Kısaca Hz.İbrahim'in hayatı

Konusu 'İslam büyüklerinin hayatları' forumundadır ve Adile tarafından 24 Ekim 2013 başlatılmıştır.

  1. Adile

    Adile Admin

    Hz. İbrahim'in kısaca hayatının özeti

    Hz. İbrahim, Kuran'da kendisinden sıklıkla bahsedilen ve Allah'ın insanlara örnek gösterdiği bir peygamberimiz. Hz. Nuh'tan bir zaman sonra yaşamıştır ve Kuran'da verilen bilgiye göre Hz. İbrahim, Hz. Nuh'un soyundandır.

    Kuran'da Hz. İbrahim'in doğduğu ve yaşadığı yer hakkında ayrıntılı bir bilgi verilmez.
    Ancak verilen önemli bir bilgi, Hz. İbrahim ve Hz. Lut'un aynı zamanda ve yakın coğrafyalarda yaşadıklarıdır. Kuran'da Hz. İbrahim'in oğlu Hz. İsmail'le birlikte Kabe'yi inşa ettiği bildirilmektedir.
    Bu bilgi bize Hz. İbrahim'in yaşadığı coğrafyanın Ortadoğu olduğunu göstermektedir.
    Hz. İbrahim'in doğum yeri ile ilgili olarak ise İslam dünyasındaki yaygın kanı, Urfa-Harran civarı olduğudur.

    Hz. İbrahim'in zamanında Mezopotamya Bölgesi'nde çok tanrılı dinler egemendi.
    Mezopotamya Ovası'nda, Orta ve Doğu Anadolu'da yaşayan birçok kavim, göğe, Ay'a, Güneş'e ve yıldızlara tapıyorlardı vede bu yüzden gökyüzüne büyük önem veriliyordu.
    Ayrıca bu kavimler bu putlara ait birçok kabartma resim ve heykelcik yapıyor, bunlara tapıyorlardı.
    Tarihsel ve arkeolojik bilgiler de, Hz. İbrahim'in yaşadığı devirlerde Ortadoğu'nun bir "putperestler diyarı" olduğunu göstermektedir. Mezopotamya'da yapılan kazılarda Güneş'e ve Ay'a tapınmak için yapılan ve "Ziggurat" adı verilen tapınaklara dair kalıntılar ve bilgiler bulunmuştur.
    Taştan veya kilden yapılmış ve put olarak kullanılmış pek çok heykel kalıntısı, yine bu bölgedeki arkeolojik kazılarda ortaya çıkarılmıştır.

    Allah, böyle bir kavim içinde büyüyen Hz. İbrahim'e, göklerin, yerin ve ikisinin arasındaki her şeyin Yaratıcısının Kendisi olduğunu, aksine inananların büyük bir sapkınlık içinde olduklarını vahyederek, genç yaşlarındayken elçilikle şereflendirmiştir. Hz. İbrahim salih ve üstün vasıflara sahip olan bir kul olarak bu sahte ilahlara tapmayı reddetmiştir ve sadece tek gerçek İlah olan Allah'ı tanımıştır.
    Putlara tapan kavmine Allah'ın mesajını getirerek Allah'ın varlığını anlatmış ve onları Allah'a iman etmeye davet etmiştir. Kavmi ise Hz. İbrahim'in uyarılarını dinlememiş, aksine ona cephe almıştır, daha da azgınlaşarak Hz. İbrahim'i ölümle tehdit etmişlerdir. Hatta Hz. İbrahim'i ateşe atmışlardır. İnkarcılar Hz. İbrahim'i ateşe atınca, Allah, ateşin İbrahim'e karşı soğuk ve esenlik olmasını buyurmuş, böylece Hz. İbrahim ateşin yakıcılığını hissetmemiş, herkesin yakıcı algıladığı ateşi soğuk olarak algılayarak bir mucize göstermiştir.
    Kavminin baskılarının artmasıyla, Hz. İbrahim, eşi, Hz. Lut ve beraberindeki birkaç kişiyle beraber bir başka yere göç (hicret) etmek durumunda kalmıştır.

    Yine Kuran'da haber verildiği üzere, Hz. İbrahim'in babası Azer de putperestti.
    Hz. İbrahim kendisine karşı düşmanca davranan babasına karşı çok güzel bir ahlak göstererek ve ılımlı üslubunu koruyarak Allah'ın emir ve tavsiyelerini ona sabır ve tevekkülle, güzel bir anlatımla anlatmıştır.
    Ona, "babacığım" diye hitap etmeyi sürdürmüş, büyük bir şefkat ve itidalle yaklaşmıştır.

    Kuran'da Hz. İbrahim hakkında bahsedilen bir başka konu da Kabe'nin inşasıdır. Kuran'da Kabe'yi Hz. İbrahim'in, oğlu İsmail ile beraber inşa ettikleri anlatılmaktadır. Bugün Kabe'nin geçmişi hakkında bilinen bir konu, buranın çok eski zamanlardan itibaren kutsal bir yer olarak kabul edildiğidir. Bu nedenle, Kabe'ye Peygamberimiz öncesindeki cahiliye döneminde putların yerleştirilmesinin, Hz. İbrahim tarafından tebliğ edilen İlahi dinin zaman içinde yozlaştırılmasının ve dejenere edilmesinin bir sonucu olduğunu söylemek mümkündür.