan insanoğlu gafletde bulunması, ahiret,hesap gününe iman ettiği halde orası için gereken hazırlığı yapmaması, hesap düşüncesinden habersiz şekilde yaşamaya, Allah'ın yasaklarından kaçınmaması, tevbe edip Allah’a olan kulluk görevlerini yerine getirmede gereken özeni göstermemesi, dahası iyi işler yapmamasıdır. Allah’ı inkar edenlerin gaflet içinde bulunması ise, kendini yaratanı kabul etmemesi, hayatı yalnızca bu dünyadan ibaret sayması ayrıca buna göre yaşaması, dünyada yaptığı iyilik ve kötülüklerden de sorumlu olduğunu düşünmemesi, peygamber ve ilahi vahîy tarafından uyarıldığında da bunlara sırt çevirmesi ve kulak tıkamasıdır. Dünya meşguliyeti, zaman zaman asıl var oluş sebebimiz olan kulluk görevimizi unutturabiliyor, hiç ölüm, hesap gelmeyecekmiş gibi büyük bir hırs ile dünyaya bağlanabiliyoruz. İşte Yüce Allah Kur’an’da bu ve buna benzer ayetler ile, bizlere kıyameti, ahiret-hesap gününü, mizanı, cennet ve cehennemi hatırlatarak, dikkatlerimizi çekmekte ve bizi gafletten kurtulmaya çağırmaktadır. Bizler heran Allah Azze ve Celle'nin gözetimi altında olduğumuzun farkında olup, yaptığımız şeylerden ötürü ahirette hesap vereceğimizi unutmadığımızda, hayatımıza daha bir çeki düzen verecek, hep dikkatli ve kontrollü yaşamaya, elimizden geldiğince iyilik yapıp, kötülüklerden uzaklaşmaya çaba göstereceğiz. Bu durumda hem kendi nefsimiz hem de öbür varlıklara karşı kötülük yapmaktan uzak duracağız. İbadetleri yerine getirecek,görev ve sorumluluğumuzun bilincinde olacağız. O zaman ailemize, akrabalarımıza, komşularımıza, çevremize ve hatta bütün insanlığa daha bir başkagöz ile bakacağız. İlâveten ölüm ve ahiret kaygısı ile yaşadığımızda üzerimizdeki gâflet ve unutkanlık perdesinden kurtularak Allah'a yöneleceğîz. Yani sorumluluk sahibi birisi olacağız. Her şeyi bu dünyadan ibâret görme anlayışı bize, Allah Azze ve Celle'yi, ölümü, hesabı yani sorumluluğumuzu unutturacak ve gerçek görevimizi yapmaktan alıkoyacaktır. Yanlızca Cenab-ıAllah’ı unutan, yaratılış ve varlık amacından sapabilir. Bu sebeple ölümü, hesabı sıkca düşünerek, ahiret hazırlığımızı ihmal etmemeliyîz. Peygamberimiz Aleyhi salatu vesselam de bunu bize hatırlatıyor.;