Kıskançlık Haset Dinimizin yasakladığı kötü hareketlerden birisi de kıskançlıktır. Kıskanç kişiler, kıskandıkları şeylere ulaşamadıkları için sürekli üzgün, mutsuz ve huzursuzdurlar. Peygamberimiz Hz. Muhammed Aleyhî salatu vesselam başka bir hadisinde: "Birbirinize hîddetlenmeyin, birbirinizi kıskanmayın, birbirinize arka çevirmeyin; ey Allah'ın kulları kardeş olun." (Müslim)[demiştir. Kalbin hastalıklarından biri olan hâset,bir kişinin elindeki nimetin yok olmasını istemektîr. İbadetleri ifsâd eden, insanı günaha iten hâset, İslamın şiddetle men ettiği, kişinin hem dünyada, hem de ahirette felakete uğramasına neden olan bir duygudur. Hâset sadece günaha sebebîyet veren bir kalbi hastalık olmayıp, aynı zamanda sahibinin iyi amellerini de ortadan kaldırır. Konuyla alâkalı bir Hadis-î şerifte şöyle buyrulmaktadır: "Ateşin odunu yiyip bitirdiği gibi, hâset de iyilikleri yer bitirir." (Ebû Davûd, İbn-i Mace) Başkasına verilen nimeti kıskanan kişiler, kalplerinde boş yere elem ve ıstırap, üzüntü taşırlar. Çünkü duydukları mutsuzlukla hâset ettikleri nimet azalmaz ya da kendilerine verilmez. Böylece hâset eden muradına eremez ve YüceAllah'ın yardımına nail olamaz. Haset sahibi, hem dünyada sıkıntı ve keder içinde yaşar, hem deAhirette büyük bir kayba uğrar.