Kaliforniya Nasıl Bir Yer? 1800'lü yıllarda zengin altın madenlerinin bulunması ile Amerika'nın en güçlü ekonomisi haline gelen Kaliforniya eğlence ve tüketimin merkezi olarak görülüyor. Google, Facebook, Twitter, Apple, Microsoft gibi devleri barındıran teknoloji ve bilişimin zirvesi Silikon Vadisi Kaliforniya'da bulunuyor. Sinema deyince akla ilk gelen; dünya film endüstrisinin merkezi Hollywood, yerli - yabancı turistlerin gözdesi Long Beach ve şöhretlerin, üst düzey zenginlerin yaşadığı Beverly Hills Kaliforniya'nın karakteristik yapısını oluşturuyor. Newyork, Teksas, Florida hatta mevcut pek çok ülkeden daha kalabalık bir nüfusa sahip olan Kaliforniya devlet olmamasına rağmen devletlerle ilişkilerde söz sahibi durumunda. Tüm bu bileşenlerin toplamından ortaya çıkan hayat tarzı ile Kaliforniya, bir süredir tüm dünyaya yayılmaya başlayan bir sendromun da çıkış noktası: Kaliforniya Sendromu. Nedir Kaliforniya Sendromu? Henüz kitaplara girmemiş olmakla beraber yeni oluşan bir durumu tanımlamak için kullanılan Kaliforniya Sendromu popüler bilimde bir kümenin tanımlanmasına karşılık geliyor. Koruyucu ruh sağlığı açısından önemli görülen Kaliforniya Sendromu uzmanlara göre önümüzdeki yıllarda bir hastalık olarak tanımlanacak kadar önemli bir noktada duruyor. Eğlence ve tüketimin esas olmakla beraber sonucunda yalnızlık ve mutsuzluk getiren en nihayetinde kişiyi intihara kadar sürükleyen hayat tarzının bir salgin gibi yayılması ve insanların buna tutulmasına Kaliforniya Sendromu deniyor. Bu sendroma tutulan kişiler dünya açlıktan kırılsa bana ne, bana dokunmayan yılan umurumda olmaz, ben paramı kazanır, eğlenir, alışverişimi yapar, keyfime bakarim anlayışını benimsiyor. Bir şey benim işime yarıyorsa önemlidir bana fayda sağlamıyorsa önemsizdir kıvamında yaşıyorlar ve bencillik fârik vasıfları oluyor. Kaliforniya Sendromunu Tanımlayan Özellikler Bir hayat tarzı olarak tanımlanan Kaliforniya Sendromunun öne çıkan özelliklerini üç maddede özetlemek gerekirse; zevke düşkünlük, bencillik ve yalnızlık. Hayat Felsefesini Değiştiriyor Söz konusu sendrom insanların hayat felsefesini değiştiriyor. Bu duruma direnç göstermek neredeyse imkânsız bir hal alıyor. İnsanın haz duygusuna hitap eden, heveslerini tetikleyen, daha lüks, daha gösterişli ve konforlu hayatlar cazibe merkezi haline geliyor. Artık hayattan beklentiler çok yükseldi, eskiden üç beş şeyle mutlu olanlar şimdi çok daha fazlasıyla mutlu olmuyor. Sanal dünyanın insan psikolojisinde ortaya çıkardığı bir şeylere yetişme dürtüsü ve toplumsal baskı ile ortaya çıkan ihtiyaçlar fazlalaştı. Çarşıya çıkan ya da sadece nette gezinen bir insan sanki her şey gerçekten bir ihtiyaçmış gibi düşünüyor. Mutluluğun Tanımını Değiştiriyor Bu hayat tarzı mutluluğun tanimini değiştirdi. Varlığı mutluluk sebebi olan sağlık, aile, kanaat gibi kavramların yerine varlık sahibi olmak, lüks yaşam, fenomen olmak, kitleler tarafından kabul görmek gibi geçici zevkler aldı. Toplam mutluluk anlayışı yerine bugünün mutluluğu övüldü, amaç haline getirildi. Halbuki sindire sindire yaşanan, kaostan, hırslardan beslenmeyen mutluluktur esas olan.