Keşke toprak olsaydım!

Konusu 'Manevi Hayatımız' forumundadır ve Lasey tarafından 16 Kasım 2016 başlatılmıştır.

  1. Lasey

    Lasey Admin

    Keşke toprak olsaydım!


    Çaresizliklerin kol gezdiği, acıların ve ızdırapların katlanılır olmaktan çıktığı ve hiçbir umut ışığının kalmadığı zamanlarda, insanlar böyle temennilerde bulunabilirler. Zira çaresizlik, insan tabiatı göz önüne lındığında, onun tahammül edebileceği bir unsur değildir. Ümitlerini tüketmiş birisi için azaba dönüşecek bir hayattan kurtulmanın en basit ve kestirme yolu, hiçliğe dönmek; ölmek ve yokluğa karışmaktır.

    Bel bağlayacakları herhangi birumudun kalmadığını zanneden bazı insanların intihara teşebbüs etmeleri de böyle bir şeydir. Bu insanlar; kendilerine vadedilen sonsuz bir umuda tutunmadıkları için, ellerinde var olan bütün enerjilerini tüketince, hayatın azaptan ibaret gereksiz bir yük olduğunu düşünmeye başlarlar. Bu insanların intiharı düşünmeleri, böyle bir temele dayanır.

    İşte büyük hesap gününü ısrarla inkar etmeye kalkışanlar da tıpkı dünya hayatında umutlarını tüketen vve bu nedenle ölüme atlayan insanlar gibi, inkara kalkıştıkları gerçeklerle yüzleşince; umut ışığı olabilecek hiçbir bahanelerinin kalmadığını ve kendilerini bekleyen yakın gerçeği gördüklerinde "yok olmayı" arzulayacaklardır.

    Kıyamet günü kuşatıcı ve geri dönüşü olmayan alevin içine atılan inkarcılar; kendilerine at hiçbir umut ışığı görmeyecekleri için, dayanılmaz azabı her an tatmaktansa, toprağa karışarak yok olmayı temenni edeceklerdir. Ama nafile! Bu temennileri asla gerçekleşmeyecektir. Zira onlar için hüküm kesinleşmiş ve değişmesi mümkün olmayan son başlamış olacaktır. Nihayet onlar, yalanladıkları ve alay ettikleri gerçeklerle baş başa kalacaklar; azabın tadına varacaklardır.